Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/9172 Esas 2015/1345 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/9172
Karar No: 2015/1345
Karar Tarihi: 26.01.2015

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/9172 Esas 2015/1345 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/9172 E.  ,  2015/1345 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : MİLAS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 17/09/2013
    NUMARASI : 2011/277-2013/783

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin, davalının murisi H.. T.."a ait taşınmazı 30.03.1973 tarihli köy senedi ile satın aldığını ve satış bedelini muris Hatice"ye ödediğini, müvekkilinin satın aldığı taşınmazın kadastro çalışmaları sırasında muris Hatice"nin babası adına tescil edilmesi nedeniyle tapuda devredilemediğini, bu nedenle ortaklığın giderilmesi için davalı tarafından dava açıldığını, ancak davalının davadan vazgeçmesi nedeniyle ifanın imkansız hale geldiğini ileri sürerek; müvekkilinin ödediği satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesi gereğince dava tarihinde ulaştığı değerden şimdilik 12.000 TL nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın zamanaşımına uğradığını, esas yönünden ise taşınmazın birden çok paydaşı bulunması nedeni ile davacıya devredilemediğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; ziraat mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan rapor esas alınarak davanın kısmen kabulüne, 5.571,64 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, tarafların sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak ziraat mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan rapor, hüküm vermeye yeterli değildir. Zira, davacının 30.03.1973 tarihinde ödediği satış bedelinin, denkleştirici adalet ilkesi uyarınca ifanın imkansız hale geldiği dava tarihinde ulaşacağı alım gücünün bilirkişi tarafından; enflasyon, ÜFE, TÜFE, altın ve döviz kurları, faiz, işçi ve memur maaşlarındaki artışlar gibi çeşitli ekonomik etkenlerin ortalamaları alınarak belirlenmesi gerekirken, Bayındırlık ve İskan Bakanlığınca müteahhitlik karneleri ve iş bitirme belgeleri için geçerli değerlendirme katsayısı esas alınarak belirlenmesi doğru değildir.
    Bundan ayrı, bilirkişi tarafından eski para üzerinden hesaplama yapıldığı, ancak bu yöntemle bulunan değerden 6 sıfır yerine 5 sıfır atıldığı, dolayısıyla hüküm altına alınan miktarın da hatalı olarak belirlenmiş olduğu anlaşılmıştır.
    SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 26.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.