16. Hukuk Dairesi 2016/7921 E. , 2019/3722 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında çekişmeli taşınmaz bölümü 09.06.2014 tarihinde 578 parsel numarasıyla ihdasen Hazine adına tescil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ve çekişmeli 578 parsel sayılı taşınmazın 17.02.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmının tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, davalı ... Belediye Başkanlığı ve ... aleyhine açılmış davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmı üzerinde davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bir arazinin niteliğini ve kullanım durumunu en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olduğu halde, mahkemece hava fotoğraflarından yöntemince yararlanılmamış, bu konuda ehil olmayan ziraat ve jeolog bilirkişileri tarafından yapılan hava fotoğrafı incelemesi ile yetinilmiş; davacının dava dilekçesindeki çekişme konusu bölümün babasından kendisine intikal ettiği yönündeki beyanı ile keşifte dinlenen yerel bilirkişilerin davacının çekişmeli taşınmazı 3. kişiden satın aldığı ve taşınmaz üzerindeki taşların 10 yıl önce temizlendiği yönündeki beyanları ile çekişmeli bölüm üzerindeki imar-ihya işleminin 1985 yılında tamamlandığı yönündeki bilirkişi değerlendirmesi arasında çelişki oluşmasına karşın mahkemece bu çelişkiler giderilmemiş; komşu parsel tutanak ve dayanak belgeleri getirtilip mahallinde uygulanmamış ve çekişmeli taşınmaz üzerinde dava tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm verilemez.
Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik çift hava fotoğrafları ile komşu parsellere ait kadastro tespit tutanakları ve dayanak belgeleri getirtilmeli, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; taraf tanıkları, fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ve 3 ziraat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulunun katılımıyla mahallinde yeniden keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından taşınmaz bölümünün öncesinin ne olduğu, taşınmaz bölümü üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisine hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılarak, çekişme konusu taşınmaz bölümünün önceki ve şimdiki niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu, kullanıma ara verilip verilmediği konusunda rapor düzenlettirilmeli; zirai bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün niteliğini ve kullanım durumunu, çekişmeli bölümün imar-ihya gerektiren yer olup olmadığını, imar-ihya gerektiriyor ise ne zaman başlanıp tamamlandığını kesin olarak belirleyen ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden keşif ve uygulamaları izleyip denetlemeye olanak verir ayrıntılı rapor düzenlemesi istenmeli, bu şekilde somut olayda zilyetlikle kazanma şartlarının davacı lehine oluşup oluşmadığı belirlenmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.