14. Hukuk Dairesi 2019/2535 E. , 2019/8757 K.
"İçtihat Metni"DAVADA DAVALILAR : ... Büyükşehir Belediyesi vd.
Davacı-birleştirilen davada davacı vekili tarafından, davalı-birleştirilen davada davalılar aleyhine 01/07/2008 ve 26/03/2010 günlerinde verilen dilekçeler ile tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava ve birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 03/12/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Belediyesi vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, kadastral mülkiyet durumunun ihyasına yönelik tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı Hazine vekili, dava konusu Kabasakal Köyü 1155 (183) parsel sayılı taşınmazın, Hazine adına kayıtlı iken; önce ... Belediyesi, sonra da ... Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uygulamasına tabi tutularak çok sayıda imar parselinin oluşturulduğunu, 1155 (183) sayılı parselin kadastral sınırları içerisinde kalan kısımda Kabasakal Köyü 5582 ada 12, 13 ve 14 sayılı, 5580 ada 7 ve 8 sayılı imar parsellerinin oluşturulduğunu, ancak gerek ... Belediyesince yapılan 37 No"lu imar düzenlemesinin ve gerekse aynı bölgede ... Büyükşehir Belediyesince yapılan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiklerini ileri sürerek imar öncesi duruma dönülmek suretiyle kök parselin adına tesciline ikinci kademede ise tazminat talebinde bulunmuştur.
Birleştirilen davada ise, asıl davada dava konusu yapılan imar parselleri maliklerinden bir kısmının dava açılmadan önce öldüğünün anlaşılması üzerine asıl davadaki istemle açılmıştır.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalı ... hakkında karar verilmesine yer olmadığı, diğer davalılar ve birleştirilen davada davalılar aleyhine açılan davanın ve birleştirilen davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... Belediyesi vekili, davalı ... vekili temyiz etmişlerdir.
Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır.
O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanaksız kalacağı ve TMK"nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği; bu durumda; dayanaksız kalan tapu kaydının iptal edilerek kadastral parselin geometrik ve hukuki durumunun ihyasına karar verilmesi gerekeceği tartışmasızdır. Ayrıca; kadastral parselin ihyasının, imar uygulamasıyla kadastral parsel sınırları üzerinde oluşturulan imar parsellerinin kadastral parsel içerisinde kalan kısımlarının tapu kaydının iptali ile eski hale getirilerek tescili suretiyle mümkün olabileceği gözetildiğinde; ihyası istenilen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespitiyle kayıt maliklerinin davada yer almaları gerektiği de açıktır.
Somut olayda; 5582 ada 13 parsel sayılı taşınmaz maliklerinden olan ... kızı ..."ın, ... 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 28.12.2018 tarihli, 2018/1119 Esas- 2018/1446 Karar sayılı mirasçılık belgesinden 02.02.1998 tarihinde vefat ettiği, 5582 ada 14 parsel sayılı taşınmaz maliklerinden olan ... oğlu ..."ın, ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 04.03.2019 tarihli, 2018/995 Esas- 2019/255 Karar sayılı mirasçılık belgesinden 18.11.1962 tarihinde vefat ettiği, 5580 ada 8 parsel sayılı taşınmaz maliklerinden olan ... oğlu ..."ın ... 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 10.04.2018 tarihli, 2018/516 Esas- 2018/468 Karar sayılı mirasçılık belgesinden yargılama sırasında 18.05.2011 tarihinde vefat ettiği anlaşılmaktadır.
04.05.1978 tarihli ve 4/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca ölü kişinin taraf ehliyeti yoktur. Ölü kişi aleyhine dava açılamayacağı gibi, mirasçıları davaya dahil edilemez ve bu yolda dava ıslah olunamaz. Mirasçılar aleyhine yeni bir dava açılması gerekir.
Mahkemece, 5582 ada 13 ve 14 parsel sayılı taşınmaz malikleri olan ... ve ..."ın mirasçıları aleyhine dava açmak üzere davacı vekiline uygun bir mehil verilmesi, açılırsa eldeki dava dosyası ile birleştirilmeli, öte yandan yargılama sırasında vefat eden 5580 ada 8 parsel sayılı taşınmaz maliki ..."ın mirasçıları usulüne uygun olarak davaya dahil edilerek taraf teşkilindeki eksiklik tamamlandıktan sonra çekişmenin esasının incelenmesi gerekirken taraf teşkili sağlanmaksızın yazılı olduğu üzere işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Diğer taraftan 5580 ada 7 sayılı imar parseli maliklerinden birinin ... kızı ...olarak tapuda kayıtlı olduğu halde, ... kızı ..."in nüfus kaydı ve mirasçılık belgesinin dosya arasına alınarak ..."in mirasçılarının davaya katılımlarının sağlandığı, ne var ki tapu kaydı ile nüfus kaydı ve mirasçılık belgesindeki bu çelişkinin giderilmesi için davacı vekiline süre verilmeli, sonucuna göre kayıt maliki mirasçılarının davada yer alıp almadıkları kontrol edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru değildir.
Ayrıca, birleştirilen davanın, asıl dava açılmadan önce vefat etmiş kayıt malikleri mirasçılarına açıldığı halde; 5580 ada 7 sayılı imar parseli maliklerinden Mehmet Mustafa Alçin"in dosya arasına alınmış mirasçılık belgesinde mirasçısı olarak görülen eşi Döndü Alçin"in, aynı parsel maliklerinden ..."in dosya arasına alınmış mirasçılık belgesinde mirasçısı olarak görülen eşi Nermin Alçin"in davada taraf olmadıkları anlaşıldığından anılan kişilerin öncelikle nüfus kayıtlarının, ölü olduklarının anlaşılması halinde mirasçılık belgelerinin dosya arasına alınarak davada yer alan kişiler dışında mirasçılarının bulunup bulunmadığı kontrol edilerek, başka mirasçıları varsa onların da davaya katılımları sağlandıktan sonra işin esası hakkında karar verilmesi gerektiği düşünülmeksizin eksik inceleme ile taraf teşkili sağlanmaksızın karar verilmesi doğru görülmemiştir.
5580 ada 7 sayılı imar parseli maliklerinden ..."in dosya arasına alınmış mirasçılık belgesinde mirasçısı olarak görülen oğlu ..."in birleşen davada davalı olup olmadığının kontrol edilemediği, zira davalı olarak TC kimlik numarası kayıt edilmemiş ..."in, ... mirasçısı olarak gösterildiği, mahkemece öncelikle karar başlığında ... mirasçısı olarak gösterilen ..."in nüfus kaydı dosya arasına alınarak ... ile mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gösterilen ..."in aynı kişi olup olmadığı açıklığa kavuşturulmalı, aynı kişi olmadıkları anlaşılması halinde ..."in davada yer almasının sağlanması gerektiğinin düşünülmemesi de doğru görülmemiştir.
İhyası istenilen kadastral parselin çap sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin, kayıt maliklerinin, yukarıda belirtilen eksiklikler giderilmek suretiyle davada yer almaları gerektiği düşünülmeksizin ve taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış, kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.