11. Hukuk Dairesi 2017/804 E. , 2018/6653 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
Taraflar arasında görülen davada ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 01/04/2016 tarih ve 2010/441-2016/412 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin ... ... Şubesi"nin mudisi olduğunu, 27/04/2010 tarihi itibariyle 13.580,00 TL ile hesabına geçmesi için banka personeline verdiği 3.500,00 TL ve acil kredi adı altında kullanabileceği 3.000,00 TL"nin hesabında mevcut olduğunu, davalı bankanın personeli ..."ün suiistimalleri sonucunda mudilerin hesaplarının boşaltıldığını, banka yetkilisinin görevini kötüye kullanarak, banka kayıtlarına aktarmaksızın hesabından para çektiğini, iradesi dışında gerçekleştirilen işlemlerin ardından hesabının adeta boşaltıldığını ileri sürerek 17.080,00 TL"den şimdilik 7.500,00 TL"nin 27/04/2010 tarihinden itibaren işleyecek kısa vadeli ticari kredilere uygulanan en yüksek avans faiz oranı ile birlikte davalıdan tahsiline ve aynı şekilde 3.950,00 TL"nin 06/08/2010 tarihinden itibaren işleyecek kısa vadeli ticari kredilere uygulanan en yüksek avans faiz oranı ile birlikte davalıdan istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacıya ait 49455 nolu hesabından gerçekleştirilen 26/04/2010 tarihinde 2 adette 9.000 TL tutarındaki nakit çekim işlemine ait dekontlardaki imzaların davacının hesaplarından para çekmeye yetkili kıldığı ..."e ait olduğunu, davacının söz konusu işlem için bankaya yazılı talimat verdiğini, yazılı talimatın dilekçe ekinde sunulduğunu, davacının hesapları ile ilgili işlem yapmaya yetkilendirdiği kişinin suistimali iddiasıyla müvekkil banka aleyhine dava açmasının haksız ve yasal dayanaktan da yoksun olduğunu, uğradığını iddia ettiği zararını hesapları ile ilgili işlem yapmaya yetkilendirdiği ..."den talep etmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının banka çalışanına yetki verdiği iddia edilen 20/06/2001 tarihli yetki belgesindeki imzanın davacının eli ürünü olmadığı, bu belgeye dayanarak yapıldığı iddia edilen işlemlerin dayanağını yitirdiği, davacının vadesiz hesabından bilgisi dışında 26/04/2010 tarihinde 8000,00 TL ve 1000,00 TL olmak üzere nakit çekildiği, ödeme makbuzlarında para ve pul dökümünün bulunmadığı, para dökümü olmamasının gerçek bir nakit çıkışı olmadığı ve davacıya ödemenin yapılmadığı anlamına geldiği, davalı bankanın 818 Sayılı Borçlar Kanunu"nun 100. maddesi gereğince çalışanının kusurundan ötürü tamamen sorumlu olduğu, davacının sorumluluğunun bulunmadığı, davacının dava dilekçesinde belirttiği banka personeline elden verdiği 3.500,00 TL"ye ilişkin talebini ispatlayamadığı, davacının davalı bankadan talep edebileceği miktarın toplam 9.000,00 TL olduğu, talebinin taleple bağlılık gereği kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüyle, 7.500,00 TL"nin dava tarihinden itibaren ... Bankası"nın kısa vadeli ticari krediler için uyguladığı avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin saklı tutulmasına, davacının cebri icra tehdidi altında para ödediğine ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 383,33 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 24/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.