14. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4232 Karar No: 2018/5341 Karar Tarihi: 20.09.2018
Çocuğun basit cinsel istismarı - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/4232 Esas 2018/5341 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bu mahkeme kararı, Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesinde çocuğun basit cinsel istismarı suçuyla ilgili olarak verilen mahkumiyet hükmünün Bölge Adliye Mahkemesi tarafından temyiz edilmesi sonucu incelenmiştir. İlk derece mahkemesinin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiri ile anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında, sair temyiz itirazlarının reddedilmesine karar verilmiştir. Ancak, sanığın suçunu işlediği tespit edilmesine rağmen, suçun vasfının yanılgıya düşülerek tayin edilmesi nedeniyle hükmün bozulması gerekmekteydi. Bu suç, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 103/1-c.2. maddesi kapsamında değerlendirilemediği için, aynı kanunun 103/1-c.1. maddesi ile uygulama yapılmıştır. Mahkeme kararı ayrıca, avukatlık asgari ücret tarifesinde yer alan düzenlemeye göre, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi nedeniyle bozulmuştur. Kararda atılı suçtan tutuklu bulunan sanığın tahliyesine ve başka bir suçtan tutuklu veya hükümlü bulunmadığı takdirde derhal salıverilmesinin temini hususunda en seri vasıtayla mahalline bilgi verilmesi için ilgili yer
14. Ceza Dairesi 2018/4232 E. , 2018/5341 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi SUÇ : Çocuğun basit cinsel istismarı HÜKÜM : Şanlıurfa 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.03.2017 gün ve 2016/394 Esas, 2017/123 Karar sayılı mahkûmiyet hükmüne yönelik istinaf talebinin esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, ilk derece mahkemesinin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdiri ile anılan hükme ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararı nazara alındığında yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak; Olay günü sanığın arabada iken mağdurenin sol bacağının iç ve dış kısımlarıyla kıyafeti üzerinden kalçasını okşadığı tüm dosya içeriğinden anlaşılmakla; eyleminin ani ve kesintili şekilde gerçekleşip, süreklilik arz etmemesi nedeniyle sarkıntılık düzeyinde kaldığı gözetilerek, ilk derece mahkemesince 5237 sayılı TCK"nın 103/1-c.2. maddesine göre cezalandırılması yerine suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek aynı Kanunun 103/1-c.1. maddesi ile uygulama yapılması karşısında hükmün bozulması gerekirken, yazılı şekilde anılan hükme yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/1. maddesinde yer alan "Kamu davasına katılma üzerine, mahkumiyete karar verilmiş ise vekili bulunan katılan lehine Tarifenin ikinci kısım ikinci bölümünde belirlenen avukatlık ücreti sanığa yükletilir." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, kendisini vekille temsil ettiren Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı, sanık müdafii ile katılan Bakanlık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Ceza Dairesinin 14.11.2017 gün, 2017/1313 Esas, 2017/1363 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, bozma sebebine göre atılı suçtan tutuklu bulunan sanığın TAHLİYESİNE, başka bir suçtan tutuklu veya hükümlü bulunmadığı taktirde derhal salıverilmesinin temini hususunda en seri vasıtayla mahalline bilgi verilmesi için ilgili yerlere yazı yazılmasına, 20.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.