Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/15110 Esas 2015/1367 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/15110
Karar No: 2015/1367
Karar Tarihi: 26.01.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/15110 Esas 2015/1367 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/15110 E.  ,  2015/1367 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : DENİZLİ 2. AİLE MAHKEMESİ
    TARİHİ : 16/05/2014
    NUMARASI : 2014/16-2014/353

    Taraflar arasındaki iştirak nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davada; tarafların müşterek çocukları Ümmüşah için 500,00 TL, Bünyamin ve Fatmanur için ayrı ayrı 400,00"er TL iştirak nafakasına hükmedilmesi, sonraki yıllar için de nafakalarda ÜFE oranında artış yapılması talep ve dava edilmiştir.
    Mahkemece kısa kararda; "Ümmüşah için 350,00 TL, Fatmanur için 300,00 TL, Bünyamin için 300,00 TL katılım nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere, önümüzdeki yıllarda yeniden karar verilmesine yer olmaksızın TÜİK"çe belirlenecek ÜFE oranında artırılmasına" şeklinde hüküm kurulmasına rağmen; gerekçeli kararda ""Ümmüşah için 350,00 TL, Fatmanur için 300,00 TL, Bünyamin için 300,00 TL katılım nafakasına hükmedilmesine, hükmedilen nafakanın önümüzdeki yıllarda yeniden karar verilmesine yer olmaksızın TÜİK"çe belirlenecek ÜFE oranında artırılmasına"denilmiş olup, kısa kararda yazılmış olmasına karşın gerekçeli kararda artırılan iştirak nafakalarının geçerlilik tarihi belirtilmemiştir.
    Hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    Kısa karar ile gerekçeli kararın hüküm fıkraları arasında çelişki bulunmaktadır.
    10.04.1992 gün 7/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca kısa karar ile gerekçeli kararın çelişik bulunması hali bozma nedeni oluşturmaktadır.
    Anılan içtihadı birleştirme kararı gereğince; nafaka davalarının davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade ettiği (28.11.1956 gün ve 15/15 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı) hususu dikkate alınarak, kararın infazında tereddüte yol açmayacak şekilde, kısa kararla bağlı olmaksızın ve dosya münderecatına göre, mahkemece bu hususlar göz önünde tutularak vicdani kanaat ile karar verilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve şimdilik diğer yönlerin incelenmesine mahal olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.