18. Hukuk Dairesi 2014/19449 E. , 2015/1711 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı olarak dava konusu ... Köyü 129 ada 41 parsel sayılı taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın ... yönünden husumetten reddine, EPDK yönünden kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı EPDK vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
A)Davalı idarenin ecrimisil istemi yönünden yapılan incelemede;
Temyize konu miktar karar tarihi itibariyle 1.820,00 TL.sını geçmemektedir.
HUMK.nun 5219 Sayılı Yasa ile değişik 427. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca miktar veya değeri 1.820,00 TL.yı geçmeyen kararlar kesin olduğundan miktar yönünden temyiz dilekçesinin REDDİNE,
B)Davalı idarenin kamulaştırmasız el atma bedelinin tahsili istemi yönünden yapılan incelemede;
Bilirkişiden alınan rapor karar vermeye elverişli değildir.
Şöyle ki;
1-Mahkemece, dava konusu taşınmazın, arsa niteliğinde olduğu kabul edildiğinden kamulaştırmasız el atmaya dayalı tazminat davalarında uygulanan Kamulaştırma Kanununun kıymet takdiri esaslarını gösteren 11.maddesinin 3.fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca, kamulaştırma gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin tesbiti ve bu tespitte etkisi olan diğer unsurlar da dikkate alınarak 4.fıkra gereğince her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendirilerek kamulaştırma bedelinin tespiti gerekmektedir.
Emsalin kamulaştırılan taşınmazla aynı ve onunla yakın mesafede bulunması, aynı nitelik ve özellikleri taşıması, benzer yüzölçümde olması veya kamulaştırmaya yakın günlerde satılması zorunlu değildir. Aynı özellik ve nitelikleri
taşıyan başka yerlerde bulunan ve kamulaştırma gününden önce satılan taşınmazlar da emsal alınabilir. Bu emsallerin satış fiyatına, Türkiye İstatistik Kurumu üretici fiyat endeksi uygulanmak suretiyle değerlendirme tarihinde oluşan fiyatları bulunduktan sonra, dava konusu taşınmazla karşılaştırılarak aradaki farklılıklar belirtilip üstün ve eksik yönleri tespit ile bunların taşınmazın değerine olan etkilerinin ne olduğu belirtilerek yapılacak karşılaştırma ile dava konusu taşınmazın değeri bulunmalıdır.
Mahkemece tarafların vereceği yahut re"sen belirlenecek emsallerin tapu kayıtları getirtildikten ve bunun imar parseli olup olmadığı da sorulup tespitinden sonra, incelenen emsal imar parseli, dava konusu taşınmazın ise bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırma sonucu bulunacak değerinden İmar Kanunu"nun 18.maddesinin 2.fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerektiği de dikkate alınarak, ayrıca 2942 sayılı Yasanın 4650 sayılı Yasa ile değişik 11.maddesinin 1.fıkrasının (d) bendi gereği, emlak vergi değerlerinin de dava konusu taşınmazın emsalle karşılaştırmasında gözönünde tutulması ve buna göre dava konusu taşınmaz ile emsalin 2012 yılı itibariyle emlak vergisine esas tutulan asgari m² değerlerinin ilgili belediye başkanlığından getirtilip karşılaştırılarak değerlendirmeye esas alınan oranlar fahiş ölçüde farklı olduğunda bu farklılık ve çelişkinin giderilmiş olması gerekirken, belirtilen şekilde yöntemine uyulmadan mahalli bilirkişilerin beyanına göre genel değerlendirmelerle, soyut olarak bedel tespit eden bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi,
2-11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7 ve 13. fıkralarıyla getirilen “Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.” ve “…bu fıkra kapsamında kalan taşınmazlar hakkında açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır.” düzenlemeleri karşısında maktu harç yerine nisbi harca hükmedilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 09.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.