Tehdit - hakaret - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/10141 Esas 2020/9243 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
4. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/10141
Karar No: 2020/9243
Karar Tarihi: 08.07.2020

Tehdit - hakaret - Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2016/10141 Esas 2020/9243 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir karara yapılan temyiz başvurusu sonucunda, dosya incelendi ve sanıkların tehdit ve hakaret suçlarından mahkumiyet hükümleri kurulması yetersiz gerekçeyle ve eksik inceleme sonucu olduğu tespit edildi. Ayrıca, tehdit suçları uzlaştırma kapsamında bulunurken, hakaret suçu için uzlaşma önerisi yapılamayacağı belirtildi. Mahkeme kararında TCK'nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçlarının uzlaştırma kapsamında bulunduğu, hakaret suçları için ise uzlaşma önerisinin yapılamayacağı ve tehdit suçları yönünden haksız tahrik hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtildi. Sanık ... hakkında TCK'nın 125/1. maddesi uyarınca belirlenen cezanın hesap hatası nedeniyle fazla belirlendiği ifade edildi. Karar, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca bozuldu. Kararda TCK'nın 106/1, 125/1, 129. maddelerine ve 29. maddesi, 253/3. maddesi ve 62. maddesine de yer verildi.
4. Ceza Dairesi         2016/10141 E.  ,  2020/9243 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Tehdit, hakaret
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet



    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Sanıkların aşamalarda suçlamaları kabul etmemesi, olay günü aracını muayeneye götüren tarafsız tanık ..."ın soruşturma aşamasında; gözlüklü olan ve aracın sahibi olduğunu tahmin ettiği kişinin hakaret ettiğini, diğer şahsın ise hakaret eden kişiyi sakinleştirmeye çalıştığını, bu şahsın hakaret ettiğini duymadığını, gözlüklü şahsın "dışarıdan 30 adam getiririm sizi sinkaf ettiririm, buraya 30 kişi ile gelirim" dediğini, mahkemede ise; olay günü aracının işleminin bitmesini beklerken içeriden gelen sesleri duyduğunu, bir kişinin katılanlara yönelik hakaret ettiğini ve "dışarıdan 30 adam getiririm sizi sinkaf ettiririm" dediğini, diğer kişinin herhangi bir söz söyleyip söylemediğini bilmediğini, ancak kendisini uzaklaştırdıkları için duymamış olabileceğini beyan etmesi, diğer tanık ..."ün aşamalarda her iki sanığın da katılanlara yönelik hakaret ve tehdit eylemlerinde bulunduğunu beyan etmesi, sanıkların teşhisinin tanık ..."a yaptırılmaması, katılanların mahkeme huzurundaki beyanlarında sanıkların isimleri ile olaylara ilişkin çelişkili anlatımlarda bulunmaları ve katılanlar ile sanıklar arasında aracın muayeneden geçmemesi üzerine tartışmanın başladığının anlaşılması karşısında; tanıklar ile katılanların beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeden ve ani gelişen tartışma ortamında sanıkların ne suretle önceden anlaşıp planlayarak iştirak iradesi içinde atılı eylemi gerçekleştirdikleri yeterince açıklanıp tartışılmadan, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle sanıklar hakkında tehdit ve hakaret suçlarından mahkumiyet hükümleri kurulması,
    2-Kabule göre de;
    a)Sanıkların eylemlerinin ayrı ayrı TCK’nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçunu oluşturduğunun kabulü halinde ise tehdit ve hakaret suçları yönünden;
    02/12/2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesi ve maddeye eklenen fıkraya göre uzlaşma hükümleri yeniden düzenlenmiş ve sanıklara isnat edilen TCK"nın 106/1. maddesi kapsamındaki tehdit suçlarının uzlaştırma kapsamında bulunduğu, hakaret suçları yönünden ise, uzlaşma önerisinin yapıldığı tarihte 5271 sayılı CMK"nın 253/3. maddesinde engel bulunduğu gözetilerek, yeni düzenleme karşısında bu suçlar yönünden de uzlaşma önerisinde bulunulması gerektiği anlaşılmış olmakla, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 2 ve 7. maddeleri de gözetilerek, uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    b)Sanıkların araç muayenesi için geldikleri istasyonda sıranın yavaş ilerlemesi üzerine katılanları uyardıkları, ardından aracın muayeneden geçmemesi üzerine çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi karşısında; olayın çıkış sebebi üzerinde durularak, tarafların karşılıklı haksız tahrik oluşturabilecek eylemleri saptanıp, haksız davranışların öncelik sonralık durumu, etki-tepki biçiminde gelişip gelişmedikleri değerlendirilerek sonucuna göre, sanıklar hakkında tehdit suçları yönünden TCK’nın 29. maddesi, hakaret suçları yönünden ise TCK’nın 129. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
    c)Sanık ... hakkında TCK"nın 125/1. maddesi uyarınca belirlenen 3 ay hapis cezasından, aynı Kanunun 125/4 ve 43/2. maddesi uyarınca 1/6 ve 1/4 oranlarında artırım ve 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim uygulanırken, sonuç cezanın hesap hatası nedeniyle " 3 ay 19 gün" yerine, "3 ay 20 gün" hapis cezası olarak fazla belirlenmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ..."nin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 08/07/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.