13. Ceza Dairesi 2016/11623 E. , 2018/1355 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
14.04.2011 tarihinden yayınlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanun’un 26.maddesi ile 5320 sayılı Kanuna eklenen ek 2.madde uyarınca doğrudan verilen 3000-TL’ye kadar olan adli para cezalarından ibaret mahkumiyet hükümleri kesin olup, sanık hakkında mala zarar verme suçundan tayin edilen 660-TL adli para cezasına ilişkin hükmün cezanın türü ve miktarı itibariyle temyizi mümkün bulunmadığından 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince sanık ...’in temyiz itirazlarının tebliğnameye uygun olarak REDDİNE,
II- Sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Hükmün hırsızlık suçuna ilişkin (A) bölümünün 6 no’lu fıkrasında ""sanık hakkında yasal şartları oluşmamakla 5271 S. CMK"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, cezanın ertelenmesine, seçenek yaptırımlara çevrilmesine yer olmadığına"" karar verilmişken, 8 nolu fıkrada ""sanığın suç tarihinde daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı 3 aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmemiş olması, suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği hususunda mahkememizce vicdani kanaat hasıl olduğundan sanığa verilen 7 ay 23 hapis cezasının 5237 sayılı TCK" nun 51/1. maddesi gereğince ERTELENMESİNE"" şeklinde karar verilerek erteleme hükmünün uygulanıp uygulanmayacağı yönünden çelişki yaratılması, açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması koşulları gerçekleştiğinde mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibaret olup, hiçbir durumda mahkemece, sübut ve nitelendirmeye ilişkin önceki uygulamadan farklı bir uygulama yapılması olanaklı olmadığından, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suç işlediği anlaşılan sanık hakkında geri bırakılan hükümde cezanın ertelenmediği anlaşılmakla, verilen bu hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi yerine, hükmolunan hapis cezasının bu kez ertelenmesi suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi ile Müşteki ...’ın soruşturma safhasında alınan beyanına göre, sanıkların soruşturma aşamasında kolluk görevlilerine çaldıkları sigaraları sakladıkları yerden getirerek kısmen iadesini sağlamış olduklarının anlaşılması karşısında, sanık hakkında kısmi iade nedeniyle etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına mağdurun rıza gösterip göstermeyeceği tespit edildikten sonra TCK"nın 168/1-4. maddesinin değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayınlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b. bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümden “b” bendinin çıkartılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.02.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.