8. Hukuk Dairesi 2015/2939 E. , 2015/5877 K.
"İçtihat Metni" Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
Hazine ile ...... aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 19.03.2013 gün ve 109/67 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı Hazine vekili, kadastro çalışmaları sonucunda davalı adına tespit ve tescil edilen 144 ada 1 ve 145 ada 1 parseller devletin hüküm ve tasarrufu altındaki dere yatağı niteliğinde bulunduğundan, davalı üzerindeki kaydın iptaliyle Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 144 ada 1 ve 145 ada 1 parseller 29.05.2006 tarihinde yapılan kadastro çalışmalarında ev ve fındık bahçesi vasfı ile 20 yılı aşan zilyetlik nedeniyle davalı adına tespit edilmiş ve tutanağın itirazsız olarak kesinleşmesiyle davalı adına tapuya tescil edilmiştir. Dava dilekçesinin içeriği ve dosya kapsamına göre dava konusu taşınmazlar öncesinde aktif dere yatağı kapsamındadır.
Bilindiği üzere aktif dere yatakları ile derenin etki alanında kalan yerlerin kazanılması mümkün bulunmamaktadır. Ancak, aktif dere yatağında ve etki alanında kalmayan bir yerin koşulları mevcut olduğu takdirde, niteliğine göre zilyetlik ve imar-ihya yoluyla kazanılmaları olanaklıdır.
Ne var ki, dava konusu taşınmazların tespit tarihinde dere yatağı vasfında bulunmadığı sabit ise de, hangi tarihte derenin etkisinden kurtuldukları, hangi tarihte imar-ihya edildikleri ve ekonomik amacına uygun tarımsal zilyetliğin hangi tarihte başladığı hususunda yeterli araştırma yapılmamış, uyuşmazlığın çözümünde hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır.
Bir arazinin kullanım süresi ve niteliği ile üzerinde imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihin en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için dava konusu parsellerin tespitlerinin yapıldığı 2006 yılından önceki yıllara ait (1986-1976 yılları arası) 1/20000 veya 1/25000 ölçekli stereoskopik hava fotoğraflarının Harita Genel Komutanlığı"ndan, fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftaların ise İl Kadastro Müdürlüğü"nden getirtilerek dosya arasına konulması, jeodezi ve
fotogrametri uzmanı mühendislerinden oluşacak üç kişilik bilirkişi kurulu ile teknik, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte uygulanması, yerel bilirkişi ve tanıkların HMK"nun 243, 244 ve 259. maddeleri gereğince davetiye ile keşif yerine çağrılmaları, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle mümkün olduğuna keşif yerinde dinlenmeleri, öncesi dere yatağı olan taşınmazları derenin etkisinden koruyan duvarın hangi tarihte kim tarafından inşa edildiği, bu duvarın inşaasından sonra dava konusu taşınmazlarının kim tarafınden ve ne şekilde imar-ihya edildiği, imar ihyanın hangi tarihte başlayıp hangi tarihte sona erdiği, taşınmazlar üzerinde ekonomik amacına uygun tarım amaçlı zilyetliğin hangi tarihte başladığı ve tespit tarihine kadar kim tarafından ne şekilde kullanıldığı yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulması, HMK.m.290/2. (HUMK"nun 366.) maddesi uyarınca bilirkişi olarak tayin edilecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ve çevresini gösterir biçimde yakın plan ve panoramik renkli fotoğrafları çektirilerek Mahkeme Hakimince onaylandıktan sonra dosya arasına konulması, ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu hüküm kurulmuş bulunması doğru değildir.
Davalı vekilinin, temyiz itirazları açıklanan bu nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunabileceğine 12.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.