22. Hukuk Dairesi 2018/870 E. , 2018/2056 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İŞE İADE
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı ve geçerli sebep olmadan feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat ve alacakların hüküm altına alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Belediye vekili, davacının diğer davalı şirketin çalışanı olduğunu belirterek davanın öncelikle husumet yönünden reddini savunmuştur.
Davalı şirket vekili, davalı Belediyenin şirketlerinin en büyük hissedarı olduğu, ayrıca belediye ile aralarında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğunu, davacının iş sözleşmesinin belediye başkanına yaptığı hakaret ve tehdit nedeni ile haklı sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece feshin haklı ya da geçerli sebebe dayanmadığı gerekçesi ile davacının işe iadesine, işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat ve alacakların belirlenmesine karar verilmiştir.
Karar, davacı ile davalı ... ... Belediyesi Sos. Hizm. Ltd. Şti. vekillerinin temyizi üzerine Dairemizin 23.01.2017 tarih, 2017/735 esas- 2017/569 karar sayılı ilamı ile gerekçe ve hüküm fıkrası arasındaki çelişki nedeni ile bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne ve davacının şirket bünyesinde işe iadesine, işe iade kararının mali sonuçlarından davalıların müştereken sorumlu tutulmalarına karar verilmiştir.
Karar, süresi içerisinde davacı ve davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında, iş sözleşmesinin haklı veya geçerli nedenle feshedilip feshedilmediği hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun"un 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi süresince herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz. İşçinin davranışlarından veya yetersizliğinden kaynaklanan nedenlerde, iş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli nedenlere dayandığını kabul etmek gerekecektir.
Anılan Kanunun 25/2 maddesinin " b " bendinde "İşçinin, işveren yahut bunların aile üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak sözler sarfetmesi veya davranışlarda bulunması, yahut işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnadlarda bulunması"
" d" bendinde;" İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması." işveren açısından haklı fesih sebebi olarak düzenlenmiştir.
Dosya içeriğine göre davacının iş sözleşmesi 06.03.2015 tarihli fesih bildirimi ile, 04.03.2015 ve 05.03.2015 tarihlerinde bir kısım ücret alacaklarının ödenmesi talebiyle belediye başkanı ile ısrarla görüşmeye çalışması esnasında, Belediye Başkanı ..."a karşı "ben bu adamı döveceğim,bana paramı verin, ben başkanı ya döverim ya da öldürürüm " şeklinde huzur bozucu, hakaret ve tehdit içerikli sözler sarf ettiği gerekçesi ile İş Kanunu 25/2 b-d maddesi gereğince haklı sebeple feshedilmiştir.
Mahkemece, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olabileceği değerlendirilmiş ise de bu hususun taraflarca ileri sürülmemiş ve bu konuda ayrıca delil toplatılmamış olması nedeni ile kesin bir kanaate ulaşılamadığı; davalı şirketin Belediyeye ait "... İlçesinin genel temizliği, katı atıkların toplanması ve taşınması, park bakım ve onarımı, yol bakımı onarımı işlerinin ... adet personel ile yaptırılması" işini ihale ile üstlendiği, davalılar arasındaki ilişkinin muvazaalı olmaması şartı ile alt işveren - asıl işveren ilişki olarak nitelendirildiği belirtilmiştir. Davacının küfür ve hakarette bulunduğu hususunun ispatlanamadığı, belediye başkanına söylediği sözler nedeni ile ceza mahkemesince mahkumiyet hükmü verilmiş ise de, davacının işvereninin, alt işveren Kafesan şirketi olduğu, "işveren, işverenin aile üyelerinden biri yahut başka bir işçisi" olma niteliği bulunmayan, belediye başkanına yönelik eyleminin madde kapsamında yer almadığı gerekçesi ile davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Feshe konu sözleri sebebi ile ile davacı hakkında kamu davası açılmıştır. ... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/321 esas- 2015/572 karar sayılı kararı ile, 04.03.2015 ve 05.03.2015 tarihlerinde belediye başkanına karşı " ben bu adamı döveceğim" şeklindeki sözlerle tehdit suçunu işlediği gerekçesi ile mahkumiyetine karar verilmiştir. Temyiz üzerine Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 21.12.2017 tarih, 2017/4506 esas- 2017/2878 karar sayılı ilamı ile uzlaştırma işlemi uygulanarak sonucuna göre karar verilmesi için bozulmuş ve henüz kesinleşmemiştir.
Feshe konu bu sözlerin tehdit suçunu oluşturup oluşturmayacağı Ceza Mahkemesi kararının kesinleşmesi ile belirlenecektir. Ancak dosya kapsamındaki tanık beyanları ile davacının asıl işveren konumundaki belediye başkanına "ben bu adamı döveceğim" şeklindeki sözleri söyleyerek sataştığı sabittir.
Dosya içeriğine göre davacının, davalı Kafesan Belediye Başkanlığı bünyesinde temizlik işçisi olarak çalıştığı, fesih tarihindeki sigorta bildiriminin belediyenin 49990/50.000 oranında hisse sahibi olduğu davalı ...üzerinden yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı 04.02.2013 tarihinde Genel İş Sendikasına üye olmuştur. Anılan sendika ile ...arasında imzalanan ve fesih tarihinde yürürlükte bulunan Toplu İş Sözleşmesinin 24. maddesinde, İş Kanunu 25. maddesi gereği fesihlerin disiplin kurulu kararı ile yapılabileceği düzenlenmiştir. Davacının iş sözleşmesinin feshinden önce disiplin kurulu kararı alınmadığı anlaşılmaktadır. Bu sebeple işverence disiplin kurulu kararı alınmadan yapılan feshin haklı olmasada geçerli nedene dayandığının kabulü zorunludur. Davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
Yukarıda yapılan tespitler gözönünde tutulduğunda işveren feshinin geçerli nedene dayandığı anlaşılmakla, 4857 sayılı İş Kanunu"nun 20/3. maddesi uyarınca Dairemizce aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarda açıklanan gerekçe ile;
1-Mahkemenin 19.06.2017 tarih 2017/67 esas ve 2017/225 karar sayılı kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 35,90 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 27,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,20 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalı ... Belediyesinin yaptığı 241,20 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine, davalı ... ... Belediyesi Sosyal Hizmetler Limited Şirketi"nin yargılama giderinin bulunmadığının tespitine
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.180,00 TL ücreti vekâletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 07.02.2018 tarihinde oybirliği ile kesin olarak karar verildi.