13. Hukuk Dairesi 2016/8063 E. , 2017/6632 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, ... ... ve ... Daire Başkanlığı"na bağlı Yeşil Alan Şube Müdürlüğünce ..."in güneyindeki ve kuzeyindeki park ve yeşil alanların temizlik hizmeti alım ihalelerini 25/01/2010-31/12/2010 tarihleri arasındaki süre için davalıya verdiğini, davalının çalıştırdığı işçilerin İş Mahkemelerine başvurması neticesinde ödedikleri 33.452,98 TL"nin ödeme tarihlerinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan rücuan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacı vekilinin açmış olduğu iş bu davada mahkemenin görevsizliğine, dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine dair verdiği kararın dairemizce 2013/19495 Esas, 2013/21612 Karar Sayılı ilamı ile 04.10.2013 tarihinde, Taraflar arasındaki uyuşmazlık özel hukuk hükümlerine tabi ve taraflar arasında yapılmış bulunan hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.Davanın niteliği itibariyle görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. O halde mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekir gerekçesiyle bozulması üzerine, bozma kararına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne; 33.452,98 TL"nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya verilmesine karar verilmiş ve hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı, hizmet alım ihalesinin davalı tarafından üstlenildiğini, ihale şartnamesine göre, davalı yüklenicinin çalıştırdığı işçilerin iş hukukundan doğan her türlü işçilik hakları ile ilgili ücret ve tazminatlarından sorumlu olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmış olup, dava dışı işçinin işçilik alacaklarının tahsili için açtığı dava sonunda hesaplanan miktarın eldeki davanın tarafı olan davacıdan tahsiline karar verildiği ve icra takibi sonunda da, davacı tarafından ödendiği ihtilafsızdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, dava dışı işçiye ödenen kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağından hangi tarafın veya tarafların ne oranda sorumlu olduklarına ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümünde öncelikle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine, aynı sözleşmelerden kaynaklanan uyuşmazlıkla ilgili verilmiş mahkeme kararları ve genel hukuk prensipleri dikkate alınarak bir sonuca gidilmelidir. Somut olayda mahkemece son alt işveren olarak dava dışı işçiyi çalıştırmasından dolayı alacağının tamamının davalıya rücuna karar verilmiştir. Ancak davacının kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağına konu ödediği işçilik haklarından doğan bedelden, davalı şirketin dava dışı işçiyi çalıştırdığı dönemi kapsayan kısmından sınırlı sorumlu olacağı, bu nedenle dava dışı işçinin davalı işçisi olarak çalıştığı süre bir yıldan az olsa bile işçiyi çalıştırdığı süre ile orantılı olarak kıdem tazminatının ve yıllık izin ücretinin bu alt işverenden tahsiline karar verilmesi gerektiği ayrıca dava dışı işçinin iş akdini haklı bir neden olmadan fesheden son alt işveren olması nedeniyle ihbar tazminatı alacağının tamamından da davalının sorumlu olacağı ve işçilik alacakları davası neticesinde davacının ödediği yargılama giderleri, faiz ve vekalet ücreti açısından da davalıya rücu edilebilecek işçilik alacağı miktarına göre bir oranlama yapılarak davacının davalıya bu alacağını da rücu edebileceği gözetilerek yapılacak inceleme sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle davalının ikinci bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I. maddesi uyarınca karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.