Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/13472 Esas 2019/9262 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/13472
Karar No: 2019/9262
Karar Tarihi: 11.12.2019

Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/13472 Esas 2019/9262 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, kardeşinin kimlik bilgilerini kullanarak yurtdışına çıkış yaparken resmi belgede yalan beyan suçunu işlediği iddiasıyla mahkum edildi. Ancak Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun kararına göre, yalan beyanın resmi belge düzenleme yetkisine sahip kamu görevlisine yapılmış olması gerekiyor. Ayrıca, sanığın beyanı üzerine kamu görevlisi tarafından bir belgenin de düzenlenmesi gerekiyor. Bu durumun Sarp sınır kapısındaki tutanaklarla belirtilmesi gerekiyor, aksi takdirde suç oluşmaz. Kararda, sanığın bu şartları sağlamadığı belirtilerek mahkumiyet hükmü bozuldu. Suçun oluşması için gerekli olan kanun maddesi 5237 sayılı TCK'nin 206. maddesidir.
11. Ceza Dairesi         2017/13472 E.  ,  2019/9262 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 01.04.2014 tarihli, 2013/9-542 Esas, 2014/153 Karar sayılı kararında ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, 5237 sayılı TCK"nin 206. maddesindeki resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun oluşması için yalan beyanın resmi belge düzenleme yetkisine sahip kamu görevlisine yapılmış olması gerekmektedir. Resmi bir belgenin düzenlenmesi sırasında beyanda bulunacak kişinin gerçeği söyleme zorunluluğu vardır. Kişinin beyanı üzerine düzenlenen resmi belgenin, bu beyanın doğruluğunu ispatlayıcı nitelikte olması, bir başka ifadeyle beyanın doğruluğunun kamu görevlisi tarafından araştırılmasının zorunlu olmaması şarttır. Aksi halde yani kişinin beyanı yeterli olmayıp, bu beyanın doğruluğunun kamu görevlisi tarafından araştırılması zorunluysa ve bu araştırma sonunda bildirimin gerçeğe uygun olmadığı belirlenirse; kişinin beyanına itibar edilemeyeceğinden ve kişinin beyanını içeren belge, ispat aracı olarak kullanılamayacağından, anılan maddedeki suç oluşmayacaktır. Bununla birlikte suçun oluşması için sanığın beyanda bulunması yeterli olmayıp sanığın beyanı üzerine kamu görevlisi tarafından bir belgenin de düzenlenmesi gerekmektedir.
    Kesinleşmiş hapis cezasından mahkumiyeti bulunan sanık hakkında yakalama kararı verildiği ve sanığın suç tarihinde kardeşi Ali"nin kimlik bilgilerini kullanarak Sarp Sınır Kapısı üzerinden yurtdışına çıkış yapmak sureti ile resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu işlediği iddia ve kabul olunan olayda; sanığın "... Ben hopada tanışmış olduğum yabancı uyruklu birine 2.000 USD para verdim, beni yurt dışına çıkaracaktı. Bana nüfustan aile kayıt tablosu örneği al dedi. Ben de kardeşlerim annemin ve babamın isimlerinin de bulunduğu nüfustan almış olduğum bu evrakı bu şahsa verdim, beni bir araca bindirdiler ve arka koltukta yatar vaziyette Sarp Sınır Kapısından geçirdiler ben kimseye ben Ali Sancaktutan"ım demedim..." şeklindeki savunması ve sanığın kardeşinin Sarp sınır kapısından hiçbir zaman geçiş yapmadığını beyan etmesi buna karşılık Sarp Hudut Kapısı Şube Müdürlüğünün 20.11.2013 tarih 77692628-53955-3863 giriş çıkış kaydı konulu üstyazısı ve ekindeki bilgilere göre 14.01.2012 19.11.2013 tarihlerinde Ali Sancaktutan adı ile çıkış ve giriş yapıldığının bildirilmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, sanık hakkında, kardeşi Ali Sancaktutan"ın kimlik bilgilerini kullanmak sureti ile yurt dışına giriş ve çıkış işlemleri sırasında tutanak düzenlenip düzenlenmediğinin Sarp Mülki İdare Amirliği, Sarp Hudut Kapısı Şube Müdürlüğünden sorulması ve buna ilişkin belgelerin dosyasına getirtilip bu durumun açığa kavuşturulmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz talebi bu sebeplerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanum"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. uyarınca BOZULMASINA, 11.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.