3. Ceza Dairesi Esas No: 2016/17527 Karar No: 2017/937 Karar Tarihi: 07.02.2017
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2016/17527 Esas 2017/937 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın mahkumiyetlerine dair 3. Ceza Dairesi tarafından verilen kararda, hakaret suçundan verilen mahkumiyet hükümleri kesin nitelikte olduğundan temyiz edilemeyeceği belirtilerek, reddedilmiştir. Katılanın kasten yaralanması suçu nedeniyle verilen mahkumiyet hükmü ile tehdit suçu nedeniyle verilen mahkumiyet hükmü onanmıştır. Ancak, katılanın kasten yaralanması suçu nedeniyle verilen mahkumiyet hükmü, Adli Tıp Kurumu raporunun yanıltıcı olması ve 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesindeki bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle bozulmuştur. İlgili kanun maddeleri 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici 2. madde, 5271 sayılı CMK'nin 226. maddesi, 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesidir.
3. Ceza Dairesi 2016/17527 E. , 2017/937 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Sanığın mahkumiyetlerine dair
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; 1) Sanık hakkında hakaret suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinin yapılan temyiz incelemesinde: Sanık hakkında tayin olunan cezaların, karar tarihindeki miktar ve türü itibariyle hükümlerin, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Kanunun 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici 2. madde uyarınca kesin nitelikte olup temyizleri mümkün olmadığından, sanık müdafiinin temyiz isteminin CMUK"un 317. maddesi gereğince REDDİNE, 2) Sanık hakkında katılan ..."yi kasten yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmü ile müştekiler .... ve ... ile mağdur ..."a yönelik tehdit suçundan verilen mahkumiyet hükmünün yapılan temyiz incelemesinde: Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 E. - 2015/85 K., sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümler iptal edilmiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanık müdafii ve katılan ... vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 3) Sanık hakkında katılan ..."yı kasten yaralama suçu nedeniyle verilen mahkumiyet hükmünün yapılan temyiz incelemesinde: 05.10.2015 tarihli duruşmada sanık ve müdafine, sanığın katılan ..."ya yönelik eylemi hakkında 5237 sayılı TCK"nin 86/1-3-e, 87/1-c, maddelerinin uygulanması ihtimaline binaen 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı tanındığı anlaşıldığından tebliğnamenin bu husustaki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir. Ancak; a) Katılan ..."un yaralanması hakkında düzenlenen .... Adli Tıp Şube Müdürlüğüne ait 25.05.2015 tarihli adli raporda katılanın yüz bölgesinde yaralanma bildirilmemesine karşın, yaralanmanın yüzde sabit ize neden olduğunun bildirilmesi nedeniyle oluşan çelişkinin giderilmesi amacıyla katılan ..."un yaralanmasının niteliği hakkında Adli Tıp Kurumu Başkanlığı ilgili ihtisas dairesinden katılandaki hangi yaralanmanın ne surette yüzde sabit ize neden olduğunun açık ve anlaşılır şekilde anlatıldığı rapor aldırılması gerektiğinin gözetilmemesi, b) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii, katılan ... vekili, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 6723 sayılı Kanunun 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.