Hakkı olmayan yere tecavüz - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2016/10267 Esas 2018/2479 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/10267
Karar No: 2018/2479
Karar Tarihi: 08.03.2018

Hakkı olmayan yere tecavüz - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2016/10267 Esas 2018/2479 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, köy içme suyu hattına ait suyun su deposuna gitmesini önleyerek, köyün kullanması engellemiştir. Mahkeme suçun hakkı olmayan yere tecavüz olduğu ancak, 7478 sayılı Köy İçme Suları Hakkında Kanunun 5728 sayılı Yasa ile değişik 16/2. maddesi uyarınca kabahat olarak değerlendirildiği ve idari yaptırım gerektirdiği belirtilmiştir. Ancak, suçun işlendiği tarihten temyiz inceleme tarihine kadar soruşturma zamanaşımı süresi olan 3 yılın geçmiş olması nedeniyle sanığın temyiz itirazları yerinde görülmüştür. Mahkeme kararı 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca bozulmasına ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta anılan kanunun 322. maddesine dayanılarak yeniden karar verilmesinin mümkün olduğuna karar verilmiştir. Kanunun 20/1,2-c maddelerine göre, sanığın kabahat oluşturan eylemiyle ilgili soruşturma zamanaşımı dolduğundan hakkında idari yaptırım uygulanmasına yer olmadığı belirtilmiştir. Kanun maddeleri: TCK.nun 154/2. ve 154/3. maddeleri, 7478 sayılı Köy İçme Suları Hakkında Kanunun 5728 sayılı Yasa ile değişik 16/2. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nun 321. ve 322. maddeleri ve
8. Ceza Dairesi         2016/10267 E.  ,  2018/2479 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz
    HÜKÜM : Hükümlülük

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Sanığın, köy içme suyu ihtiyacını karşılayan su hattına ait suyun, su deposuna gitmesini önleyerek, köy tarafından kullanılmasını engellemekten ibaret eyleminin TCK.nun 154/2. ve 154/3. madde ve fıkralarına aykırılık oluşturmayacağı, bahse konu eylemin 7478 sayılı Köy İçme Suları Hakkında Kanunun 5728 sayılı Yasa ile değişik 16/2. maddesinde tanımlanan su kullanım düzenini bozma kabahatine dönüştüğü ve idari yaptırımı gerektirdiği, ancak anılan Yasanın 20/2-c maddesi uyarınca soruşturma zamanaşımı süresinin 3 yıl olduğu, kabahat tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar bu sürenin gerçekleştiği anlaşılmış ve sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak; yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta anılan Yasanın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan 5326 sayılı Kanunun 20/1,2-c maddesi uyarınca sanığın kabahat oluşturan eylemiyle ilgili soruşturma zamanaşımı dolduğundan hakkında idari yaptırım uygulanmasına yer olmadığına, 08.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.