BAM Hukuk Mahkemeleri Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1771 Esas 2021/1044 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2018/1771
Karar No: 2021/1044
Karar Tarihi: 26.10.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Bursa 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/1771 Esas 2021/1044 Karar Sayılı İlamı
TÜRK MİLLETİ ADINA
T.C.
BURSA
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/1771 Esas
KARAR NO : 2021/1044
HAKİM : ... ...
KATİP : ... ...
DAVACI : ... - ...
VEKİLİ : Av. ... ..
DAVALI : 1- ... - ...
VEKİLİ : Av. ... ...
DAVALILAR : 2- ... - ... ...
3- ... - ... ...
4- ... - ...
5- ... - ... ...
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat), Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2018
KARAR TARİHİ : 26/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 26/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat), Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ; Davacı vekili dava dilekçesinde kısaca, müvekkilinin ihaleler kapsamında dava dışı çalıştırdığı işçinin Bursa 2. İş Mahkemesi 2013/419E. sayılı dosyasından açtığı işçilik alacakları davasında sorumlu tutulduğunu, anılan davanın Yargıtay incelemesinden geçerek onandığını,
kesinleşen bu hükme istinaden müvekkilinin Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2014/... E. sayılı dosyasından vekalet ücreti ve yargılama giderleri olarak 11.377,71TL ve kıdem tazminatı ile yıllık izin ücreti alacağı için 48.850,92TL olmak üzere toplamda 60.228,63TL ödeme yaptığını, davalılarla müvekkili arasında asıl-alt işveren ilişkisi bulunduğunu, dava dışı ödeme yapılan işçinin davalı alt işverenler nezdinde çalıştığını, sözleşme ve eki şartnameler kapsamında müvekkilinin davalılara rücu hakkı olduğunu beyanla davalıların sorumlulukları kapsamında alacağın rücuen tahsilini talep ve dava ettikleri görüldü.
Davalı ... Turizm Taşımacılık Otomotiv Gıda Ürünleri Temizlik Hizmetleri İletişim Sanayi ve Dış Ticaret Limited Şirketi vekili cevap dilekçesinde; Dava dışı işçi yönünden müvekkili ile davacı arasındaki hukuki ilişkinin muvazaalı olduğunu, bu nedenle davacının işveren olarak işçilik alacaklarından sorumlu olduğunu, müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını, kıdem tazminatı ödemesinin T.C. Maliye Bakanlığın sorumluluğunda olduğunu, müvekkilinin son alt işveren
olmadığını, yeni ihaleye alan firmada dava dışı işçinin hizmet akdinin devir olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... Bilgisayar Sis. Yaz. Don. İşl. San. Ve Tic.A.Ş cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
... Bilgi Toplama ve Dağıtım Hizmet Bilg. Yaz. ve Müt.İnş.Paz.San.Tic.A.Ş cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
... İnş. San. ve Tic. Ltd. Sti. cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
... Bilişim Teknolojiler Bilişim San.Tic. A.Ş, cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe:
İncelenen dosya kapsamına göre;
Dava, davacı BUSKİ bünyesinde BUSKİ Genel Müdürlüğüne ait endeks okuma ihbarname bırakma kapama- açma bilgi işlem hizmetleri hizmet alım işi ihalesi kapsamında ihale edilen işin davalılar tarafından yürütülmesi kapsamında dava dışı işçi ...in yüklenici firmalarda çalışması, sonrasında işçilik alacakları yönünden açmış olduğu davada hüküm altına alınan tutarların sözleşme ile belirlenen sorumluluklar kapsamında davalılardan rücu'en tahsiline ilişkindir. Dava dışı işçi...'in davacı kurum üst iş veren ile davalı firmalarda çalıştığı dönemler itibari ile sorumlulukların belirlenmesi bakımından hizmet dönemlerine ilişkin SGK kayıtları dosyamız içerisine getirtilmiştir.
Davacı ve davalı şirketler arasında düzenlenen hizmet sözleşmeleri dosyamız içerisine ibraz edilmiştir.
Dava dışı işçi tarafından davacı BUSKİ aleyhine yürütülen Bursa 2. İş Mahkemesinin 2013/419 Esas 2014/213 Karar sayılı İş Mahkemesi dosyası ile söz konusu ilamın icrası bakımından BUSKİ'ye karşı yürütülen Bursa 18. İcra Müdürlüğünün 2014/... Esas sayılı icra dosyası getirtilerek dosyamız içerisine alınmış, dava dosyası ve ibraz edilen deliller kapsamında dava dışı işçi...'in davacı üst işveren kurum BUSKİ nezdinde ve davalı şirketler bünyesinde çalışma hizmet dönemleri göz önüne alınarak; Bursa 2. İş Mahkemesinin 2013/419 Esas sayılı kararı ile hüküm altına alınan kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağı yönünden davalı şirketlerin sorumlu oldukları tutarların belirlenmesi ve netice itibari ile davacının davalılardan rücuen tahsilini talep edebileceği tutarın belirlenmesi yönünden nitelikli hesaplamalar Uzmanı Adli Bilirkişi .. .. ..' e tevdii edilerek rapor aldırılmıştır.
Bilirkişi tarafından ibraz edilen, mahkememizce istenilen şekilde düzenlenen bilirkişi raporuna göre; dava dışı işçi...''in davacı kurum BUSKİ nezdinde ve davalı şirketler bünyesinde çalışma tarihleri, SGK kayıtlarına göre belirlenerek dava dışı işçinin 15/10/1993-31/07/1994 tarihleri arasında ... ... 'da, 1.01.1994 - 31.12.1994 tarihleri arasında ... A.ş, 2.01.1995 - 28.02.1995 - tarihleri arasında .. .. 1.03.1995 -30.11.1995 tarihleri arasında -.. ..., 30.11 1.12.1995-8.02.2003 - tarihleri arasında ... ltd. STİ., 1.03.2003 -10.07.2005 tarihleri arasında ... a.ş 11.07.2005 29.05.2007 tarihleri arasında ... Aş.&... A.ş.30.05.2007 17.08.2007- ...18.08.2007 27.10.2009- Alfabima.ş.28.10.2009 28.02.2010 tarihleri arasında ... A.Ş 10.03.2010 12.03.2012- tarihleri arasında ... A.Ş 14.03.2012 14.05.2012- tarihleri arasında ... A.Ş 15.05.2012 15.09.2012- tarihleri arasında ... A.Ş 16.09.2012 20.01.2013- tarihleri arasında ... A.Ş. 22.01.2013 8.04.2013 tarihleri arasında ... Ltd.şti. çalışmalarının olduğu belirlenerek; çalışma süreleri her bir şirket bakımından ayrı ayrı gün sayısı olarak tespit edilmiş ve adı geçen şirketlerin İş Mahkemesi ilamı ile belirlenen tutardan sorumluluk oranlarının ve sorumluluk tutarlarının ayrı ayrı tespit edilerek, ayrıca ilamın icrası aşamasında yapılan giderler bakımından sorumlulukların da ayrı ayrı tespit edilerek sözleşme hükümleri kapsamında sorumlulukların tamamen davalı şirketlerden ya da davacı kurum ile davalı şirketlerden 1/2'şer oranında tahsili bakımından takdiri mahkemeye bırakarak seçenekli şekilde rapor düzenlendiği görülmüş, rapor içeriği ve yapılan tespitler mahkememizce de uygun görülerek hükme esas alınmıştır.
Yapılan yargılama ve inceleme sonucunda davacı BUSKİ Genel Müdürlüğü bünyesinde davalı taraflarla yapılan hizmet alım sözleşmeleri kapsamında davacı kurum bünyesinde ve davalı şirketler nezdinde çalıştırılan işçilerin sorumluluk durumları ile ilgili yapılan belirlemenin, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin irdeleme; dava taraflarının kendi aralarında yapmış oldukları sözleşmenin tip sözleşme ve şartname olduğu, taraflar arasında imzalı Hizmet Alım Sözleşmesinin 22. Maddesinde, Yüklenicinin sözleşme konusu iş ile ilgili çalıştıracağı personele ilişkin sorumlulukları ilgili mevzuatın bu konuyu düzenleyen emredici hükümleri ve Genel Şartnamenin altıncı bölümünde belirlenmiş olup, Yüklenici bunları aynen uygulamakla yükümlüdür genel Şartnamenin 6. Bölümünde, Çalışanların özlük hakları Madde 38- Yüklenici çalıştırdığı işçilerin, işin yapılmakta olduğu bir işkolu veya meslekte aynı tipteki bu iş için mevzuatla kabul edilenlerden daha az elveri li olmayan şartlarda Bu hükümde yer alan ifade nedeniyle, taraflar arasında imzalı sözleşmelerde alt yüklenicinin sorumluluğunun bulunduğu görülmüş ve tespit edilmiştir. Bu hükümden hareketle Alt İşveren olan ve “Tacir Sıfatına Haiz olan” alt işverenlerin personel çalıştırılmasına ilişkin mevzuat hükmüne tabi olacağını bilerek, isteyerek, hür iradesiyle sözleşmeyi imzaladıkları davacı BUSKİ Genel Müdürlüğünün hizmet alım ihalesi kapsamında düzenlenen hizmet alım sözleşmeleri ile davalı şirketlere verilen temizlik vesaire hizmetlerin yerine getirilmesi sırasında ve nedeni ile çalıştırılan işçilerin her türlü kanuni hak ve alacaklarından davalı alt işveren firmaların sorumlu olacağı kararlaştırılmış olmakla; davacı BUSKİ'nin bu sebeple ödenen tutarların tamamı bakımından davalı şirketlere rücu edebileceği sözleşme hükmü ile açıkça belirlenmiştir
4857 Sayılı İş Kanunun 2/6.maddesinde; '' Bir işverenden iş yerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenler ile uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu iş yerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye, asıl işveren - alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren alt işverenin işçilerine karşı o iş yeri ile ilgili olarak bu kanunda iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. '' hükmü bulunmakta olup; davacı asıl işveren olan BUSKİ alt işverenin işçilerine karşı o iş yeri ile ilgili olarak İş Kanunundan kaynaklanan yükümlülükler nedeni ile alt işveren ile birlikte müteselsilen sorumludur. Burada kanundan kaynaklanan bir teselsül hali söz konusu olup; asıl ve alt işverenler dış ilişki itibari ile dava dışı işçiye karşı müteselsilen sorumludurlar. (Yargıtay 23. H.D.'nin 2014/6531 Esas 2015/4785 Karar ) madde 12 - 4857 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. “GEÇİCİ MADDE 9- Bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla kamu kurum veya kuruluşları tarafından alt işverene rücu edilmek üzere yürütülen — davalarda, 112 nci maddenin altıncı fıkrası kapsamında rücu edilmeyecek kısmı için ihtilafın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilir, yargılama gideri ve vekâlet ücreti taraflar üzerinde bırakılır. İcra takiplerinde rücu edilmeyecek kısma ilişkin olarak harç alınmaksızın düşme kararı verilir, takip giderleri ile vekâlet ücreti taraflar üzerin de bırakılır. Ancak, bu kapsamda alt işverene rücu edilerek takip ve tahsil edilmiş olan tutarlar, alt işverenler lehine hiçbir şekilde alacak hakkı doğurmaz ve tahsil edilmiş tutarlar iade edilmez. ”Hüküm getirilmiştir. 7166 sayılı kanunun 1 1.maddesi incelendiğinde “4734 sayılı Kanunun62 nci maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi uyarınca alt işverenler tarafından çalıştırılan işçilere, 11/9/2014 tarihinden sonra imzalanan ihale sözleşmeleri kapsamında, kamu kurum ve kuruluşlarına ait işyerlerinde 11/9/2014 tarihinden sonra geçen süreye ilişkin olarak kamu kurum ve kuruluşları tarafından yapılan kıdem tazminatı ödemeleri için sözleşmesinde kıdem tazminatı ödemesinden ötürü alt işverene rücu edileceğine dair açık bir hükme yer verilmemişse alt iş işverenlere rücu edilmez.” Denildiği;11.09.2014 tarihli sözleşmelerde açıkça alt işverene rücu edileceği hükmü yer alması gerektiği;aksi halinde alt işverene kıdem tazminatı açısından rücu edilemeyeceği ve ihale makamı kurumun sorumlu olacağı belirtilmiştir. Dosyaya sunulan sözleşmeler incelendiğinde 11.09.2014 tarihinden sonra imzalanan sözleşmelere rastlanılmadığından 7166 s. Kanun kapsamında değerlendirme yapılmamıştır.
İç ilişkide alacaklıya karşı müteselsilen sorumlu olan borçlular arasındaki ilişkide ise bu husustaki nihai sorumluluğun hangi tarafa ait olduğu konusunda taraflar kendi aralarında sözleşme yapabilirler. Dava tarihi itibari ile yürürlükte bulunan TBK'nın 167.maddesinde düzenlenen ; '' Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça borçlulardan her biri alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır. Bu durumda borçlu her bir borçluya ancak payı oranında rücu edebilir. '' şeklinde düzenlenen hükümle de müteselsil sorumlulardan her birinin alacaklıya yapılan ifadan birbirlerine karşı genel olarak eşit paylarla sorumlu oldukları, ancak bunun aksinin kararlaştırılabileceği de açıkça belirlenmiş olup; bu kapsamda taraflar arasında düzenlenen sözleşme hükmü ile çalıştırılan işçiler ile ilgili İş Kanunundan kaynaklı sorumlulukların davalı alt işveren firmalara ait olacağı kararlaştırıldığından; davacı kurum BUSKİ'nin ödediği tutarın tamamını sorumlu oldukları oranda davalı şirketlerden rücuen tahsilini talep edebileceği açıktır.
4857 Sayılı İş Kanunun 120.maddesi ile yürürlükte bulunan 1475 Sayılı İş Kanunun 14/3.maddesi; '' İşçilerin kıdemleri, hizmet akdinin devam etmiş veya fasılalarla yeniden akdedilmiş olmasına bakılmaksızın aynı işverenin bir veya değişik iş yerlerinde çalıştıkları süreler göz önüne alınarak hesaplanı. İş yerlerinin devir veya intikali yahut herhangi bir suretle bir işverenden başka bir işverene geçmesi veya başka bir yere nakli halinde işçinin kıdemi iş yeri veya işyerlerindeki hizmet akitleri sürelerinin toplamı üzerinden hesaplanır. İş yerinin devri veya herhangi bir suretle el değiştirmesi halinde işlemiş kıdam tazminatlarından her iki işveren sorumludur. Ancak işyerini devreden işverenlerin bu sorumlulukları işçiyi çalıştırdıkları sürelerle ve devir esnasındaki işçinin aldığı ücret seviyesi ile sınırlıdır. '' hükmünü içermektedir.
İhbar tazminatları ise 4857 Sayılı İş Kanunun 17.maddesinde; '' İçinin iç sözleşmesi itibari ile belirlenmiş ve haksız fesheden işveren sorumlu tutulmuştur. Aynı kanunun işyerinin ya da bir bölümümün devri başlıklı 6.maddesinin 1 ve 2. Fıkralarında da; '' iş yeri veya işyerini bir bölümü hukuki bir işleme dayalı olarak başka birine devredildiğinde devir tarihinde iş yerinde veya bir bölümünde mevcut olan iş sözleşmeleri bütün hak ve borçları ile birlikte devralana geçer. Devralan işveren işçinin hizmet süresinin esas alındığı haklarda işçinin devreden işçinin yanında işe başladığı tarihe göre işlem yapmakla yükümlüdür. '' hükmüne yer verilmiş olup; bu durumda da sözleşmede başka bir düzenleme yok ise kural olarak ihbar tazminatından dava dışı işçinin tüm işverenler yanındaki çalışma dönemi ve süreleri dikkate alınarak belirleme yapılması gerekir.
Davanın hukuki çerçevesi, hizmet alım sözleşmesi sebebiyle çalıştırılan işçilerin kıdem tazminatı ve işçilik alacaklarından kimin hangi oranda sorumlu olacağının belirlenmesidir. Tazminat ödenen işçilerin davalıların işyerinde sigortalı oldukları ve fiilen davacıya ait işyerinde çalıştıkları tartışmasızdır. Davacı asıl işveren, davalılar da alt işverendir. Doğacak işçilik alacaklarından müteselsilen sorumlu oldukları tartışmasızdır. Ancak işverenler arasındaki iç ilişkide sözleşme hükümleri cari olur. Sözleşmede işçilik alacaklarından açıkça bahsedilmemiş olsa da, sözleşmenin 22. maddesinde atıf yapılan ve sözleşmenin eki sayılan şartnamenin 6 ve 38. maddesinde işçilik haklarının sağlanmasından müteahhit tarafın sorumluluğuna işaret edilmiştir. Kaldı ki borçlar hukukunun müteselsil sorumluluğa ilişkin genel hükümleri de davalıların kendi işverenlik dönemlerinden sorumluluğunu gerektirir. Bu durumu bilerek ve sonuçlarını ön görerek sözleşme yapan, tacir sıfatıyla basiretli davranması gereken davalı taraf artık işçilik alacaklarından sorumlu olmadığını ileri süremez. Nitekim sözleşme birim fiyatları belirlenirken ve maliyet hesabı yapılırken bu durumların dikkate alınması da kaçınılmazdır. O halde her alt işveren kendi döneminden kaynaklanan işçilik alacağından sorumludur. Bu sorumluluk işçiye karşı müteselsil sorumluluk olmakla birlikte asıl işverene karşı tam sorumluluktur.
Yukarıda belirlenen sözleşme ve mevzuat hükümleri kapsamında yapılan incelemede; davacı idare Buski Genel Müdürlüğünün bahse konu İş Mahkemesi ilamı ile belirlenen dava dışı işçi .. .... kıdem tazminatı yıllık işçi alacaklarından ilam alacağı ve yargılama giderleri ile icra takip masraflarından oluşan kalemlerin, davalı şirketten dava dışı işçinin davalı şirketlerde çalışma süreleri göz önüne alınarak yapılan oranlama kapsamında hangi tutarlarda sorumlu olacakları bilirkişi tarafından mahkememizce istenilen şekilde kalem kalem tespit edilerek belirlenmiş olup; buna göre, Davalılardan ... LTD ŞTİ'nin durumu daha farklıdır. Zira bu şirket son alt işverendir. Aldığı ihale sonrasında bir işyerini devralmıştır. İşyeri devri hükümlerine göre devralan işveren işçilerin önceki haklarından da sorumlu olur. Elbette bu sorumluluk iş hukuku ilkeleri çerçevesinde ve daha çok işçiye karşı bir sorumluluktur. Ancak temadi eden sözleşmeler sebebiyle bu tür hakların biriktiği/birikeceği son işveren tarafından öngörülmelidir. Son işveren birikmiş tüm işçilik alacaklarından asıl işverene karşı da tam sorumlu olmalıdır. Elbette son işverenin önceki işverenlere rücu hakkı davamızın konusu dışındadır. Tüm bu izahat çerçevesinde her bir davalının işçiye ödenen tazminatın ne kadarından sorumlu olacağı, işçilik alacaklarının hangi tarih ve dönemlerden doğduğu konusunda bilirkişi incelemesi yapılmıştır.Bilirkişi tarafından ibraz edilen, mahkememizce istenilen şekilde düzenlenen Bilirkişinin 12.02.2021ve 10/06/2020 tarihli raporunda özetle; sözleşmede açık rücu hükmü bulunup bulunmadığına göre seçenekli hesap yapmıştır. Ancak yukarıda açıkladığımız ilkeler çerçevesinde davacının rücu hakkı bulunduğu kabul edildiğinden hesabın bu kısmına itibar edilmiştir.Belirlenen sorumluluklara ödeme tarihi olan 11.377,71 TL. için 11.08.2015,48.850,92 TI. için12.08.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte talepte bulunabileceği, Sözleşme ve taraflar arasında uygulanan hükümler açısından Yargıtay kararları dikkate alınarak hesaplama yapıldığına,son işverenin sorumluluğunun diğer işverenler ile birlikte dönemi kapsamında sorumlu olduğu, ... A.Ş. Yönünden 19.328,38-TL, davalı ... Ltd. Şti. yönünden 21.371,88-TL, davalı .... A.Ş. Ve ... ... A.Ş. yönünden 5.548,93-TL , davalı .. .. A.Ş. yönünden 7.107,81-TL davalı ... Ltd. Şti. yönünden 60.228,63-TL alacağın adı geçen davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, Davalılar ... A.Ş. , .... Ltd. Şti. , ... A.Ş. Ve ... .. A.Ş. .. .. A.Ş. davalıların dönemlerine isabet eden işçilik alacağından müteselsil sorumludurlar, buna karşılık davalı ... Ltd. Şti. 'nin son işveren hem alt işveren olması, hem de işyerini devralması sebebiyle davacının ödediği tazminatın tamamından sorumlu olmalıdır.ile hüküm aşağıdaki şekilde tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın kabulü ile ;
2-Davalı ... A.Ş. Yönünden 19.328,38-TL, davalı ... Ltd. Şti. yönünden 21.371,88-TL, davalı ... A.Ş. Ve .. ... A.Ş. yönünden 5.548,93-TL , davalı .. .. A.Ş. yönünden 7.107,81-TL davalı ... Ltd. Şti. yönünden 60.228,63-TL alacağın adı geçen davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davalılar ... A.Ş. , .. Ltd. Şti. , .. A.Ş. Ve . ... A.Ş. , .. .. A.Ş. davalıların yukarıda yazılı miktarlarla sınırlı sorumlu tutulmasına, buna karşılık davalı ... Ltd. Şti. 'nin alacağın tamamından müteselsilen sorumlu tutulmasına,
4-Yukarıda belirtilen alacaklara 11.377,71-TL için ödeme tarihi olan 11/08/2015 tarihinden itibaren, 48.850,92-TL için 12/08/2015 tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına,
5-Harçlar Yasası gereğince alınması gerekli 4.114,22-TL harçtan başlangıçta alınan 1.028,56-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 3.085,66-TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan 41,10-TL başvurma ve vekalet harcı +1.621,80 posta ve tebligat gideri, bilirkişi ücretinden oluşan yargılama gideri ile +1.028,56 TL peşin harcın toplamından oluşan 2.691,46TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 8.629,72 TL vekalet ücretinindavalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Kesinleşme süreci tamamlana kadar masraf avanslarının kullanılabileceği nazara alınarak kararın kesinleşmesinden sonra yazı işlerince yapılacak hesaba göre artan avansların yatıran tarafa iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde mahkememize iletilecek bir dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı açıkça okundu, anlatıldı. 26/10/2021
Katip ...
imzalıdır
Hakim ...
imzalıdır
