17. Hukuk Dairesi 2016/19152 E. , 2019/8635 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile katılma yolu ile davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı vekili, 21.11.2005 tarihinde davalıların sürücü, işleten ve trafik sigortacısı olduğu aracın, kaldırımda yaya olarak yürüyen müvekkiline çarptığını ve sakatlanmasına neden olduğunu ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 6.000,00 TL maddi (1.000,00 TL geçici ve 5.000,00 TL sürekli işgöremezlik) ve 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren ticari faizi ile tahsilini istemiştir.
Davalı ..., ... ve ... vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 350,15 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, 5.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılar ..., ... ve ... mirasçılarından alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve
katılma yolu ile davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, özellikle ceza yargılaması aşamasında alınan ve oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve maddi tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve manevi tazminatın takdirinde B.K.nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair, davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verildiği, ancak davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin eksik hesaplandığı anlaşılmakla, bu durum doğru değil bozma nedeni ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/II maddesi delaletiyle 1086 sayılı HMUK’nın 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair, davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 13. paragrafındaki “970,00 TL” ve “247,12”rakamlarının çıkartılarak yerlerine sırasıyla “1.395,00" ve “355,40” rakamlarının yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 273,46 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ..."dan alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 30/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.