10. Hukuk Dairesi 2020/5860 E. , 2020/7480 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, 2925 sayılı Yasaya tabi sigortalılığını iptal eden davalı Kurum işleminin iptali ile sigortalılık süresinin geçerli olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme kararında da açıkça vurgulandığı üzere, bir Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda; Mahkeme yönünden o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine bozma kararında açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar.
Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ise de, bozmadan sonra yapılan yargılamada bozma gereği yerine getirilmeden, yine eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilerek karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 19.12.1994 tarihli talebi üzerine 01.01.1995 tarihinden itibaren 2925 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olarak tescil edildiği, prim ödemelerine göre 01.01.1995-01.01.2001; 01.07.2001-01.01.2004 ve 01.05.2006-30.08.2012 tarihleri arasında 2925 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğu, 13.09.2012 tarihli denetmen raporuna istinaden davacının sigortalılığının başlangıç tarihi itibariyle iptaline karar verildiği, denetmen raporunun, ... Köyü muhtarı ...’ın 07.08.2012 tarihinde davacının tarım işlerinde ücret karşılığı başkasının yanında çalışmadığına ilişkin beyanına dayandığı, davacının ikametgah adresinin 20.02.2007 tarihinden 31.08.2012 tarihine kadar İstanbul ilinde bulunduğu, 31.08.2012 tarihinde ... Köyü’ne taşındığını beyan ettiği, tescil talebinde bulunurken yanında çalıştığını beyan ettiği ...’nun dinlenmediği, bozmadan sonra dinlenen muhtar ve azaların “ücret mukabilinde başkasına ait tarım arazisinde çalışmadı” şeklinde beyanda bulundukları anlaşılmaktadır.
2925 sayılı Yasanın; amacını belirleyen 1.maddesi "Bu kanunun amacı, tarım işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışanların bu kanunda yazılı şartlarla sosyal güvenliğinin sağlanmasıdır" hükmünü içermektedir. Kanunun kapsamını belirleyen 2. maddesinde ise, "...süreksiz olarak tarım işlerinde hizmet akdiyle çalışanlar istekte bulunmaları kaydıyla bu Kanununa göre sigortalı sayılırlar" düzenlemesine yer verilmiştir. Dolayısıyla 2925 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olabilmek için tarım işlerinde süreksiz olarak hizmet akdiyle çalışmak gerekmektedir.
Somut olayda, davacının 2925 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olma şartlarına haiz olup olmadığı yeterince araştırılmadan karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, davacının davalı Kuruma tescil müracaatında bulunduğu sırada yanında tarım işlerinde çalıştığını beyan ettiği ...’nun ve davacıdan sorularak yanında çalıştığı başka kişiler varsa bu kişiler de belirlenerek beyanlarını almak, bu kişilerin köyde tarım arazilerinin olup olmadığını araştırmak, davacının yasanın aradığı şekilde süreksiz olarak tarım işlerinde hizmet akdi ile çalışıp çalışmadığını hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile ve 4721 sayılı TMK’nın 2. maddesine işbu davada dayanılamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22/12/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.