22. Hukuk Dairesi 2015/15789 E. , 2018/2116 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı-karşı davalı vekili, müvekkilinin iş makinesinin arızalanmasından hiçbir kusur ve kabahatinin bulunmadığını, kaldı ki iş makinesinin bu derece zarar görmesinden bakım ve onarımını yaptırmadıkları ve iş makinesinin arızalanmasına sebebiyet verdikleri için bizzat işyeri idarecilerinin sorumlu olduğunu, müvekkilinin izinli olmasına rağmen geceleri, haftasonları ve bayram tatillerinde bile çalıştığını, müvekkilinin iddiasına göre iş sözleşmesinin feshedilmesinin gerçek nedeni olarak birlik başkanın şahsi ve özel işlerini müvekkilinin yapmaktan kaçınmış olmasının yattığını, iş sözleşmesinin işverence haksız ve keyfi olarak sonlandırıldığını, davaya konu alacakların 03/01/2013 tarihinde ödeneceği işveren tarafından söylenmiş ise de iş bu dava tarihine kadar müvekkiline yapılan herhangi bir ödeme bulunmadığını, davanın belirsiz alacak davası olduğunu belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birlikte bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, davacı-karşı davalının kamu hukuku tüzel kişisi olan müvekkil kuruma ait iş yerinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile 08/05/2007-03/01/2013 tarihleri arasında çalıştığını, davacı karşı davalının çalıştığı süre boyunca iki adet iş makinesinin operatörlüğünü yaptığını, çalıştığı süreler boyunca ücretini tam olarak aldığını, işyeri personelinden ..."de dahil bekçiler haricinde hiç kimsenin fazla mesai yapmadığını, bekçiler haricinde hafta sonu tatili, bayram tatili çalışılmadığını, yıllık iznini tam olarak kullandığını, bekçilerin de bu günlerde çalıştığı süreler karşılığında hafta içi izin verildiğini, davacının iş sözleşmesi haklı sebeple feshedildiğinden ihbar ve kıdem tazminatı ödenmediğini, öncelikle davacı-karşı davalının haksız taleplerini içeren işçilik haklarına ilişkin davanın reddine karar verilmesini,kendi kusuru, işi savsaması ve uyarıları dikkate almayan tavrı nedeniyle Kovalı Sulama Birliğinin malı olan ve Birlik tarafından ödenen 6.812,14 TL bedelli faturadaki zararın davacı-karşı davalıdan fatura tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tazminini talep etmiştir.
Mahkemece, kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ve ücret alacakları talebinin belirsiz alacak davasına konu edilemeyecekleri gerekçesiyle bu alacaklar bakımından hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine, dava konusu diğer alacaklar bakımından ise kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında davalı lehine hükmedilen vekalet ücreti hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesine göre, “(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.(2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.
Somut olayda, belirsiz alacak davası olarak açılan davada ıslah dilekçesi ile talep edilen miktarlar arttırılarak belirlenmiştir. Her ne kadar Mahkemece reddedilen miktarlar gözetilerek davalı lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmişse de, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"ne göre davalı lehine 1.500,00 TL maktu vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın hüküm fıkrasında yer alan "-Reddedilen kısım yönünden davalı-karşı davacı kendisini bir vekille temsil ettiğinden A.A.Ü.T.gereğince 1.506,96 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalı ..."den alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine," rakam ve sözcüklerinin çıkarılarak yerine, “ -Reddedilen kısım yönünden davalı-karşı davacı kendisini bir vekille temsil ettiğinden A.A.Ü.T.gereğince 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacı-karşı davalı ..."den alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,” rakam ve sözcüklerinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlerden davalı tarafa yükletilmesine, 08/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.