6. Ceza Dairesi 2016/995 E. , 2016/204 K.
"İçtihat Metni"
Sanık ... hakkında ... 1. Ağır Ceza Mahkemesine açılan kamu davası sonucunda sanığın kamu malına zarar vermek suçundan 765 sayılı TCK"nın 516/ilk, 522/1 maddeleri uyarınca 4 ay hapis ve 146 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın sanık ve savunmanı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 22/06/2015 gün ve 2013/21036 Esas, 2015/41786 Karar sayılı kararıyla yerel mahkeme hükmünün suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK"nın 516/3. maddesi yerine 516/ilk maddesi ile uygulama yapılması eleştirilerek onandığı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/12/2015 gün ve Karar Düzeltme - 2015/398681 sayılı yazıları ile itiraz yasa yoluna başvurulması üzerine,
Dosya Dairemize gönderilmekle okunarak gereği düşünüldü:
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
5271 sayılı CMK"nın 6352 sayılı Yasanın 99. maddesi ile değişik 308. maddesi gereğince yapılan incelemede;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/12/2015 gün ve Karar Düzeltme – 2015/398681 sayılı yazılarında özetle;
Sanık ..."ın kamu malına zarar verme suçundan eylemine uyan 765 sayılı TCK"nun 516/3.maddesinde 1 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası ile birlikte adli para cezası; 5237 sayılı TCK"nun 152/1-a maddesinde ise 18/06/2014 gün ve 6545 sayılı Yasa ile yapılan değişiklik sonrasında 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir. Bu durumda, atılı suç 765 sayılı TCK"nun 102/3. maddesi uyarınca 10 yıl, 5237 sayılı TCK"nun 66/1-e maddesi uyarınca 8 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Mahkemenin karar tarihi olan 15/02/2007 ile Yüksek Dairenizin onama tarihi olan 22/06/2015 arasında 8 yıl 4 ay 7 gün süre geçmiş olması nedeniyle kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükmün bu yönden bozulmasına ve kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerekirken onanmasına karar verilmesi nedeniyle itiraz yoluna gidilmesi zorunluluğu bulunduğundan onama ilamının kaldırılarak, yerel mahkeme hükmünün bozulması, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 322.maddesi uyarınca sanık hakkında kamu malına zarar verme suçundan açılan davanın düşmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Dosya kapsamına göre mahkemenin karar tarihi olan 15/02/2007 ile inceleme tarihi arasında, zamanaşımı süresi bakımından sanık lehine olan 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e, 67/3 maddelerinde öngörülen 8 yıllık uzatmalı dava zamanaşımı süresinin geçmiş olması nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne karar vermek gerektiği anlaşılmıştır.
Yukarıda izah olunduğu üzere;
1) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının İTİRAZININ KABULÜNE,
2) Dairemizin 22/06/2015 gün ve 2013/21036 Esas, 2015/41786 Karar sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA,
3) Yerel mahkemece sanık ... hakkında kamu malına zarar vermek suçundan hükümlülüğüne dair verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Oluşa ve dosya içeriğine göre sanığın, polis arabasının camını kırarak kamu malına zarar verme suçunu işlediği olayda, eyleminin suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK"nın 516/3 ve suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK"nın 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Yasanın 65. maddesi ile değiştirilen 152/1-a maddelerinde düzenlenen kamu malına zarar vermek suçunu oluşturduğu, bu hükümlerin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, anılan Yasanın 7/2, 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddeleri ışığında, zamanaşımı bakımından 5237 sayılı yasa hükümlerinin sanık yararına olması ve aynı yasanın 66/1-e, 67/3. maddelerinde öngörülen 8 yıllık uzatmalı dava zamanaşımı süresinin, yerel mahkemenin karar tarihi olan 15/02/2007 ile inceleme tarihi arasında geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında kamu malına zarar verme suçundan açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 28/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.