4. Ceza Dairesi 2020/1234 E. , 2020/9269 K.
"İçtihat Metni"Tehdit suçundan sanık ..."nin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1. cümle gereğince 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının anılan Kanun"un 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresi belirlenmesine dair, Samsun 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/03/2019 tarihli ve 2018/277 esas, 2019/170 sayılı kararının, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 06/02/2020 gün ve 94660652-105-55-2-2020-Kyb sayılı bozma düşüncesini içeren ihbarnamesiyle Daire"ye gönderilmiş olduğu görülmekle, dosya incelendi:
Kanun yararına bozma isteyen ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre,
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 08/11/2018 tarihli ve 2018/4555 esas, 2018/19259 karar sayılı ilâmında belirtildiği üzere, 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 72. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/8. maddesine eklenen “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” şeklindeki düzenlemenin, suç tarihinin ve sanığın adlî sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlara ilişkin kesinleşme tarihlerinin 28/06/2014 ve sonrası olması hâlinde uygulanabileceği nazara alındığında, sanığın adli sicil kaydında bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 11/10/2013 tarihinde kesinleşen Erzurum 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/09/2013 tarihli ve 2013/353 esas, 2013/756 sayılı kararına konu suçun tarihinin 10/10/2012 tarihi olduğu ve bu hâlde anılan kararın sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesine engel oluşturmayacağı nazara alındığında; mahkemesince, daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olan, dosyaya konu suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda kanaat oluşan, bu nedenlerle cezası ertelenen sanık hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul ettiği de gözetilerek öncelikle lehine olacak şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünden değerlendirme yapılması gerektiğinin gözetilmeyerek yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunduğu anlaşılmıştır.
TÜRK MİLLETİ ADINA
I-Olay:
Tehdit suçundan sanık ..."nin 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1. cümle gereğince 6 hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının anılan Kanun"un 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresi belirlenmesine dair, Samsun 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/03/2019 tarihli ve 2018/277 esas, 2019/170 sayılı kararının, benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 08/11/2018 tarihli ve 2018/4555 esas, 2018/19259 karar sayılı ilâmında belirtildiği üzere, 28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 72. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/8. maddesine eklenen “Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez.” şeklindeki düzenlemenin, suç tarihinin ve sanığın adlî sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararlara ilişkin kesinleşme tarihlerinin 28/06/2014 ve sonrası olması hâlinde uygulanabileceği nazara alındığında, sanığın adli sicil kaydında bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin 11/10/2013 tarihinde kesinleşen Erzurum 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 18/09/2013 tarihli ve 2013/353 esas, 2013/756 sayılı kararına konu suçun tarihinin 10/10/2012 tarihi olduğu ve bu hâlde anılan kararın sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesine engel oluşturmayacağı nazara alındığında; mahkemesince, daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olan, dosyaya konu suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda kanaat oluşan, bu nedenlerle cezası ertelenen sanık hakkında, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul ettiği de gözetilerek öncelikle lehine olacak şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünden değerlendirme yapılması gerektiğinin gözetilmeyerek yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçeleriyle kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmıştır.
II- Kanun Yararına Bozma İstemine İlişkin Uyuşmazlığın Kapsamı:
Sanık ... hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1. cümle gereğince 6 hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının anılan Kanun"un 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresi belirlenmesine dair Samsun 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/03/2019 tarihli ve 2018/277 esas, 2019/170 sayılı kararında; sanığın, adli sicil kaydında kesinleşme tarihi 11/10/2013 ola bir adet hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kaydı bulunması nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönünden değerlendirme yapılmamasında isabet olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
III- Hukuksal Değerlendirme:
Sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade eden ve doğurduğu sonuçlar itibariyle karma bir özelliğe sahip bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu, denetim süresi içinde kasten yeni bir suçun işlenmemesi ve yükümlülüklere uygun davranılması halinde, geri bırakılan hükmün ortadan kaldırılarak kamu davasının 5271 sayılı CMK"nın 223. maddesi uyarınca düşürülmesi sonucu doğurduğundan, bu niteliğiyle sanık ile devlet arasındaki cezai nitelikteki ilişkiyi sona erdiren düşme nedenlerinden birisini oluşturmaktadır.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, hukukumuzda ilk kez çocuklar hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 23. maddesi ile kabul edilmiş, 19/12/2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun"un 23. maddesiyle 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesine eklenen 5 ila 14. fıkrayla büyükler için de uygulamaya konulmuş, aynı kanunun 40. maddesi ile 5395 sayılı Kanun"un 23. maddesi değiştirilmek suretiyle, denetim süresindeki farklılıklar hariç tutulmak kaydıyla çocuk suçlular ile yetişkin suçlular, hükmün açıklanmasının geri bırakılması açısından aynı şartlara tâbi kılınmıştır.
Başlangıçta yalnızca yetişkin sanıklar yönünden ve şikâyete bağlı suçlarla sınırlı olarak hükmolunan, bir yıl veya daha az süreli hapis ya da adli para cezaları için kabul edilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması 5728 sayılı Kanun"un 562. maddesi ile 5271 sayılı Kanun"un 231. maddesinin 5 ve 14. fıkralarında yapılan değişiklikle, Anayasa"nın 174. maddesinde güvence altına alınan inkılâp kanunlarında yer alan suçlar istisna olmak üzere, iki yıl veya daha az süreli hapis ya da adli para cezalarına ilişkin tüm suçları kapsayacak şekilde düzenlenmiş, maddenin altıncı fıkrasına, 25/07/2010 tarihinde Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanun"un 7. maddesiyle "sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez." cümlesi eklenmiş, yine maddenin sekizinci fıkrasına birinci cümlesinden sonra gelmek üzere, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan 6545 sayılı Kanun"un 72. maddesiyle "Denetim süresi içinde, kişi hakkında kasıtlı bir suç nedeniyle bir daha hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez" cümlesi eklenmiştir.
5560, 5728, 5739, 6008 ve 6545 sayılı Kanunlarla 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde yapılan değişiklikler göz önüne alındığında, hükmün açıklanmasının geri bırakılabilmesi için;
1)Suça ilişkin olarak;
a-Yargılama sonucu hükmolunan cezanın iki yıl veya daha az süreli hapis ya da adli para cezası olması,
b-Suçun Anayasa"nın 174. maddesinde güvence altına alınan inkılâp kanunlarında yer alan suçlardan olmaması,
2)Sanığa ilişkin olarak;
a-Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
b-Suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi,
c-Mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önüne alınarak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate ulaşılması,
d-Sanığın, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmediğine dair bir beyanının olmaması,
e-Sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verilmemiş olması,
Şartlarının gerçekleşmesi gerekmektedir.
Tüm bu şartların varlığı halinde, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilecek ve onsekiz yaşından büyük olan sanıklar beş yıl, suça sürüklenen çocuklar ise üç yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tâbi tutulacaktır.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağına ilişkin bir değerlendirme yapılması için, yargılamanın herhangi bir sujesinin talepte bulunması şart değildir. Maddede öngörülen şartların oluşup oluşmadığı ve bu hükmün uygulanıp uygulanmayacağı hakim tarafından her olayda re"sen değerlendirilip takdir edilmeli ve denetime imkan verecek biçimde kararda gösterilmelidir.
İncelenen dosyada;
Sanık ... hakkında, katılan ..."e yönelik 14/11/2017 tarihindeki tehdit eylemi nedeniyle, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1. cümle ve 43/1. maddeleri gereğince yargılanıp cezalandırılması talebiyle 20/03/2018 tarihli iddianamenin düzenlendiği, yargılama neticesinde Samsun 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/03/2019 tarihli ve 2018/277 esas, 2019/170 sayılı kararıyla, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 106/1-1. cümle gereğince 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hapis cezasının anılan Kanun"un 51/1. maddesi gereğince ertelenmesine ve 1 yıl denetim süresinin belirlenmesine karar verildiği, kararın taraflara yöntemince tebliğ edildiği ve kanun yoluna konu edilmeksizin kesinleştiği, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul eden sanık hakkında ertelemeden daha lehe olan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmadığı anlaşılmıştır. Sanığın adli sicil kaydının incelenmesinde, 11/10/2013 tarihinde kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair bir adet kaydın yer aldığı görülmüştür.
Dosya kapsamı, kanun yararına bozma istemi ve tüm bu açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde;
Sanığın Samsun 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/03/2019 tarihli ve 2018/277 esas, 2019/170 sayılı hükmüne konu olan tehdit eyleminde dosyaya yansıyan ve talep edilen somut maddi bir zararın bulunmaması, manevi zararın ise hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının uygulanmasına engel oluşturmaması, sanığın hükmün açıklanmasınını geri bırakılmasına karar verilmesini kabul etmesi, yeniden suç işlemeyeceği kanaatine varılarak hükmolunan cezanın ertelenmesi ve adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, 6545 sayılı Kanun ile CMK"nın 231/8. maddesinde yapılan değişikliğin yapıldığı 28/06/2014"den önce 11/10/2013 tarihinde kesinleşmesi karşısında, incelemeye konu hüküm yönünden, yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesine engel teşkil etmeyeceği, bu nedenle hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağına dair diğer koşulların tartışılması gerektiği hususunda değerlendirme yapılmamasında isabet görülmemiştir.
IV-Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1)Samsun 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/03/2019 tarihli ve 2018/277 esas, 2019/170 sayılı kesinleşen kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
2)Bozma nedenine göre sonraki işlemlerin, CMK"nın 309/4-b maddesi gereğince mahallinde mahkemesince yerine getirilmesine,
3)Bozulan hükmün, sanık aleyhine kanun yoluna konu edilmeksizin kesinleşmesi nedeniyle, 5271 sayılı CMK"nın 309/4-b maddesi uyarınca, yeniden hüküm kurulurken, Samsun 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/03/2019 tarihli ve 2018/277 esas, 2019/170 sayılı kesinleşen kararındaki cezanın gözetilmesine, 07/09/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.