Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1301
Karar No: 2021/3019
Karar Tarihi: 15.06.2021

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/1301 Esas 2021/3019 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2021/1301 E.  ,  2021/3019 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki 6183 sayılı Yasa’dan kaynaklanan tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, davalı borçlu ... aleyhine vergi borcundan dolayı 6183 sayılı Yasa uyarınca, takip yapıldığını, takibin semeresiz kaldığını, borçlunun alacaklarından mal kaçırmak amacıyla adına kayıtlı taşınmazını davalı ...’e sattığını belirterek davalılar arasındaki tasarrufun iptalini talep etmişlerdir.
    Hükmüne uyulan, dairemizin 02.05.2017 tarih 2015/4537 Esas 2017/4925 Karar sayılı ilamı ile, 6183 sayılı Yasa’nın 30.maddesine göre kamu alacaklarının bir kısmını veya tamamının tahsiline olanak bırakmamak amacı ile borçlu tarafından bir taraflı tasarruflar ile borçlunun maksadını bilen veya bilmesi gereken kimseler ile yaptığı tasarruflar tarihleri ne olursa olsun geçersiz olduğu, somut olayda davalı tanığı olarak dinlenen ve borçlunun eniştesi olan ... ifadesinde, asıl ticari faaliyetin ...’ün eşi ... tarafından yürütüldüğünü, ...’in işleri kötüye gidince para ihtiyacını karşılamak için daha önce iş ortağı olan davalı ...’e taşınmazı sattığını satışın gerçek olduğunu belirttiği, diğer davalı tanığı ...’ın da borçlunun eşi ... ile davalı ...’in önceden birlikte Bosch bayiliğinden dolayı ortak olduklarını belirttiği, kamu alacağının da belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda beyaz eşya ve elektrikli küçük ev aletleri perakende ticaretinden doğduğu, bu durumda, mahkemece tanık beyanlarının 6183 sayılı Yasa’nın 30.maddesi kapsamında olup olmadığı değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi ve 6183 sayılı Yasanın 38.maddesi ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinde 16/06/2009 tarihinde ve 5904 sayılı Kanun’un 35. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanunun uygulanmasından doğan her türlü davalar için avukatlık ücreti tutarının maktu olarak belirlenmesi gerekirken nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi de isabetsiz olduğundan bahisle bozulmuş, bozmadan sonra dava dışı şahıs olan ... ... ile ..."in ortak olup olmadıkları ve aynı işyerinde çalışıp çalışmadıklarının tespiti amacıyla SGK"ya, Ticaret Sicil Müdürlüğü"ne ve Vergi Dairesi"ne müzekkere yazıldığı, gelen cevabi yazılar çerçevesinde dava dışı şahıs ... ... ve ..."in herhangi bir şirkette veya adi ortaklıkta ortaklığının bulunmadığının, kaldı ki aynı işyerinde dahi çalışmadıklarının anlaşıldığı, Kayseri 2. Aile Mahkemesi"nin 2013/943 Esas 2014/920 Karar sayılı dosyasının dosyanın incelenmesi sonucunda davacının ... ..., davalının ise ... ... olduğu, davanın Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni ile Boşanma davası olduğu, mahkemenin gerekçeli kararı incelendiğinde; ... ..."nın borçlarını ödemediği, eşinin adını kullanarak araçlar satın aldığı ve bu sebeple şiddetli geçimsizliğe sebebiyet verdiğini belirttiği, dosyanın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, Kayseri 2. Aile Mahkemesi"nin 2013/943 Esas 2014/920 Karar sayılı dosyasında da belirtildiği üzere davalı ... ... ile dava dışı ... ... arasında geçimsizliğin mevcut olduğu, bu haliyle tarafların ortak hareket ederek taşınmazın satımının söz konusu olamayacağı, taşınmazın ... ..."ya ait olduğuna dair herhangi bir bulgunun mevcut olmadığının anlaşıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    Anılan Yasa’nın 30.maddesine göre de kamu alacaklarının bir kısmını veya tamamının tahsiline olanak bırakmamak amacı ile borçlu tarafından bir taraflı tasarruflar ile borçlunun maksadını bilen veya bilmesi gereken kimseler ile yaptığı tasarruflar tarihleri ne olarsa olusun geçersizdir. Bir önceki bozma ilamında belirtildiği üzere, davalı tanığı olarak dinlenen ve borçlunun eniştesi olan ... ifadesinde, asıl ticari faaliyetin ...’ün eşi ... tarafından yürütüldüğünü, ...’in işleri kötüye gidince para ihtiyacını karşılamak için daha önce iş ortağı olan davalı ...’e taşınmazı sattığını satışın gerçek olduğunu belirtmiştir. Diğer davalı tanığı ...’da borçlunun eşi ... ile davalı ...’in önceden birlikte Bosch bayiliğinden dolayı ortak olduklarını belirtmiştir. Kamu alacağı da belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda beyaz eşya ve elektrikli küçük ev aletleri perakende ticaretinden doğmuştur. Dava konusu taşınmaz 15.11.2012 tarihinde kamu borçlusu tarafından davalı ...’e satılmıştır. Karara dayanak boşanma davası 05.11.2013 tarihinde açıldığı gibi, mahkemenin kabulünün aksine davalı Kamu borçlusu ile eşinin birlikte hareket edip etmediğinden ziyade dava konusu olayda üzerinde durulması gereken husus davalı üçüncü kişi ...’in borçlunun durumunu bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olup olmadığıdır. Resmi kayıtları ... adına olduğundan, ...’in borçlunun eşi ile bir ilgisinin saptanması zaten olanaksızdır ve böyle bir araştırmaya da gerek bulunmaktadır. Dosyadaki tanık anlatımlarından davalı ... adına olan ticari işlerin kocası ... tarafından yürütüldüğü, ...’in de onun yakın arkadaşı olduğu sabit olduğundan, üçüncü kişi ...’in borçlunun durumunu bilen veya bilmesi lazım gelen kişilerden olduğu anlaşılmaktadır.
    Bu halde mehkemece, davacının davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
    SONUÇ.Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 15/06/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi