14. Ceza Dairesi Esas No: 2018/5068 Karar No: 2018/5322 Karar Tarihi: 19.09.2018
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2018/5068 Esas 2018/5322 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, mağdurenin cebir, tehdit veya hile kullanılarak kaçırılıp hürriyetinden yoksun bırakılması suçlamasını kabul etmedi. Mağdurenin soruşturma evresindeki beyanları dışında delil bulunmadığı ve suç tarihinde akıl hastalığı veya zayıflığı bulunup bulunmadığına dair rapor alınması gerektiği belirtildi. Ancak eksik araştırma yapılarak sanığın mahkumiyetine karar verildiği ve suç vasfının yanıltıldığı tespit edildi. Yeniden değerlendirme yapılması gerektiği vurgulandı. Kararda TCK 109/1 ve 109/2 maddeleri yer aldı. Ayrıca Anayasa Mahkemesi kararı nedeniyle 5237 sayılı TCK'nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiği ve yeniden değerlendirme yapılması gerektiği belirtildi.
14. Ceza Dairesi 2018/5068 E. , 2018/5322 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Mahkumiyet
İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın aşamalarda mağdurenin rızasıyla evine gelerek kaldığını beyanla atılı suçlamayı kabul etmemesi, soruşturma evresinde alınan ifadesinde şizofreni rahatsızlığı bulunduğunu sonradan öğrendiği mağdurenin Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde tedavi gördüğünü belirtmesi, kayden 20.05.1988 doğumlu olup suç tarihinde reşit olan mağdurenin, sanık tarafından cebir, tehdit veya hile kullanılarak kaçırılıp hürriyetinden yoksun bırakıldığına dair aşamalardaki soyut ve çelişkili beyanları dışında delil bulunmaması ve tüm dosya içeriği karşısında, mağdurede suç tarihi itibarıyle akıl hastalığı veya zayıflığı bulunup bulunmadığı, akıl hastalığı veya zayıflığı var ise, bunun hekim olmayanlar ile çevresinde yaşayanlar ve kendisini tanıyanlarca anlaşılıp anlaşılamayacağı, beyanlarına itibar edilip edilemeyeceği mağduru bulunduğu eyleme karşı beden veya ruh bakımından kendisini savunup savunamayacağı, hususlarında rapor alınmasından sonra toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması, Oluş ve kabule göre de; Sanığın, mağdureyi cebir kullanarak ticari taksiye bindirip kaçırdığı kabul edildiği halde, TCK"nın 109/2 maddesi yerine suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek aynı Kanunun 109/1. maddesi uyarınca mahkumiyet hükmü kurulması, Hükümden sonra 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 19.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.