19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/10398 Karar No: 2016/4622 Karar Tarihi: 16.03.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/10398 Esas 2016/4622 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı vekili, dava dışı temlik eden şirketin davalı şirketten alacağı bulunduğunu, bu alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine davalı şirketin itiraz ettiğini, bu süreçte alacağın müvekkili tarafından temlik alındığını ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20 oranında icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davalının ödeme yapma durumunun ve alacağın likid olduğunun belirtilmesi üzerine davanın kabulüne karar vermiştir. Davalı vekili, bilirkişi raporuna itirazda bulunmuştur. Mahkemece bu itirazları karşılayan, denetime elverişli, yeterli, davalının icra dosyasına yaptığı ödemeler ile banka aracılığı ile yaptığı ödemeleri değerlendiren, sonuç itibariyle davalının yaptığı toplam ödeme miktarı ile ödemesi gerektiği miktarı doğru bir şekilde tespit eden ve bu tespitlerin de dayanaklarını açıklayan ayrıntılı çelişkileri gideren yeni bilirkişi raporu alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Kararda 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 367. maddesi de belirtilmiştir.
19. Hukuk Dairesi 2015/10398 E. , 2016/4622 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, dava dışı temlik eden şirketin davalı şirketten alacağı bulunduğunu, bu alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine davalı şirketin itiraz ettiğini, bu süreçte alacağın müvekkili tarafından temlik alındığını ileri sürerek itirazın iptaline, takibin devamına ve % 20 oranında icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ödeme savunmasında bulunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporuna göre, davalının 25.02.2013 tarih 30.000 TL tutarındaki taksitin ödendiğine dair dava dosyasına bir belge sunmadığı, ödeme tarihi ile icra takip tarihi arasında 22,60 TL işlemiş faiz istenilebileceği, alacağın likid olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı vekili, bilirkişi raporuna itiraz üzerine alınan ve hükme esas teşkil eden ikinci bilirkişi raporuna gerekçelerini göstermek sureti ile itiraz etmiştir. Mahkemece bu itirazları karşılayan, denetime elverişli, yeterli, davalının icra dosyasına yaptığı ödemeler ile banka aracılığı ile yaptığı ödemeleri değerlendiren, sonuç itibariyle davalının yaptığı toplam ödeme miktarı ile ödemesi gerektiği miktarı doğru bir şekilde tespit eden ve bu tespitlerin de dayanaklarını açıklayan ayrıntılı çelişkileri gideren yeni bilirkişi raporu alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine,16/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.