7. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/18841 Karar No: 2015/27050 Karar Tarihi: 31.12.2015
Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2014/18841 Esas 2015/27050 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalı Çiftçi Malları Koruma Dairesi Başkanlığında çalıştığını ve kendisine ilave tediye ödemesi yapılmadığını, iş akdinin işveren tarafından haklı neden olmadan sonlandırıldığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı, ilave tediye alacağı ve bazı işçilik alacaklarının tahsili için davalılara dava açmıştır. Mahkeme davacının fazla çalışma alacağı talebinin reddi ile diğer alacak talepleri yönünden davalıların birlikte sorumlu oldukları tespiti ile davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak kararda alacakların toplam rakamları yazılarak hüküm altına alınmış ve bu doğru bir yazım tekniği değildir. Aynı zamanda yargılama giderleri konusunda da hatalı bir karar verilerek tüm masrafların davalılardan tahsiline hükmedilmiştir. Bu sebeplerle Yargıtay kararı bozmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297. ve 323. maddeleri gereği, hüküm sonuç kısmında taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunlu olup, yargılama giderleri kabul ve ret oranına göre bölüştürülür.
(Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi 2014/18841 E. , 2015/27050 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü: 1-Davacı, davalı Çiftçi Malları Koruma Dairesi Başkanlığı nezdinde sigortalı olarak bildirilmesine rağmen sürekli olarak diğer davalı ... Başkanlığında çalıştığını, bu nedenle kendisine ilave tediye ödemesi yapılması gerekirken hiç ödenmediğini ve iş akdinin işveren tarafından haklı neden olmadan sonlandırıldığını beyan ederek kıdem ve ihbar tazminatı, ilave tediye alacağı ve bazı işçilik alacaklarının davalılardan tahsili talep etmiştir. Davalılar vekili, davacının davalı Çiftçi Malları Koruma Dairesi Başkanlığına bağlı işçi olduğunu, maaşının ve sigorta primlerinin yine Koruma Dairesince yatrırıldığını ve yapılan protokol gereği geçici olarak ile davalı ... işlerinde görevlendirildiğini ancak bu durumun davacının Belediyede işe alındığı anlamına gelmediğini, bu nedenle ilave tediyeye hak kazanmadığını ve feshin davalı Koruma Dairesi Başkanlığı’nca yapıldığını, davacının alacağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının fazla çalışma alacağı talebinin reddi ile diğer alacak talepleri yönünden davalıların birlikte sorumlu oldukları tespiti ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297.nci maddesi uyarınca, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, hükmün infazında zorluklara ve tereddütlere, yargılamanın ve davaların gereksiz yere uzamasına, davanın tarafı bulunan kişi ve kurumların mağduriyetlerine sebebiyet verecek ve Kamu düzeni ve barışını olumsuz yönde etkileyecektir.(Hukuk Genel Kurulu-2007/14-778 E, 2007/611 K sayılı kararı). Somut olayda mahkemece, hüküm altına alınan alacaklar yönünden toplam rakam yazılmak suretiyle hüküm kurulmuştur. Ancak bu yazım tekniği, usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece gerekirse davacıya talepleri tek tek açıklattırılıp buna göre her alacak ile ilgili ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olup bozma nedenidir. 2-Kabul şekli bakımından da; Yargılama giderlerinin aleyhine hüküm kurulan taraftan alınacağı, her iki tarafında kısmen haklı çıkmaları durumunda yargılama giderlerinin mahkemece haklılık oranında taraflar arasında bölüştürüleceği HMK’nın 326.maddesinde düzenlenmiştir. Yargılama giderlerinin nelerden ibaret olduğu ise aynı yasanın 323.maddesinde sayılıdır. Bu madde hükmü gereği taraflarca yapılan yargılama giderleri hakkında kabul ve ret oranına göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde, tüm masrafların davalılardan tahsiline dair hüküm kurulması reddedilen bölüm üzerinden davalılar yararına avukatlık ücreti verilmemiş olması da doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalıların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalılara iadesine, 31/12/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.