Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/10022 Esas 2018/2093 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/10022
Karar No: 2018/2093
Karar Tarihi: 08.02.2018

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/10022 Esas 2018/2093 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İş Mahkemesi'nde görülen bir davada, işçi ile işveren arasındaki ücret uyuşmazlığına ilişkin verilen karar temyiz edildi. Mahkeme, iş sözleşmesinde ücretin belirtilmemiş olması durumunda ücretin Borçlar Kanunu'nun ilgili maddelerine göre tespit edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Çalışma belgesinin gerçek olmamasının da yasal yaptırımları bulunduğuna vurgu yapıldı. Davacı oto yıkamacının aylık ücreti konusunda yapmış olduğu iddiayı doğrulayan tanık ifadeleri hükme esas alındı. Ancak Mahkeme, eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verildiğini belirterek, emsal ücret araştırması yapılması gerektiğine vurgu yaptı. Kararda, İş Kanunu'nun 32. Maddesi'nde ücretin genel olarak tanımlandığı ve bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olduğu belirtildi. Ayrıca iş sözleşmesinde ücretin belirtilmemesi durumunda Borçlar Kanunu'nun 323. Maddesi'nin ikinci fıkrasına göre ücretin miktarının belirlenebileceği ifade edildi.
22. Hukuk Dairesi         2017/10022 E.  ,  2018/2093 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında işçiye ödenen aylık ücretin miktarı konusunnda uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanunu"nda 32. Maddenin ilk fıkrasında, genel anlamda ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutar olarak tanımlanmıştır.
    Ücret kural olarak dönemsel (periyodik) bir ödemedir. Kanunun kabul ettiği sınırlar içinde tarafların sözleşme ile tespit ettiği belirli ve sabit aralıklı zaman dilimlerine, dönemlere uyularak ödenmelidir. Yukarıda değinilen Yasa maddesinde bu süre en çok bir ay olarak belirtilmiştir.
    İş sözleşmesinin tarafları, asgarî ücretin altında kalmamak kaydıyla sözleşme özgürlüğü çerçevesinde ücretin miktarını serbestçe kararlaştırabilirler. İş sözleşmesinde ücretin miktarının açıkça belirtilmemiş olması, taraflar arasında iş sözleşmesinin bulunmadığı anlamına gelmez. Böyle bir durumda dahi ücret, Borçlar Kanunun 323. maddesinin ikinci fıkrasına göre tespit olunmalıdır. İş sözleşmesinde ücretin kararlaştırılmadığı hallerde ücretin miktarı, işçinin kişisel özellikleri, işyerindeki ya da meslekteki kıdemi, meslek unvanı, yapılan işin niteliği, iş sözleşmesinin türü, işyerinin özellikleri, emsal işçilere o işyerinde ya da başka işyerlerinde ödenen ücretler, örf ve adetler göz önünde tutularak belirlenir.
    Çalışma belgesinde yer alan bilgilerin gerçek dışı olmasının da yaptırıma bağlanmış olması, belgenin ispat gücünü arttıran bir durumdur. Kural olarak ücretin miktarı ve ekleri gibi konularda ispat yükü işçidedir. Ancak bu noktada, 4857 sayılı Kanunun 8. ve 37. maddelerinin, bu konuda işveren açısından bazı yükümlülükler getirdiği de göz ardı edilmemelidir. Bahsi geçen kurallar, iş sözleşmesinin taraflarının ispat yükümlülüğüne yardımcı olduğu gibi, çalışma yaşamındaki kayıt dışılığı önlenmesi amacına da hizmet etmektedir. Bu yönde belgenin verilmiş olması ispat açısından işveren lehine olmakla birlikte, belgenin düzenlenerek işçiye verilmemiş oluşu, işçinin ücret, sigorta pirimi, çalışma koşullan ve benzeri konularda yasal güvencelerini zedeleyebilecek durumdadır. Çalışma belgesi ile ücret hesap pusulasının düzenlenerek işçiye verilmesi, iş yargısını ağırlıklı olarak meşgul eden, işe giriş tarihi, ücret, ücretin ekleri ve çalışma koşullarının belirlenmesi bakımından da önemli kolaylıklar sağlayacaktır. Bu bakımdan ücretin ispatı noktasında delillerin değerlendirilmesi sırasında, işverence bu konuda belge düzenlenmiş olup olmamasının da araştırılması gerekir.
    Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman, iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. İşçinin kıdemi, meslek unvanı, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar dikkate alındığında imzalı bordrolarda yer alan ücretin gerçeği yansıtmadığı şüphesi ortaya çıktığında, bu konuda tanık beyanları gözetilmeli ve işçinin meslekte geçirdiği süre, işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca gidilmelidir.
    Somut olayda oto yıkamacı olarak çalışan davacı aylık 1.200,00 TL (net-brüt olduğunu belirtmeden) ücret aldığını ama asgari ücret üzerinden gösterildiğini iddia etmiş davalılar ise asgari ücret aldığını savunmuştur. Davacı tanıkları iddiayı doğrulamışlar, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da davacı ile birlikte iş aktine son verilen tanık ..."ın beyanına itibarla net 1.200,00 TL ücret aldığı kabul edilerek alacaklar hesap edilmiştir. Ancak Mahkemece bu şekilde sonuca ulaşılması isabetli olmamıştır. Davacının işyerinde çalıştığı süre, fiilen yaptığı iş, işyerinin özellikleri bildirilerek işçi ve işveren kuruluşlarından, emsal işyerlerinden emsal ücretin ne olabileceği sorulmalı yine Türkiye İstatistik Kurumu Başkanlığı internet sitesinde bulunan "Kazanç Bilgisi Sorgulama" ekranından araştırma yapılmalı dosya kapsamındaki tüm deliller değerlendirilerek aylık ücret miktarı noktasındaki uyuşmazlık çözümlenmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 08/02/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.