Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/19158 Esas 2019/8630 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/19158
Karar No: 2019/8630
Karar Tarihi: 30.09.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/19158 Esas 2019/8630 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/19158 E.  ,  2019/8630 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda, kararda yazılı nedenlerle davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresinde davacı asıl ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, 08.03.2011 tarihinde, davalıların sürücüsü bulundukları araçların çarpışması sonucu kaldırımda yaya olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını belirterek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL. maddi ve 40.000,00 TL manevi (sigorta şirketi hariç) tazminatın ticari faizi ile davalılardan tahsilini istemiş, yargılama aşamasında maddi tazminat talebinden feragat etmiştir.
    Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, maddi tazminat talebinin feragat nedeniyle reddine, 15.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 08.03.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ..."den alınarak davacıya verilmesine, bakiye istemin reddine, davalılar ... ve ... Otomotiv San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine açılan davanın ispat edilememesi nedeniyle ayrı ayrı reddine karar verilmiş; hüküm, davacı asıl ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı ... vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    Dava, trafik kazasında yaralanma nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir.
    2-BK"nın 47. maddesindeki (6098 sayılı TBK m. 56) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek, tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri gözönünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
    Yukarıda belirtilen hususlar, olay tarihi, maluliyet oranı, tarafların kusur durumları gibi hususlar da dikkate alındığında, davacı için takdir edilen manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 767,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 30/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.