22. Hukuk Dairesi 2015/20516 E. , 2018/2119 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı tarafından haklı nedene dayanmaksızın feshedildiğini belirterek, kıdem ve ihbar tazminatları ile ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; davacının iş sözleşmesini haksız olarak feshettiğini, ödenmemiş işçilik alacağının bulunmadığını beyanla, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının ödenip ödenmediği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir.
İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir.
Yukarıda belirtilen hususlar ulusal bayram ve genel tatil çalışma ücretleri için de geçerlidir.
Somut olayda; davacı fazla mesai yaptığını ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışmasına devam etmesine rağmen karşılığının ödenmediğini iddia etmiş, davalı ise fazla çalışma ve genel tatil ücret alacağının bulunmadığını savunmuştur. Dosya kapsamında bulunan bir kısım ücret bordrolarında fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücret tahakkuklarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtilen ilkelerde dikkate alındığında mahkemece, imzasız bordrolarda fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil tahakkuku olan dönemlerin dosya kapsamına göre ödendiğinin anlaşılmasına göre ödenen miktarların hesaplanan tutardan mahsup edilmesi gereklidir. Ayrıca ulusal bayram genel tatil alacağı bakımından tahakkuk bulunan bazı aylarında dikkate alınmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca imzasız bordrolarda fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil tahakkuku bulunan ayların ödendiğinin anlaşılmasına göre hesaplanan fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil alacağından mahsup edilmesi gerekli iken dışlanmasına karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 08/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.