Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4134
Karar No: 2019/2115
Karar Tarihi: 28.03.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/4134 Esas 2019/2115 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı banka, müvekkili hakkında başlatılan icra takibinde müvekkilinin borçlu ya da kefil olarak imzasının bulunmadığını iddia ederek, dava açılmıştır. Mahkeme, müvekkilin kefil olduğuna karar vermiş ve davalı bankayı kötü niyetli olarak tazminat ödemeye mahkum etmiştir. Ancak, davalının kötü niyetli olduğuna dair herhangi bir veri olmaması nedeniyle tazminat talebi reddedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise verilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi         2017/4134 E.  ,  2019/2115 K.

    "İçtihat Metni"

    19. HUKUK DAİRESİ
    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalı bankanın müvekkili hakkında başlatmış olduğu icra takibine konu sözleşmede müvekkilinin ne borçlu ne de kefil olarak imzasının bulunmadığını, müvekkilinin asıl borçlunun 2008 yılında kullanmış olduğu 7.000,00 TL krediye kefil olduğunu, bu borcun da 2010 yılında kapatıldığını, aynı tarihlerde tarafları aynı miktarları farklı olan bir icra takibi daha başlatıldığını, müvekkilinin itirazı üzerine banka tarafından açılan itirazın iptali davasında müvekkilinin imzası olmayan kredi sözleşmesinden sorumlu tutulamayacağına karar verildiğini, dosyanın henüz temyiz incelemesinde olduğunu belirterek müvekkilinin takibe konu borç nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacı iddiasının haksız olduğunu, ayrıca davacı tarafça sözü edilen diğer davanın da davalının kredi sözleşmesine kefilliğinden kaynaklandığını, her iki davanın birleştirilmesi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece toplanan delillere göre; mahkemenin 2013/18 esas sayılı dosyasının karara çıktığı ve halen Hukuk Genel Kurulunda bulunduğu, her iki davaya konu icra talebinin farklı olması nedeniyle her iki dava dosyasının birleştirilmesi yönündeki talebin reddedildiği, davacının 03/01/2011 tarihli sözleşmede, sözleşmeye ek kefaletlerde ve kredi kartı sözleşmesinde kefaleti bulunmadığından asıl borçlunun kredi kartı borcu ile söz konusu genel kredi sözleşmesinden doğan borcundan sorumlu olmayacağı, bu nedenle davacı talebinin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olup Dairemizin 25.05.2015 tarih 2014/19601 E. 2015/7675 K. sayılı ilamı ile “Davacı icra takibine konu olan kredi sözleşmesinde kefaleti bulunmadığını, kefaleti bulunan sözleşmeden kaynaklanan borcu bankaya ödediğini, kefaletinin sona erdiğini belirterek menfi tespit isteminde bulunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmişse de, hükme esas alınan bilirkişi raporu banka kayıtları üzerinde inceleme ve değerlendirme ihtiva etmemektedir, ayrıca davalı bankanın rapora itirazlarını karşılamamıştır. Mahkemece yeniden oluşturulacak uzman bilirkişi heyetine, banka kayıtları üzerinde ve mahkemenin 2014/187 esas sayılı dosyasına konu icra takip dosyası üzerinde inceleme yaptırılarak, davacı kefaleti bulunan sözleşmenin ve bu sözleşmeden kaynaklanan borcun ödenip ödenmediğinin, ayrıca her iki dava ve takibe konu alacağın aynı olup olmadığının tespiti ile varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davaya konu kredi borcunun ödendiği gerekçesiyle, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2- Davalı vekilinin kötü niyet tazminatına yönelik temyiz istemlerinin değerlendirilmesine gelince, davalının icra takibinde kötü niyetli olduğuna dair dosya içerisinde herhangi bir veri olmadığından davacının kötü niyet tazminat talebinin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulü doğru olmamıştır.
    SONUÇ: 1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE 2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 28/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi