11. Hukuk Dairesi 2016/13431 E. , 2018/6669 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21/06/2016 tarih ve 2015/414-2016/333 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 23.10.2018 günü hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının davalı ... Turizm Ve Tic. A.Ş."deki hisselerini 2006 yılında davalı ..."ın eşi ... devrettiğini, yapılan hisse devri karşılığında davalılarca 10 adet sıralı çekin tanzim edilerek davacıya teslim edildiğini, vadesi gelen çeklerden ilk 7 tanesinin davalılarca ödenmesine rağmen 8. çek olan bu davaya konu 15/09/2013 keşide tarihli 35.000,00 TL bedelli çekin ödenmediğini, bunun üzerine kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla icra takibi başlatıldığını, davalıların haksız ve hukuka aykırı imza itirazında bulunarak icra takibinin durmasına sebebiyet verdiğini ileri sürerek, İİK"nun 170/son maddesi kapsamında ... İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2013/658 Esas 2014/368 Karar sayılı dosyasında hüküm altına alınan %10 para cezasının kaldırılmasını, çek bedeli olan 35.000,00 TL nin vade tarihi olan 15/09/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, 01/03/2006 tarihinde yapılan hisse devir bedellerinin tutarı olan 20.000,00 TL nin ... tarafından davacıya nakten ve tamemen ödendiğini, davalıların şirket hisse devrine ilişkin işlemin tarafı olmadıklarını, davalıların davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, çekteki imzaların sahte olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacının ortağı olduğu davalılardan ... Turizm ve Ticaret A.Ş."deki hisselerini diğer davalıya sattığı, karşılığında farklı bedellerde birden fazla çek aldığı, bu çeklerden davaya konu 35.000,00 TL bedelli çekin ödenmemesi üzerine icra takibi başlatıldığı, davalının imzaya itirazı üzerine alınan bilirkişi raporuna nazaran davaya konu çekteki imzanın davalı gerçek kişinin eli ürünü olmadığının tespit edildiği, bunun üzerine takibin durduğu, yaptırılan bilirkişi inceleme sonucunda davaya konu çek üzerindeki imzanın davalı gerçek kişiye ait olmadığının belirlendiği, taraflar arasında yazılı bir
sözleşmenin bulunmadığı, bu itibarla davaya konu çek ile diğer çekler arasındaki irtibat bilinemediği gibi kaç adet çekin bu satış işlemi için verildiği, ne kadarlık kısmın ödendiği gibi hususların da usulünce ispatlanamadığı, davaya konu çek nedeniyle davalıların sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle; davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalı anonim şirket hisse devir sözleşmesinin taraflarının davacı ile dava dışı ... olduğunun anlaşılmasına, ileri sürülen taraflar arasındaki temel ilişkinin ispat edilememiş bulunmasına göre davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, takdir olunan 1.630,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 6,70 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 25/10/2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Somut uyuşmazlıkta,
Davacı, paydaşı olduğu davalı şirketteki hissesini 01.03.2006 tarihinde dava dışı ... devrettiğini, devir tarihinde şirketin kayıtlı sermaye miktarının esas alınarak noter sözleşmesinde devir bedelinin 20.000.00 TL olarak gösterildiğini, oysa şirketin reel değerine göre hisse devir bedelinin taraflar arasında 350.000.00 TL olarak kararlaştırıldığını, davalılardan ..."ın temsil ve ilzama yetkilisi olduğu diğer davalı şirket tarafından keşide edilen, her biri 35.000.00 TL tutarlı ve 15.09.2006 tarihinden itibaren birer yıl ara ile keşide tarihli 10 adet çekin hisse devir bedeli olarak kendisine verildiğini, çekleri ... ... şubesine tevdi ettiğini, 3745789, 3745790, 3745791, 3745792, 3745793, 3745794, 37445795 no"lu sıralı çeklerin davalılar tarafından ödendiğini, 2012 yılında yerleşim yerini ... nakletmesi nedeniyle ödenmeyen diğer çeklerin ... ... Şubesine, ... Şubesi tarafından gönderildiğini, davalıların aynı ilişkiden kaynaklanan 7 adet sıralı çekleri ödemelerine rağmen dava konusu 15.09.2013 tanzim tarihli 35.000.000 TL tutarlı çek imzaya itiraz ederek ödemediklerini beyanla çek bedelinin davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı, savunmalarında özetle, şirket hissesinin dava dışı ... devredildiğini, devir bedeli 20.000.00 TL"nin peşin ve nakden ödendiğini, dava konusu çekteki imzanın sahte olduğunu, davacının ortak olduğu dönemde haksız olarak elde bulundurduğu bir kısım çekleri, imza taklit etmek suretiyle kredilerine teminat olarak kullandığını, bir kısmınında tahsilini sağladığını, davacının kötü niyetli olduğunu bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Yargılama sonucunda, dava konusu çekteki imzanın davalı eli ürünü olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı vekilince temyizi üzerine, yazılı gerekçe ile sayın çoğunluk görüşü doğrultusunda yerel mahkeme kararı onanmıştır.
Çoğunluk gürüşüne katılamıyorum.
3745789, 3745790, 3745791, 3745792, 3745793, 3745794, 37445795 no"lu, keşidecisinin davalı şirket, lehtarının davacı, cirantasınında diğer davalı oldukları 7 adet çek bedelinin davalılarca ödendiği konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Davalı, davacının ortak olduğu dönemde boş çek yapraklarını elde ederek imza taklidi suretiyle doldurduğunu ve kredilerine teminat olarak kullandığını ileri sürmüş ise de, bedeli davacıya ödenen 7 adet çek nedeniyle davalının, davacı hakkında açtığı bir dava, vaki şikayet veya başlatığı bir icra takibi bulunmamaktadır.
Davalı, 7 adet çek"e ilişkin savunmasını isbat edememiştir.
Savunmasına göre imzalar sahte olmasına rağmen 7 adet çek bedeli davalılar tarafından ödenmek suretiyle çekler davalı tarafça benimsenmiştir.
Bu halde, dava dışı 7 adet çekin benimsenmesi nedeniyle, sıralı çeklerin 8.ncisi olan dava konusu çek nedeniyle davalıların sorumluluğuna gidilmek üzere yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde "benimseme" olgusuna itibar edilmeksizin davanın reddine ilişkin yerel mahkeme kararını onayan sayın çoğunluk görüşüne karşıyım. (Y.11.H.D. 2015/12135 E, 2016/9653 K. Sayı ve 19.12.2016 günlü karar )