1. Hukuk Dairesi 2020/2131 E. , 2021/2972 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
...
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince HMK"nın 353/1.b.1. maddesi gereği esastan reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı, nakit para ihtiyacı ve sicil kaydının olumsuz olması nedeniyle bankadan kredi kullanabilmek amacıyla davalı ile aralarında inançlı işlem yapıldığını bedelsiz olarak taşınmazı davalıya devrederek bankadan kredi kullanıldığını, iade zamanı gelmesine rağmen davalının taşınmazı iade etmediğini ileri sürerek 22 parsel sayılı taşınmazdaki 20 nolu bağımsız bölüm bakımından tapu iptali ve tescile, olmazsa tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı, taşınmazı parasını vermek suretiyle satın aldığını, belirterek haksız davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, çekişme konusu 22 parselde kayıtlı 20 nolu bağımsız bölümün dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değeri olan 600.000,00 TL üzerinden 6.745,61 TL harcın ikmali için davacı vekili ihtar edilerek süre verilmiştir. Harcın yatırılmamış olması gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince HMK"nın 353/1.b.1. maddesi gereği esastan ret edilmiştir.
Bilindiği üzere, 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 16. maddesi uyarınca, gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda dava değerinin gayrimenkulün değerine göre belirleneceği öngörülmüştür. Dava değerinin belirlenmesinde taşınmazın dava tarihindeki keşfen saptanacak gerçek değerinin esas alınacağı kuşkusuzdur.
./..
Aynı Yasanın 30. maddesi ise “Muhakeme sırasında tespit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılıyorsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 409. maddesinde (HMK 150) gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.” şeklinde, 32. maddesi ise; “Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz. Ancak ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf öderse işleme devam olunmakla beraber bu para muhakeme neticesinde ayrıca bir isteğe hacet kalmaksızın hükümde nazara alınır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olaya gelince; dava 205.000,00 TL değer gösterilmek suretiyle harcı yatırılarak açılmış, yargılamada keşfen belirlenen 600.000,00 TL taşınmaz değeri üzerinden alınması gerekli eksik harç bedeli 6.745,61 TL nin ikmali için, 21.11.2017 tarihli 3. celsede davacı vekiline Harçlar Kanunun 30. maddesine göre gelecek celseye kadar süre verilmiş, harç ikmal edilmediğinde HMK 150. maddesine göre dosyanın işlemden kaldırılacağı ihtar edilmiştir. 06.11.2018 tarihli 6. celsede davacı vekiline eksik harcın ikmali konusunda beyanda bulunması için 2 hafta süre verilmiş, 29.01.2019 tarihli 7. celsede dosyanın incelenmesinde harcın yatırılmadığının görüldüğü belirtilerek, 23.05.2019 tarihli 8. celsede davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ve yasal düzenlemeler karşısında, Harçlar Kanunu"nun 16., 30. maddeleri uyarınca HMK’nın 150. maddesi düzenlemesine uygun şekilde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmeksizin yazılı biçimde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmadığı gibi bu hususun karşı taraf açısından usuli kazanılmış hak oluşturmayacağı kuşkusuzdur.
Davacının değinilen yön itibariyle yerinde görülen temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371/1-a maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 HMK"nın 371/1-a maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İstanbul Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.06.2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi
(Muhalif)
../...
-KARŞI OY-
Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil olmazsa tazminat isteğine ilişkindir.
Dava 205.000 TL değer gösterilerek açılmış, keşfen belirlenen 600.000 TL taşınmaz değeri üzerinden alınması gereken eksik harcın ikmali için 21.11.2017 tarihli celsede; 13.03.2018 tarihli celseye kadar süre verilmiş harç ikmal edilmediğinde HMK 150. Maddesi gereğince dosyanın işlemden kaldırılacağı ihtar edilmiştir. Sonraki celselerde yargılamaya devam edilerek 23.05.2019 tarihli celsede davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, davacının istinafı üzerine Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiştir.
HMK"da, dosyanın işlemden kaldırılacağından (m. 150/2, 3) veya dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceğinden ( m. 150/1) söz edilmesine rağmen, bu karar tespit edici nitelikte bir karardır. Mahkeme bu konuda bir karar vermemiş olsa bile, dosyanın işlemden kaldırılmasını gerektiren bir durum gerçekleşmişse o anda dosya işlemden kaldırılmış sayılır. İşlemden kaldırma kararının daha sonra verilmiş olması dosyanın, kararın verildiği tarihte işlemden kaldırıldığı anlamına gelmez ve bu yönde taraflara bir hak vermez. Davanın açılmamış sayılmasında olduğu gibi dosyanın işlemden kaldırılması kararı da kurucu (ihdası) değil açıklayıcı (ihzarı) nitelikte bir karardır.
Açıkladığım nedenlerle ilk derece mahkemesi ve bölge adliye mahkemesi kararları doğrudur. Hüküm onanmalıdır. Çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.