16. Hukuk Dairesi 2016/9837 E. , 2019/3742 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "Mahkemece; çekişmeli taşınmazın tespitine esas ve davalı tarafın dayanağı olan 14.06.1972 tarih ve 91 sıra numaralı tapu kaydı ile davacı tarafça dayanılan T. Evvel 340 daimi 5 sıra numaralı tapu kaydının yöntemince uygulanmadığı, köy tüzel kişiliği davada taraf olmadığı halde komşu köyden mahalli bilirkişi dinlenerek keşif yapıldığı ve davacı zilyetliğe de dayanmış olduğu halde yöntemince zilyetlik araştırması yapılmadığı belirtildikten sonra tarafların dayandıkları tapu kayıtlarının ilk tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile varsa haritaları, çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazların onaylı tutanak suretleri ve dayanağı olan belgeler ve tapu kayıtlarının kadastro sırasında revizyon görüp görmediğinin merciilerinden sorularak, varsa revizyon gördüğü parsellere ait onaylı tutanak örnekleri, tutanakları kesinleşmiş ise kadastro sonucu oluşan tapu kayıtlarının getirtilip, dosya ikmal edildikten sonra mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve uzman bilirkişiler huzuruyla yeniden keşif yapılması, keşif sırasında tespite esas ve davalı tarafın dayandığı tapu kayıtlarının okunup, varsa revizyon gördükleri parseller de dikkate alınarak hudutları mahalli bilirkişilere zeminde tek tek göstertilmesi, bilirkişilerin gösteremediği hudutların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanının sağlanması, yerel bilirkişi ve tanıkların gösterdiği hudutlar teknik bilirkişiye haritasında işaret ettirilmesi, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmesi, tapu kayıtlarının kapsamlarının kesin olarak belirlenmesi, çekişmeli taşınmazın tapu kayıtları kapsamında kalmadığının anlaşılması halinde, davacı taraf zilyetliğe de dayandığından yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığının etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, gerektiğinde komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılması, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacılar ve vekilleri tarafından takip edilmeyen davanın HMK’nın 150/5 madde uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde Mahkemece, tayin edilen 05.12.2013 tarihli duruşma gününü bildirir davetiyenin taraflara dosyada masraf olmadığından çıkarılamadığı, bu sebeple dosyanın işlemden kaldırıldığı, HMK"nın 150/1. maddesine göre, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak 3 ay içerisinde yenilenmeyen davalar açılmamış sayılır hükmüne göre, davanın yenilenmemesi sebebiyle "Davanın açılmamış sayılmasına" karar verildiği anlaşılmaktadır. HMK"nın 150/1. maddesinin uygulanabilmesi için duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur. Somut olayda, taraflara mahkemenin önceki hükmünün bozma ilamı tebliğ edilmişse de duruşma gün ve saatini bildirir davetiye davacı vekiline ve davalı tarafa çıkartılmamıştır. Hal böyle olunca, davacı tarafa duruşma günü usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiş olup anılan maddenin uygulanma imkanı bulunmamasına rağmen yazılı gerekçeyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.