Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/845
Karar No: 2019/8638
Karar Tarihi: 30.09.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2017/845 Esas 2019/8638 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2017/845 E.  ,  2019/8638 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 24.09.2019 Salı günü davacı vekilleri Av. ...,... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekilleri dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, 05.03.2014 tarihinde davalıların sürücü, işleten ve trafik sigortacısı olduğu aracın yaya olan müvekkiline çarptığını ve yaralanmasına neden olduğunu ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile geçici ve sürekli iş göremezlik zararları için 5.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen; 50.000,00 TL manevi tazminatın ise, davalılar ... ile ..."den olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuş, diğer davalılar, davacı ile davalı sürücü ... arasında imzalanan sulhname bulunduğunu belirterek ve diğer sebeplerle davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, davacı ile sürücü davalı ... arasında noterde düzenlenen 21/04/2014 tarihli düzenleme şeklinde sulhname ile dava konusu trafik kazasından dolayı uğradığı zararlara karşılık olmak üzere lehine doğmuş veya doğacak olan maddi, manevi tazminatlar ve her türlü masrafların tamamına karşılık olmak üzere davalı ..."den 7.000,00 TL aldığından bahisle davalı sürücü ... ile davalı
    işleten ..."i ibra ettiği, herhangi bir hak ve alacağı kalmadığı, bu konuda dava açmayacağı ve bu konuda açılmış davalardan ve taleplerden kesin olarak feragat ettiği belirtilerek ve buna göre işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen davalı ... hakkında da dava açılamayacağından tüm davalılar aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Davacı vekilince davalıların işleten, sürücü ve trafik sigortacısı olduğu araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile gerçekleşen kazada davacının yaralandığını açıklayıp tazminat talebinde bulunulmuş, mahkemece davadan önce davalı sürücü ile davacı arasında düzenlenen Eyüp 4. Noterliği"nin 21.04.2014 tarih ve 8011 yevmiye numaralı sulhname sebebi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Sorumluluğa İlişkin Anlaşmalar” başlıklı 111 nci maddesinde ise, tazminat miktarlarına ilişkin anlaşmaların iptali koşulu belirlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre, bu Kanun’da öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasa’nın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir.
    Somut uyuşmazlıkta, davalı araç sürücüsü ile davacı arasında noterde 21.04.2014 tarihli “düzenleme şeklindeki sulhname” başlıklı belge düzenlenmiş, anılan belge uyarınca davacıya 7.000,00 TL ödeme yapıldığı belirtilmiş ve belge içeriğinde bu miktarın maddi, manevi tazminatlar ve her türlü masrafların tamamının karşılığı olduğu belirtilmiştir.
    Davacı tarafından Karayolları Trafik Kanunu’nun 111. maddesi gereğince, 2 yıllık süre dolmadan eldeki dava açılmıştır.
    Karayolları Trafik Kanunu’nun 111. maddesi gereğince, davacı tarafça ödemenin yetersizliği iddiası ile 2 yıl içinde dava açılabilmesi mümkün olup mahkemece işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere yanılgılı gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    O halde mahkemece yapılacak iş, belge içeriği değerlendirilmek ve gerektiğinde davacıya açıklama yaptırılmak suretiyle; öncelikle ödeme tarihi itibariyle yapılan ödemenin yetersiz olup olmadığının belirlenmesidir. Bu halde, tarafların kusur durumu ile davacının maluliyet durumu belirlenerek, ödeme tarihi verileri (ödeme tarihindeki asgari ücret vs. gibi) dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödeme miktarının karşılaştırılarak ödemenin yeterli bulunması halinde davacının bakiye zararı kalmadığından davanın maddi tazminat yönünden reddine karar verilmesi gerekir. Şayet ödemenin yetersiz olduğu anlaşılırsa bu kez mahkemece karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanmalı, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince davalı araç sürücüsü tarafından yapılan ödemeye hesaplama yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak, hesaplanan tutardan mahsup edilmelidir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve 2.037,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 30/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi