Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2017/4266 Esas 2017/10299 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/4266
Karar No: 2017/10299

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2017/4266 Esas 2017/10299 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2017/4266 E.  ,  2017/10299 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Maddi ve Manevi Tazminat

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Davacı kadın dava dilekçesinde, eski eşi olan davalının evlilik birliği sırasında ortak hesaptan aldığı ve çektiği kredi ile elde ettiği paraları kardeşine verdiğini ve bu kredilerin yarısının kendisi tarafından ödendiğini iddia ederek maddi tazminat talebinde bulunmuş, mahkemece her hangi bir gerekçe belirtilmeksizin bilirkişi tarafından hesap edilen miktarın davacıya maddi tazminat olarak ödenmesine karar verilmiştir. Olayları açıklamak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir. Davacının, dava konusu talebi Borçlar Hukukundan kaynaklanmaktadır. Maddi tazminat genel hükümlere göre talep edilmiş olup, Türk Medeni Kanunu 174. maddesi kapsamında bir talep bulunmamaktadır. Maddi tazminat isteği Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair 4787 sayılı Kanunun 4, maddesinde yer alan aile hukukundan kaynaklanan dava ve işlerden değildir. Genel mahkemeler görevlidir. O halde mahkemece görevsizlik kararı vermek gerekirken, işin esasının incelenip yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
    2-Davacı kadının Türk Medeni Kanunu"nun 174/2. maddesinde düzenlenen manevi tazminat talebine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Davacı kadının manevi tazminat isteği, boşanmadan sonra açılan boşanmaya bağlı manevi tazminat (TMK m.174/2) talebine ilişkindir. Tarafların ... Mahkemesinin 01.04.2010 tarihinde kesinleşen yabancı mahkeme kararıyla boşandıkları, bu kararın tanındığı ve tanıma kararının 07.09.2011 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Tanıma işlemi, bir yabancı mahkeme ilamının "kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi" sonucunu doğurur (5718 sayılı MÖHUK m.58). Boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme ilamında taraflara ilişkin bir kusur belirlemesi yapılmamıştır. Bu durumda davalı eşe kusur yüklenemez. Boşanma sonucu maddi ve manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat yükümlüsünün kusurunun varlığı gerekir. Hal böyleyken davalı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu olduğunun kabulü ve bu yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak davacı kadın lehine manevi tazminata (TMK m. 174/2) hükmedilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.10.2017 (Pzt.)

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.