21. Hukuk Dairesi 2016/13295 E. , 2017/2562 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, iş kazası sonucu vefat eden sigortalının yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemenin 20.03.2013 tarih 2009/787 Esas 2013/199 Karar sayılı davalı ... A.Ş., ... Belediye Başkanlığı ile ... yönünden kusurları bulunmadığından davanın reddine, davalı ... ile... mirasçıları yönünden davanın kısmen kabulü ile davalı ... şirketinin maddi tazminat miktarından poliçe limiti dahilinde sorumlu tutulmasına dair hükmü davacılar vekili ile davalı ... vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 22.10.2013 Gün 2013/10956 Esas 2013/18974 Karar sayılı ilamı ile davalı ... şirketi yönünden temerrüd tarihinin araştırılarak faizin başlangıç tarihinin buna göre belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile olay tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulmasına karar verilmesinin, davacılar vekilince sunulan 19.02.2013 tarihli ıslah dilekçesinde maddi tazminatın davalı ... şirketi ve ...mirasçıları yönünden ıslahen artırıldığının belirtilmesine rağmen Mahkemece davalılar ... A.Ş. ve ... Belediye Başkanlığı yararına ıslah ile talep edilen maddi tazminat miktarı da dahil edilerek toplam talep edilen miktar üzerinden nisbi vekalet ücreti takdir edilmesinin, davalı ... şirketinin maddi tazminat miktarından poliçe limiti dahilinde sorumlu tutulmasına göre hüküm altına alınan maddi tazminat miktarı üzerinden davacı eş yararına hesaplanan vekalet ücretinden de poliçe limiti dahilinde sorumluluğuna hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçeleriyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek davanın davalı ... A.Ş, ... ve Davalı ... yönünden reddine, davacı çocuk ... için maddi tazminat talebinin reddine, davacı anne ... için maddi tazminat talebinin kabulüne; toplam 87.127,79 TL maddi tazminatın davalılar ...,... A.Ş. ile ... mirasçıları olan davalılar ..., ..., ..., ..."dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, yukarıda hükmedilen maddi tazminata davalı ... şirketi yönünden temerrüt tarihi olan sigorta şirketine başvuru tarihi 26.05.2009 dan, diğer davalılar yönünden ise olay tarihi 11.08.2008 den itibaren yasal faiz işletilmesine, sigorta şirketinin tazminat sorumluluğunun sigorta poliçesi teminat limiti ile sınırlı tutulmasına, davacı eş ... için 30.000,00 TL manevi; davacı çocuk ... için 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi 11.08.2008 den itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar ... ile ... mirasçıları olan davalılar ..., ..., ..., ..."dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, karar verilmiştir.
HMK"nın 297. maddesi uyarınca; "hükmün sonuç kısmında da, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği" belirtilmiştir.
Buna göre; Mahkeme, dava ve birleşen dava dilekçelerindeki yazılı olan tüm talepler ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar vererek, bu konulardaki uyuşmazlığı sona erdirmelidir.
Somut olayda, davacılar vekili Dairemizin 22.10.2013 Günlü ilamından sonra 15.01.2014 tarihinde harcını yatırmak suretiyle davacı anne ve davacı babanın manevi zararlarının giderilmesine ilişkin dava açtığı, söz konusu davanın ... 2. İş Mahkemesi"nin 2014/61 Esas numarasına kaydedildiği ve temyiz incelemesine esas dosya ile birleştirilmesine karar verildiği, davacı anne ve davacı babanın manevi tazminat taleplerine ilişkin olumlu ya da olmsuz bir hüküm kurulmadığı gibi hükmün gerekçesinde de birleştirilen dava bozma ilamından önce açılmış bir davaymış gibi önceki hükmün davacılar vekilince baba ve anne yönünden temyiz edilmediğinin belirtildiği anlaşılmaktadır. O halde davacı anne ve babanın manevi tazminat talepleri ile ilgili olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulmayarak bu konudaki uyuşmazlığın sonlandırılmaması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine
28.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.