Defter ve belgeleri gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/9518 Esas 2019/9303 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/9518
Karar No: 2019/9303
Karar Tarihi: 12.12.2019

Defter ve belgeleri gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/9518 Esas 2019/9303 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi, sanık hakkında 2009 takvim yılına ait defter ve belgeleri gizlediği gerekçesiyle dava açtı. Yapılan incelemede, sanığın aynı ödevi nedeniyle 2009 takvim yılına ait defter ve belgeleri gizlediğine dair bir iddia daha açıldı. Mahkeme, daha önceki mahkumiyet hükmünün kesinleştiğini tespit ederek, sanığın yeniden defter ve belgeleri sunmamasının yeni bir suç oluşturmayacağına karar verdi. Sanık, 5271 sayılı CMK’nin 223/2-a. maddesi uyarınca beraat etti. Ancak, mahkeme kararı defter ve belgeleri gizleme suçunda yapılan hatalar nedeniyle bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 5271 sayılı CMK'nin 223/2-a. maddesi
- 5904 sayılı Kanun’un 23. maddesi ile değişik 213 sayılı VUK’nin 359/a-2. maddesi
- 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi
11. Ceza Dairesi         2017/9518 E.  ,  2019/9303 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Defter ve belgeleri gizleme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1- Sanık hakkında 2009 takvim yılına ait defter ve belgeleri gizlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; UYAP sistemi üzerinden yapılan incelemede, Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığının 07.11.2012 tarih ve 2012/5541 esas numaralı iddianamesi ile sanığın aynı mükellefiyeti nedeniyle 2009 takvim yılına ait defter ve belgeleri gizlediği iddiasıyla açılan davanın yapılan yargılaması sonucunda Karşıyaka 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 12.06.2013 tarih ve 2012/754-2013/319 sayılı ilamı ile kurulan mahkûmiyet hükmünün 09.09.2013 tarihinde (temyiz edilmeden) kesinleştiğinin anlaşılması karşısında; defter ve belgeleri gizleme suçu işlendikten sonra aynı döneme ait defter, kayıt ve belgelerin yeniden ibrazının istenmesine rağmen gizlenmesinin yeni bir suçu oluşturmayacağı, bu hâlde sanık hakkında 5271 sayılı CMK’nin 223/2-a. maddesi uyarınca beraat kararı verilmesi gerekeceği dikkate alınarak; anılan ilama ilişkin dosyanın getirtilip incelenmesi, bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içerisine konulması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    2- Kabule göre;
    a) Defter ve belgeleri gizleme suçundan mahkûmiyet hükmü kurulurken, “359/a-2” olan uygulama maddesinin “259/a.2” şeklinde yanlış gösterilmesi
    b) Defter ve belgeleri gizleme suçunda temel hapis cezasının alt sınırının suç tarihi itibarıyla 5904 sayılı Kanun’un 23. maddesi ile değişik 213 sayılı VUK’nin 359/a-2. maddesi uyarınca “18 ay” olduğu gözetilmeden, sanık hakkındaki temel cezanın “1 yıl” olarak belirlenerek eksik ceza tayin edilmesi,
    c) 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 12.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.