Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/9072 Esas 2015/1343 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/9072
Karar No: 2015/1343

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2014/9072 Esas 2015/1343 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2014/9072 E.  ,  2015/1343 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ADANA(KAPATILAN) 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 25/12/2013
    NUMARASI : 2013/79-2013/789

    Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dilekçesinde; muris K.. D.."in, 18.02.2010 tarihinde Adana 6. Noterliğine başvurarak vasiyetnamesini düzenlettiğini, ancak işlem sırasında murisin fiil ehliyetine sahip olmaması nedeniyle vasiyetnamenin geçersiz olduğunu ileri sürerek iptalini, bunun mümkün olmaması halinde ise tenkisini talep etmiştir.
    Davalı vekili cevap dilekçesinde; murisin, sağlık kurulundan fiil ehliyetinin yerinde olduğuna dair rapor aldıktan sonra davaya konu vasiyetnameyi düzenlediğini, tenkis davasının ise 1 yıllık hak düşürücü süreden sonra açıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; murise ait sağlık raporunun devlet hastanesinden alındığı, davacının murisin vasiyetname düzenlenirken işlem ehliyetinin olmadığı yönünde başkaca herhangi bir delil sunmadığı, ayrıca davacının murisin kardeşinin çocuğu olduğu, 10.05.2007 tarihinde TMK"nun da yapılan değişiklik nedeniyle davacının saklı pay sahibi olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    TMK. nun 559/1 maddesine göre, "İptal davası açma hakkı, davacının tasarrufu, iptal sebebini ve kendisinin hak sahibi olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın geçmesi tarihinin üzerinden, iyiniyetli davalılara karşı on yıl, iyiniyetli olmayan davalılara karşı yirmi yıl geçmekle düşer."
    Aynı kanunun 571/1 maddesi uyarınca ise; “Tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılma tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşer.”
    Açıklanan madde hükümlerinde belirtilen süreler, hakdüşürücü nitelikte olup, resen dikkate alınır.
    Dosyada yer alan vasiyetnamenin açılmasına ilişkin dava dosyasının incelenmesinde; vasiyetnamenin bulunduğu yer mahkemesi aracılığı ile 11.02.2011 tarihinde davacıya tebliğ edildiği ve davacının 14.03.2011 tarihli celsede vasiyete yönelik itirazlarını bildirdiği anlaşılmaktadır.
    Bu duruma göre, vasiyetnamenin ve dolayısıyla saklı payın zedelendiğinin davacı tarafça öğrenildiği 11.02.2011 tarihi ile davanın açıldığı 28.01.2013 tarihi arasında bir yıllık hakdüşürücü süre geçmiş bulunmaktadır.
    Hal böyle olunca, mahkemece; iptal ve tenkis davalarının hak düşürücü geçtiğinden dolayı reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması yerinde değildir.
    SONUÇ: HUMK. nun 438. maddesinin 9. bendi uyarınca, sonucu itibariyle davanın reddi doğru olup hükmün gerekçesinin açıklandığı şekliyle değiştirilmek suretiyle ONANMASINA, 2,50 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 26.01.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.