12. Ceza Dairesi Esas No: 2020/2604 Karar No: 2020/6836 Karar Tarihi: 08.12.2020
Taksirle yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/2604 Esas 2020/6836 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, taksirle yaralama suçundan mahkum edilmiş ve hapis cezasına çarptırılmıştır. Ancak, sanık denetim süreci içerisinde başka bir suç işlemiştir ve mahkum edilmiştir. Mağdurlar suçtan zarar görmüş olsalar da, kusur durumlarına ilişkin yeterli araştırma yapılmamıştır. Bu nedenle, sanık ve mağdurların temyiz itirazları yerinde görülmüştür ve karar bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak, CMK'nın 231, 234/2, 237/2 maddeleri ile TCK'nın 89/4 ve 62/1 maddeleri uyarınca mahkumiyet hükmü verilmiştir.
12. Ceza Dairesi 2020/2604 E. , 2020/6836 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : CMK"nın 231. maddesi gereği açıklanması ile TCK"nın 89/4. 62/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet Temyiz edenler: Sanık ve katılanlar vekili
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Taksirle yaralama suçundan sanık hakkında yapılan yargılama sonucunda, Türk Ceza Kanununun 89/4, 62/1. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, aynı maddenin 8. fıkrası uyarınca 5 yıllık denetim süresine tâbi tutulmasına dair Isparta 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 24.04.2012 tarihli ve 2011/414 esas, 2012/426 karar sayılı kararının 31.05.2012 tarihinde kesinleşmesini müteakip sanığın denetim süresi içerisinde 03.07.2014 tarihinde TCK"nın 191/1. maddesinde tanımlanan uyuşturucu madde temin etmek ve uyuşturucu madde kullanmak suçunu işlediği ve Isparta 5. Asliye Ceza Mahkemesinin bu suçtan sanığın mahkumiyetine karar verdiği, hükmün 25.05.2015 tarihinde kesinleştiği ve ihbar üzerine dosya yeniden ele alınarak önceki hükmün 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına dair...Asliye Ceza Mahkemesinin 19.10.2015 tarihli ve 2015/412 Esas, 2015/746 Karar sayılı kararını kapsayan dosya incelendi. CMK"nın 234/2. maddesindeki zorunluluğa rağmen mahkemece barodan kendilerine vekil atanmamış olması nedeniyle davaya katılma hakkını kullanamayan mağdurların, aynı Kanunun 260. maddesi uyarınca katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören sıfatıyla temyiz hakkının bulunduğu kabul edilerek, Dairemizin tevdi kararı üzerine yerel mahkemece barodan atanan vekil aracılığıyla hükmü temyiz etmek suretiyle katılma iradesini ortaya koyan mağdurlar ..., ..., CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede: Dosya içeriğine göre; olay günü sanığın sevk ve idaresindeki araç ile seyir halindeyken, katılan ..."un idaresindeki elektrikle bisiklete çarpması şeklinde meydana gelen ve katılanlar ... ve ..."in basit tıbbi müdahale ile iyileşebilecek şekilde yaralandıkları olayda, dosya içerisinde kaza tespit tutanağının bulunmadığı gibi tarafların kusur durumuna ilişkin bir tespitinin yapılmadığı ve herhangi bir bilirkişi raporunun da bulunmadığı anlaşılmakla, tarafların kusur durumuna ilişkin Adli Tıp Kurumu veya Karayolları Trafik İhtisas Kürsüsünden teknik bilirkişi raporu alınmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı olup, sanık ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 08.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.