Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2016/595
Karar No: 2016/1244

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2016/595 Esas 2016/1244 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2016/595 E.  ,  2016/1244 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Asliye Ceza

    Hırsızlık suçundan sanık ..."ın TCK"nun 142/2-d, 143, 53 ve 58. maddeleri uyarınca dokuz yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına, hak yoksunluğuna ve mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına ilişkin, Kayseri 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 20.01.2015 gün ve 624-8 sayılı hükmün, sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 2. Ceza Dairesince 06.07.2015 gün ve 12037-13848 sayı ile onanmasına karar verilmiştir.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise 04.12.2015 gün ve 373326 sayı ile;
    "...Yapılan inceleme sonucu dosya içeriğinde iddiayı doğrulayan somut delil bulunmayan ve tüm aşamalarda suçlamaları reddeden sanık ..."nın, atılı suçu işlediğini gösteren, mahkûmiyetine yeterli, kuşkudan uzak, kesin, inandırıcı ve hukuka uygun kanıtlar karar yerinde gösterilip tartışılmadan, sanığın atılı suçu işleyip işlemediğine dair mevcut şüphenin ortadan kalkmadığı gözetilmeksizin, sadece diğer sanık ..."in suç atma niteliğindeki ifadelerine dayanılarak, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verildiği anlaşıldığından, aşağıda arz ve izah edilen sebeplerle ilâma itiraz edilmesi gerekmiştir.
    Mahkeme, sanık ..."a ilişkin mahkûmiyet kararının gerekçesini ve sübut delillerini;
    "Her ne kadar sanıklar ... ve ... aşamalarda suçlamayı inkar etmiş iseler de, tüm dosya kapsamı, dosya içerisinde bulunan tutanak içerikleri, 10.07.2014 tarihli teşhis tutanağı içeriği, sanık ..."in aşamalardaki diğer sanıklarla ilgili tutarlı beyanları, dosya içerisinde bulunan PTS kayıtları, CD çözüm tutanakları içerikleri, bilirkişi raporu, sanık ..."nın ilk vermiş olduğu savunmasında herhangi bir husumetten bahsetmemesine rağmen daha sonra ek savunma için alınan savunmasında ... ile aralarında husumet olduğuna dair çelişkili savunmaları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, sanıklar ... ve ..."nın inkar yollu savunmalarına mahkememizce itibar edilmeyerek diğer sanık ... ile birlikte hareket ettikleri, sanık ..."nın yönlendirmesi ile diğer iki sanığın hareket edip suça konu aracı çaldıkları sonuç ve kanaatine varılarak mahkûmiyetleri yoluna gidilmiştir." şeklinde açıklamıştır.
    Mahkemenin kabulü doğrultusunda sübut delilleri değerlendirildiğinde;
    1-09.07.2014 tarihli Olay Yeri Tespit Tutanağı;
    Tutanakta, 09.07.2014 günü saat 12.00 sıralarında Jandarma Komutanlığına gelen telefon ihbarında Gaziantep ili Oğuzeli ilçesinde karayolunda önde bir adet gri renkli Fiat Palio, ortada bir adet beyaz renkli Hyundai marka kamyonet ile arkada bal köpüğü Opel Corsa marka otomobilin yavaş ve şüpheli hareketler sergilediklerinin, araçlarda kaçak malzeme taşıdıklarının belirtilmesi üzerine jandarma devriyesinin tertibat aldığı, üç aracın öndeki jandarma devriye aracını görünce hızla ters istikamete geri döndükleri, devriye aracının yolun çıkışını kapatmaya çalıştığı esnada plakası tespit edilemeyen Fiat Palio marka aracın dur ihtarına uymayarak kaçtığı, Asmacık Köyünden çıkan plakası tespit edilemeyen bal köpüğü renkli otomobilin jandarma aracını görünce tekrar geri döndüğü, arkadan yola çıkan beyaz renkli Hyundai marka kamyonetin de bu otomobili arkasından takip ettiği, jandarma arabasının araçlara yaklaşması üzerine bal köpüğü renkli Opel Corsa marka aracın Demirkonak Köyü istikametine hızla kaçtığı, diğer araç beyaz renkli Hyundai marka kamyonetin kaçmaya başladığında megafonla dur ihtarında bulunulduğu ve silahla havaya uyarı ateşi açıldığı esnada şahsın ateş açılmadan aracı durdurduğu ve şoförün yakalandığı, araç sürücüsünün ... ... olduğu, sürücü belgesi ve aracın ruhsatının olmadığının belirtildiği,
    2-Sanık ... ..."in ifadeleri;
    09.07.2014 tarihinde Gaziantep Doğanpınar Jandarma Karakolunda ve 10.07.2014 tarihinde Kayseri Emniyet Müdürlüğünde verdiği benzer içerikteki ifadelerde;
    Sanık ...’ın telefon ederek 500 Lira karşılığında, bir aracı Kayseri’den Gaziantep"e getirmek için şoförlük teklif ettiğini, kendisinin bu teklifi kabul ederek ... isminde bir arkadaşı ile Opel Corsa marka bir araçla Kayseri’ye gittiklerini ve sanık ...’la buluştuklarını, gece saat 00.00 sıralarında ..."ın bir hastane yanında park halinde bulunan... plaka sayılı beyaz renkli Hyundai marka açık kasa kamyoneti gösterip anahtarını verdiğini, aracı Gaziantep"te ... adındaki şahsa teslim edeceğini ve parasını alacağını söyleyip telefon numarasını verdiğini, aracı ..."ın verdiği anahtarla çalıştırıp yola çıktığını, sanık ..."ın ... ile Opel Corsa araç içinde önde olduklarını, telefonla kendisine yol durumu ile ilgili bilgi verdiklerini, Gazjantep"e birlikte geldiklerini, jandarma aracı durdurmaya çalıştığı esnada ..."ın Opel Corsa araç ile arkasından geldiğini, ancak olay yerinden kaçtığını,
    Sanık Muhammed"in aynı sorguda, dava konusu müşteki Erdoğan’a ait... plakalı araçtan ayrı olarak, Kayseri"de meydana gelen benzer hırsızlık olaylarında 38 DC 055 plakalı, ... plakalı, ... plakalı diğer araçların çalınması ile ilgili olarak yöneltilen sorulara verdiği cevaplarda, kendisinin bu araçların çalıntı olduğunu bildiğini, diğer sanıklar ... ve ..."in bu araçların çalıntı olduğunu ve araç başına 600 Lira alacağını söylediklerini, sanık ..."ın kendisine bir telefon ve hat verdiğini, bu telefon ile kendisini arayıp yönlendirdiğini belirttiği,
    Sanık ... ..."in 14.07.2014 tarihinde Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığında verdiği ifadesinde,
    "Yaklaşık 1 ay kadar önce ..., bana "paraya ihtiyacın var mı" diye sordu, bende "var abi" dedim. Bunun üzerine "Kayseri"de bir araba var, getirecek şoför lazım, getirir misin" dedi, ben de "tamam" dedim. ..."la birlikte Kayseri"ye geldik. ..."le buluştuk. ... ve ... 10 dakikaya kadar geleceklerini söyleyerek gittiler. Plakasını tam olarak hatırlamadığım Hyundai H 100 marka bir arabayla geldiler. Onlar Antep"ten geldiğimiz arabaya binip önden gittiler. Bana da takip etmemi söylediler. Ben neden bana ihtiyaçları olduğunu, zaten iki kişi olduklarını, iki arabayı ikisinin ayrı ayrı götürebileceklerini sorduğumda, yolda konuşacak şeyleri olduğunu belirttiler. Götürdüğüm arabayı Gaziantep ili Nizip ilçesinde ..."a teslim ettim. Emeğim karşılığı ..."dan 300,00 Lira para aldım. Sonraki tarihlerde yine 2 sefer daha geldim. Her ikisinde beni ... karşıladı, her iki seferde de bana ... arabaların anahtarlarını verdi. Arabaların yanına götürdü, beni arabaların yanına bırakıp kendisi uzaklaştı. Bende yine ilk olayda olduğu gibi arabaları alıp Antep"e, Nizip"e ... isimli kişiye teslim ettim. ..."in ismini bana ... vermişti. En son olayda (... plakalı aracın çalınması) ... yine beni telefonla arayarak araba olduğunu, benim Kayseri"ye gelip gelemeyeceğimi sordu, ben de bir arkadaşımda araba olduğunu, ikna edebilirsem gelebileceğimi söyledim. ... isimli arkadaşıma ulaştım. Ona Kayseri"den araba getireceğimi, benimle birlikte gelip gelemeyeceğini sordum. O da "tamam" dedi. ..."a ait plakasını hatırlayamadığım gri renkli Opel marka arabayla Kayseri"ye geldik. ..."la buluştuk. Yine ... arabanın anahtarını verdi. Arabanın yanına götürdü. Ben... plakalı Hyundai Starex marka aracı saat 24.30 sıralarında bulunduğu yerden çalıştırarak götürdüm. ..., ..."ın arabasına bineceğini, Göksun"da bir işi olduğunu, yolda ineceğini söyledi. Onlar önde ben arkada bu şekilde devam ettik. ..., gerçekten Göksun"da bir yerde inmiş, daha sonra tekrar ..."ın arabasına binip Antep"e devam etmiş. Daha doğrusu onlar ön taraftan gitmeye devam ettiler, ara ara ... benim ehliyetim olmadığından bana telefonla yol durumu hakkında bilgi veriyordu. Oğuzeli girişinde jandarmalar beni durdurunca arka tarafta ..."ın arabasında bulunan ... arabadan inip kaçmış. ... da kontrol noktasını geçmiş. Ben arkadaşım ..."ın açık kimlik ve adres bilgilerini bilmiyorum. En son yaşanan bu olayda ..."ın herhangi bir ilgisi yoktur. Varsa da benim bilgim yoktur. 3 arabanın 2 tanesini daha önce ..."a götürmüştüm. Sonuncuyu daha önce görmediğim ... isimli kişiye götürecektim. ... isimli şahıs beni Oğuzeli girişinde karşılayacaktı. ..."in telefon numarası 0538 761 47 27"dir. Kendisiyle yolda 3-4 defa görüştüm" dediği,
    Sanık ... ..."in 07.08.2014 tarihinde Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığında verdiği ifadesinde,
    "Ben her ne kadar önceki savcılık ifademde en son yakalandığım olayda yani... plakalı Hyundai Starex marka aracın hırsızlanması olayında ..."ın yer almadığını belirtmiş isem de aslında ... da işin içindeydi. Kayseri"ye gelmeden bir gün önce ... beni telefonla aradı. Kayseri"den araba geleceğini söyledi. Arabayı bana ..."ın teslim edeceğini belirtti. Ayrıca arabayı götürdüğümde eğer kendisi olmazsa arkadaşı ..."e teslim etmemi söyledi. Bende arkadaşım ..."la birlikte Kayseri"ye geldikten ve ..."ın teslim ettiği anahtarla onun gösterdiği aracı hırsızladıktan sonra Oğuzeli girişinde jandarmalar beni yakaladılar. Yoldayken ... ile görüştüğümde arabayı kendisinin almayacağını, ..."in alacağını belirtmişti. Ben ..."i daha önce hiç görmediğimden 0538 761 47 27 numaralı GSM hattına ait abonelik sözleşmesi ekinde bulunan... isimli şahsa ait nüfus cüzdanı üzerindeki fotoğrafın bu şahsa ait olup olmadığını bilmiyorum. Bu fotoğraf tanıdığım herhangi bir kişiye ait değildir. ... bana sürekli suçu üstlenmem yönünde baskı yaptığından ..."nın ismini o zaman söyleyememiştim..."dediği,
    Sanık ... ..."in 25.09.2014 tarihli duruşmadaki ifadesinde;
    "Ben daha önce bu konuda emniyette ve 07.08.2014 tarihinde C.Savcılığında ayrıntılı ifade vermiştim, o ifadelerim doğrudur. Aynen tekrar ederim. Ben Antep de bulunduğum sırada ... isimli şahıs beni çağırıp ... isimli açık kimlik ve adres bilgilerini bilmediğim bir kişi ile Kayseri"ye gelip bir araba getirmemi istedi. Ben ... ile birlikte Kayseri"ye geldim, burada ... ile buluştuk. ... bana suça konu Hyundai marka aracın anahtarını verdi. Anahtarı bana verdiği yer bir hastanenin civarıydı, ancak hangi hastane olduğunu bilmiyorum. Bana anahtarı verip, "götüreceğin araba bu" diyerek anahtar ve arabayı ikisi birlikte bana teslim etti. Bu sırada saat akşam 23.00 sıralarıydı, ben anahtarı aldıktan sonra hemen arabaya bindim, biz daha sonra birlikte Antep iline doğru yola çıktık. ... ve ... öndeki Opel marka arabaya bindiler, bende arkadan bunları takip ettim. Yol boyunca benim ehliyetim bulunmadığından dolayı bana çevirme olup olmadığı hakkında telefonda bana bilgi verdiler, ... yolda beni arayıp kendisinin gelemeyeceğini, aracı ... isimli arkadaşına teslim etmemi istedi, ancak yolda giderken jandarma tarafından yapılan çevirme üzerine ben yakalandım. ... 80 kg civarında şişman sayılabilecek, 1.70 boylarında, kısa kır saçlı, gözlüklü, beyaz tenli, 50-55 yaşlarındadır. Ben kendisini görsem kesinlikle tanırım. Çünkü ben kendisi ile defalarca yüz yüze görüştüm, benim bu arabayı götürmem karşılığında 600,00 Lira para vereceklerdi. ... bana arabanın anahtarını verdiğinde ben anahtarı nereden ya da nasıl aldığını sormadım, bu konuda bilgi sahibi değilim." dediği
    Görülmüştür.
    3-10.07.2014 tarihli Teşhis Tutanağı;
    Tutanakta;
    "09.07.2014 günü …... plakalı 2005 model beyaz renkli Hyundai aracın çalınması olayı meydana gelmiş ve aracın çalıntı kaydının girilmesiyle Gaziantep ili Oğuzeli jandarma bölgesinde 09.07.2014 günü saat 12.30 sıralarında çalıntı... Hyundai aracın yakalanması ve içerisinde aracın şoförlüğünü yapan şüpheli ... ... isimli şahsın C.Savcılığının talimatıyla ilimize getirilmesiyle 10.07.2014 günü yapılan tahkikatlarda, 29.06.2014 günü Fatih Mahallesi Oğuz Caddesinden çalınan ... plakalı Kia Bongo marka aracın çalıntı görüntülerinden ...Total Petrol Ofisinden çalıntı araca yakıt alırken kamera görüntülerinde görünen ve Passat aracı kullanan 165-170 cm boylarında 45-50 yaşlarında ...şahıs ... ..."e gösterildiğinde, bu şahsın ... isimli şahıs olduğu, Muhammet ... Kayseri iline geldiğinde terminalden alan ve olay mahalline gittiklerinde kullanılan ... plakalı 2013 plakalı beyaz renkli Hyundai blue aracı kullanan şahıs sorulduğunda, ... isimli şahıs olduğu ve aracın Batu Rent Car"dan kiralık olduğu, kiralayan şahsın 28.06.2014 tarihinde saat 17.08"de ... isimli şahıs olduğunun anlaşıldığı"
    Belirtilmiş olup, bu tutanaktaki görüntülerin, eldeki dava konusu... plakalı aracın çalınmasına ilişkin olmadığı, sanıklar tarafından çalınan, ancak bir başka dosyada yargılaması süren ... plakalı araca ait olduğu, bu görüntülerden ..."ın eşkal bilgilerinin sanık ..."e teyid ettirildiği anlaşılmıştır.
    4-Dosya içerisindeki PTS kayıtları;
    Dosya içerisindeki 05.07.2014 tarihli PTS tutanağının ..., ... ve ... plakalı araçlara ilişkin olduğu, eldeki davaya konu... plaka sayılı araca ilişkin bilgi bulunmadığı görülmüştür.
    5-CD Çözüm Tutanakları ve bilirkişi raporu;
    A-Dosya içerisindeki bilâ tarihli Olay ve CD Çözüm Tutanağında,... plakalı araç dışındaki, başka hırsızlık konusu araçlara ait görüntülerin yer aldığı,
    B-17.07.2014 tarihli CD Çözüm Tutanağında, 09.07.2014 günü Seyfi Şahin Hastanesi karşısında meydana gelen oto hırsızlığı olayı ile ilgili olarak olay yerini gösterir Hastane Caddesi üzerindeki bir işyerine ait güvenlik kamera kayıtları incelendiğinde, marka ve modeli tam olarak beli olmayan beyaz renkli kamyonetin Seyfi Şahin Hastanesi karşısında park halinde olduğu ve aracın yanına eşkali tam olarak belli olmayan siyah giyimli bir şahsın geldiği, araç etrafında dolaştığı, araca bindiği ve aracı çalıştırarak farları yakarak olay yerinden ayrıldığının tespit edildiği,
    C-29.12.2014 tarihli Bilirkişi Raporunda, MOBESE görüntü kayıtlarından, dosyadaki iki adet DVD"de yer alan görüntülerin incelenmesinde, otobüs durağı içerisinde kısa süreli park eden araçtan bir kişinin indiği, inen kişinin kısa süreli durak etrafında dolaşırken telefon konuşması yaptığı ve kısa süre sonra binanın arka tarafına geçtiği, yolun diğer tarafında bir kişinin sürekli dolaştığı, aracın yanına kadar gidip geldiği ve sürekli telefon konuşması yaptığı, aynı kişinin beyaz ticari aracın etrafında çevresine bakındığı, kontrol ettiği ve aracın kapısını açarak bindiği ve uzaklaştığının görüldüğü, alınmış olan görüntü kayıtlarının, havanın saat olarak geç vakitte kararmış olması, olay yerine uzak olması ve kamera çözünürlüğünün düşük olması nedeniyle alınmış kayıtlarda kişilerin yüzlerinin netleştirilemediği ve dosyada mevcut fotoğraflarla karşılaştırılamadığı, park halinde bekleyen ticari beyaz aracı alıp götüren şahsın ayağında problem olduğu, topallayarak yürüdüğünün görüldüğü bildirilmiştir. (Sanık ..."in ayağının aksadığı sanığın kendi beyanı ve diğer sanık ..."ın beyanı ile de sabittir.)
    6-HTS Değerlendirme Tutanağı;
    22.10.2014 tarihli tutanakta,
    "... isimli şahsın açık kimliği ve adresi tespit edilmiş ancak ilk etapta yakalanması ve ifadesinin alınabilmesi mümkün olmamıştır. Şahıs dosya içerikleri ile ilgili ilerleyen zamanda serbest kalmıştır. Bu şahsın ... ..."in ifadesi doğrultusunda üç olayın azmettiricisi olduğu, araçların çalınması için ... ..."e para ödediği, araçlar geldikten sonra araçları doğu şiveli, arap giyimli bir şahısla teslim aldığı beyan edilmiş, ancak HTS raporlarında kayda değer herhangi bir görüşmesine rastlanılmamıştır.
    ... isimli şahsın, Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesinin kararına istinaden iletişiminin tespitine izin verilmemiş, ancak yine ... ..."in ifadesi ve HTS raporlarının incelenmesinde, ... isimli bir şahıs ile ... ..."in olay zamanlarında yoğun bir şekilde telefon görüşmesi yaptığı ve mesajlaştığı görülmüştür. HTS raporu doğrultusunda ..."in, ... ..."in, ..."un, ..."in oto hırsızlığı olayları ile doğrudan alakalı olabilecekleri, ... isimli şahsın ise oto hırsızlığı olayları ile alakalı olabileceği ancak diğer şahıslar tarafından kimlik bilgilerinin bilerek saklanmış olabileceği, ... isimli şahsın olaylardan bir tanesini bizzat gerçekleştirdiği, bu olayda kamera kayıtlarında cep telefonu ile defalarca görüştüğünün görülmesine rağmen şüpheliler tarafından şahsın cep telefonu bilgilerinin eksik ya da yanlış verilmiş olabileceği, aynı şahsın diğer olaylara ise tasarlayıcı ve eskort olarak iştirak ettiği, ... ..."in ifadesinde son olayda araçlardan bir tanesinin ... isimli şahsa teslim edildiğinin, yine aynı ifadede ... ..."e telefon ile ulaşarak araç getirip götürme işlerini ... isimli şahsın tavsiye ettiğinin anlaşılması üzerine, bu olayların tasarlayıcısının ... olma ihtimalinin güçlendiği, ... isimli şahsın ise ... isimli şahsın yardımcısı veya bizzat kendisi olabileceğinin değerlendirildiği"
    Belirtilmiştir.
    Mahkemenin kabulünde, aralarındaki iş bölümü ve sanık ..."ın talimatları gereği, sanık ..."in, Gaziantep ilinden Kayseri"ye geldiği, sanık ..."den, ..."ın nereden ve nasıl temin ettiği anlaşılamayan siyah plastik saplı araba anahtarını aldığı, ..."ın gösterdiği müştekiye ait aracı bulunduğu yerden bu anahtar yardımıyla hareket ettirerek, Gaziantep iline doğru yola çıktığı, aralarındaki anlaşma gereği arabayı Gaziantep ilinde sanık ..."ın veya kimlik bilgileri tespit edilemeyen ... isimli bir şahsın teslim alacağı, yoldayken diğer sanık ..."in, ..."in kullandığı hırsızlığa konu araca yol boyunca eskortluk yaptığı, Gaziantep ili Oğuzeli ilçesi Asmacık Mahallesinde güvenlik kontrolü yapan jandarma personelini farkeden sanık ..."in kaçmayı başardığı, bununla birlikte sanık ..."in araçtan inip kaçmaya çalıştığı sırada jandarma personeli tarafından yakalandığı, sanıkların bu şekilde fikir ve eylem birliği içinde hareket etmek suretiyle gece sayılan zaman dilimi içinde haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla kilit açmak suretiyle hırsızlık suçunu işlediklerinin tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu belirtilmiş ise de,
    Gerekçeye dayanak olarak gösterilen delil ve belgelerin yukarıda açıklanan içerikleri gözönüne alınarak yapılan inceleme sonunda;
    Dosya kapsamına göre, 27.08.2014 tarih ve 2014/8661 Esas sayılı iddianameye konu, müşteki ..."a ait... plaka sayılı aracın çalınması nedeniyle açılan davada, sanıklar ... ve ..."in atılı suçu birlikte işledikleri konusunda tereddüt bulunmamakla birlikte, sanık ... hakkındaki iddiayı doğrulayan, sanıklar ... ve ..."in sanık ..."nın talimatları ile hareket ettiğini gösteren telefon kaydı, görüntü kaydı, tarafsız tanık anlatımı ve benzeri somut herhangi bir delil bulunmadığı, dosyadaki teşhis tutanaklarının suça konu... plaka sayılı araca ait olmadığı, sanık ..."in anlatımlarının diğer delillerle doğrulanmayıp, atfı cürüm düzeyinde kaldığının kabulü gerektiğinden, tüm aşamalarda suçlamaları reddeden sanık ..."nın atılı suçu işleyip işlemediğine dair mevcut şüphenin ortadan kalkmadığı, bu nedenle "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi gereğince sanık ... hakkında beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verildiği" görüşüyle itiraz kanun yoluna başvurarak, Özel Daire onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar verilmesi talebinde bulunmuştur.
    CMK"nun 308/3. maddesi uyarınca inceleme yapan Özel Dairece, 21.03.2016 gün ve 17181-5100 sayı ile itirazın yerinde görülmediğinden bahisle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Sanıklar ... ve ... ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan mahkûmiyet hükümleri Özel Dairece onanmak suretiyle kesinleşmiş olup, itirazın kapsamına göre inceleme, sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümle sınırlı olarak yapılmıştır.
    Özel Daire ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığın üzerine atılı haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak suretiyle hırsızlık suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkin ise de; Yargıtay İç Yönetmeliğinin 27. maddesi uyarınca öncelikle, sanığın istinabe suretiyle sorgusunun yapılıp yapılamayacağının değerlendirilmesi gerekmektedir.
    I-Sanığın istinabe suretiyle sorgusunun yapılmasının mümkün olup olmadığı;
    İncelenen dosya kapsamından;
    09.07.2014 tarihinde gece saat 00.55 sıralarında, şikâyetçi ..."a ait... plakalı Hyundai Stareks marka kamyonetin anahtar uydurulmak suretiyle çalındığı, 09.07.2014 günü saat 05.31 sıralarında Jandarma Komutanlığına gelen telefon ihbarında; Gaziantep ili Oğuzeli ilçesi karayolu üzerinde önde gri renkli Fiat Palio, ortada Hyundai marka beyaz renkli kamyonet ile arkada bal köpüğü renginde Opel Corsa marka araçların yavaş ve şüpheli hareketler sergilediklerinin ve araçlarda kaçak malzeme taşındığının bildirilmesi üzerine, jandarma devriyesinin tertibat alarak, kovalamaca sonucu beyaz renkli Hyundai marka kamyoneti durdurduğu, araç sürücüsünün inceleme dışı sanık ... ... olduğu, kontak anahtarının aracın üzerinde olduğunun tutanağa bağlandığı, yapılan araştırma sonucunda ele geçirilen aracın şikâyetçi ..."a ait olduğunun ve Kayseri ilinden çalındığının tespit edildiği,
    Başlatılan soruşturmada, inceleme dışı sanık ... ..."in, suça konu aracı, sanık ..."ın azmettirmesi üzerine inceleme dışı sanık ... ile birlikte çaldıklarını söylediği,
    Sanık ..."ın 01.09.2014 tarihinde Adana 10. Asliye Ceza Mahkemesinde; 16.01.2015 tarihinde ise Gaziantep 7. Asliye Ceza Mahkemesinde istinabe yoluyla yapılan sorgusunda; suçlamayı kabul etmediğini ve duruşmadan bağışık tutulmak istediğini beyan ettiği,
    Anlaşılmaktadır.
    5271 sayılı CMK"nun 196. maddesinin birinci fıkrasında; "mahkemece sorgusu yapılmış olan sanık veya bu hususta sanık tarafından yetkili kılındığı hâllerde müdafii isterse, mahkeme sanığı duruşmada hazır bulunmaktan bağışık tutabilir"
    Aynı maddenin ikinci fıkrasının ilk cümlesinde de; "sanık, alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlar hariç olmak üzere istinabe suretiyle sorguya çekilebilir" hükmüne yer verilmiştir.
    Anılan maddenin birinci fıkrasında, mahkemece sorgusu yapılmış olmak koşuluyla sanığın, kendisi veya bu hususta yetki verdiği hallerde müdafiinin istemi ile duruşmada hazır bulunmaktan vareste tutulabileceği, ikinci fıkrasında ise; alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçtan yargılanan sanığın sorgusunun mutlaka esas mahkemesince yapılması gerektiği vurgulanmıştır.
    Bu düzenlemeye göre, alt sınırı beş yıldan az hapis cezasını gerektiren bir suçtan yargılanan sanığa sorgusundan önce ifadesini esas mahkemesi huzurunda vermek isteyip istemediği sorulacak ve talimat mahkemesi önünde savunma yapmayı kabul etmesi halinde istinabe suretiyle sorguya çekilebilecektir. Alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda ise; sanığın sorgusunun mutlaka yargılamayı yapan mahkemesince gerçekleştirilmesi zorunlu kılınmıştır.
    Sorgusundan önce sanığa, ifadesini yargılamayı yapan mahkeme huzurunda vermek isteyip istemediğinin sorulmaması veya sorulması üzerine duruşmadan bağışık tutulmak istemediğini belirtmesi ya da yargılamaya konu suçun cezasının alt sınırının beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektirmesine karşın, istinabe yoluyla alınan ifadesiyle yetinilmesi savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğuracağından, mutlak bir bozma nedenidir.
    Tarafı bulunduğumuz ve onaylamakla iç hukuk mevzuatına dâhil ettiğimiz Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşmesinin "Adil Yargılanma Hakkı" başlıklı 6. maddesinin üçüncü fıkrasının (c) bendinde de, sanığın en azından kendi kendisini savunma hakkı bulunduğu belirtilmekle, mahkeme huzurunda doğrudan savunma yapabilmesi için duruşmada hazır bulunma hakkının varlığı zımnen kabul edilmiştir. Sanığın duruşmada hazır bulunabilmesi, bir yükümlülük olmakla birlikte, öncelikle kendisi açısından bir hak olup, adil yargılanma hakkının temel unsurlarından birini oluşturmaktadır.
    Somut olay bu açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde;
    5237 sayılı TCK"nun, 28.06.2014 tarih ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 62. maddesiyle değişik 142/2-d maddesinde; “hırsızlık suçunun; haksız yere elde bulundurulan veya taklit anahtarla ya da diğer bir aletle kilit açmak veya kilitlenmesini engellemek suretiyle işlenmesi halinde beş yıldan on yıla kadar hapis cezasına hükmolunacağı” öngörülmüş olup; alt sınırı beş yıl hapis cezasını gerektiren nitelikli hırsızlık suçundan hakkında kamu davası açılmış bulunan sanığın sorgusunun, Kayseri 1. Asliye Ceza Mahkemesince bizzat yapılmayarak istinabe yoluyla alınması, 5271 sayılı CMK"nun alt sınırı beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektiren suçlardan dolayı sanığın sorgusunun mutlaka yargılamayı yapan mahkemece yapılması zorunluluğunu düzenleyen emredici nitelikteki 196/2. maddesine aykırıdır. Bu nedenle, yerel mahkeme hükmünün, alt sınırı beş yıl hapis cezasını gerektiren suçtan sanığın sorgusunun istinabe yoluyla yapılması isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.
    II- Önsorunun bu şekilde çözümlenmesinden sonra bazı Ceza Genel Kurul Üyeleri tarafından, bu hukuka aykırılık nedeniyle hüküm bozulurken, ayrıca atfı cürüm dışında sanığın mahkûmiyetine yeterli delil bulunmadığı yolundaki itirazın kapsamı dikkate alınarak, işin esasına ilişkin olarak da inceleme yapılması gerektiğinin belirtilmesi üzerine, bu konunun değerlendirilmesine geçildiğinde;
    Sanık hazır bulunmaksızın duruşma yapılamayacağı kuralının düzenlendiği 5271 sayılı CMK"nun "Sanığın duruşmada hazır bulunmaması" başlığını taşıyan 193. maddesinin birinci fıkrasında "Kanunun ayrık tuttuğu hâller saklı kalmak üzere, hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılmaz. Gelmemesinin geçerli nedeni olmayan sanığın zorla getirilmesine karar verilir" hükmü öngörülmüş, bu kuralın istinası aynı maddenin ikinci fıkrasında "Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir" şeklinde düzenlenmiştir.
    Yine aynı Kanunun "Sanığın yokluğunda duruşma" başlıklı 195. maddesindeki "Suç, yalnız veya birlikte adlî para cezasını veya müsadereyi gerektirmekte ise; sanık gelmese bile duruşma yapılabilir. Bu gibi hâllerde sanığa gönderilecek davetiyede gelmese de duruşmanın yapılacağı yazılır" hükmüyle, sanık hazır bulunmaksızın duruşma yapılamayacağına ilişkin kuralın diğer bir istisnasına yer verilmiştir.
    Sanığın duruşmada hazır bulunması ve sorgusunun yapılması, “yargılamanın yüze karşı olması”, “savunma hakkının kısıtlanamayacağı” ve “cezanın kişiselleştirilmesi” ilkelerinin doğal bir sonucudur. Kanun koyucu somut gerçeğin ortaya çıkarılması, savunma olanağının sağlanması, cezaların kişiselleştirilmesi için sanığın sorgusunun yapılmasını zorunlu kılmıştır. Sanığın duruşmada hazır bulunması bir hak ve yükümlülüktür.
    Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
    Alt sınırı beş yıl hapis cezasını gerektiren nitelikli hırsızlık suçundan hakkında kamu davası açılan sanığın sorgusunun istinabe yoluyla yapılması 5271 sayılı CMK"nun 196. maddesinin ikinci fıkrasına aykırı olduğundan, usulüne uygun şekilde alınmış bir savunma bulunmadığı, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere göre, sanığın kanunda öngörülen şekilde sorgusunun yapılarak, mevcut delillerin tartışılıp değerlendirilmesinden sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği anlaşıldığından, 5271 sayılı CMK"nun 193. maddesinin ikinci fıkrasının uygulanma koşullarının bulunmadığı ve bu aşamada sanığa atılı suçun sabit olup olmadığı hususunda hükmün esasına ilişkin olarak Ceza Genel Kurulunca inceleme yapılamayacağının kabulü gerekmektedir.
    Çoğunluk görüşüne katılmayan Ceza Genel Kurulu Üyesi ...;
    "Ceza Genel Kurulu çoğunluğu ile aramızdaki uyuşmazlık; sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmü, 5271 sayılı CMK’nun 196/2. maddesinde düzenlenen "talimat yasağı" kuralına aykırı bir şekilde sanığın savunması talimatla alınmış olduğundan, mutlak hukuka aykırılık nedeniyle bozulduktan sonra, işin esasına girilip, sanığın beraetine karar verilmesi gerektiği yönünden de bozulup bozulamayacağı hususundadır.
    Adil yargılanma hakkının en önemli başlıklarından olan masumiyet karinesi ile erişim hakkı, etkili karar verilmesini isteme hakkı ve lekelenmeme hakkı, İHAS’ın 6, 2709 sayılı Anayasa’nın 36 ve 38. maddeleri ile 5271 sayılı CMK’nun çeşitli hükümlerinde güvence altına alınmıştır.
    5271 sayılı CMK’nun "Sanığın yokluğunda duruşma" başlıklı 193/2. madde ve fıkrasında;
    "Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir"
    "Duruşmanın sona ermesi ve hüküm" başlıklı 223/9. madde ve fıkrasında;
    "Derhâl beraat kararı verilebilecek hâllerde durma, düşme veya ceza verilmesine yer olmadığı kararı verilemez."
    "Sanığın yararına olan hukuk kurallarına aykırılık" başlıklı 290. maddesinde;
    "Sanığın yararına olan hukuk kurallarına aykırılık, sanık aleyhine hükmün bozdurulması için Cumhuriyet savcısına bir hak vermez."
    Denilmektedir.
    Anayasa Mahkemesi, 20.03.2014 günlü 2013/500 başvuru sayılı ... kararında özetle; sanığının beraet etmesi gereken bir davada, (fiilin bir nev’i koşullu af niteliğinde olan 6352 sayılı Kanun’un geçici 2. maddesi kapsamında değerlendirilip) kovuşturmanın ertelenmesi kararı verilmesinin, erişim hakkı ve etkili karar hakkının ihlâli olduğu sonucuna varmıştır.
    İş bu içtihat ve zikredilen kanun hükümlerinin somut olayda birebir uygulama imkanı olmamakla birlikte, toplanan delillere göre, sanığın beraetine karar verilmesi gerekirken, sonuçta sanık lehine getirilmiş usul hükümleri gerekçe gösterilmek suretiyle bozulduktan sonra işin esasına girilemeyeceği görüşüne katılmıyoruz.
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazında da belirtildiği üzere, somut olayda sanık aleyhine atfı cürüm teşkil eden beyanlar dışında hiç bir delil bulunmamaktadır.
    (Yüksek Ceza Genel Kurulu’nun, sanığın oy birliğiyle tahliyesine karar verme gerekçesinin de bu olduğu değerlendirilmektedir.)
    Sanık, hukuka aykırı biçimde de olsa talimatla alınan savunmasında suçlamayı kabul etmemiştir.
    Bozma gerekçesi yapılan usul hükmü (CMK m. 196/2), sanık lehine konulmuş bir hükümdür. Bu hüküm masumiyet karinesi ile erişim hakkı, etkili karar hakkı ve lekelenmeme hakkını zedeleyecek biçimde yorumlanıp, uygulanamaz.
    Bu sebeple, hükmün ayrıca ve öncelikle, CMK’nun 223/2-e maddesi hükmü uyarınca, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması gerekçesiyle beraeti yerine mahkûmiyetine karar verilmesi nedeniyle de bozulması gerekirdi." düşüncesiyle,
    Çoğunluk görüşüne katılmayan dört Ceza Genel Kurulu Üyesi de; benzer gerekçelerle, karşı oy kullanmışlardır.
    Bu itibarla, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının değişik gerekçeyle kabulüne, Özel Daire onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün, alt sınırı beş yıl hapis cezasını gerektiren suçtan yargılanan sanığın sorgusunun istinabe yoluyla yapılamayacağının gözetilmemesi isabetsizliğinden sair yönleri incelenmeksizin bozulmasına karar verilmelidir.
    SONUÇ :
    Açıklanan nedenlerle,
    1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının değişik gerekçeyle KABULÜNE,
    2-Yargtay 2. Ceza Dairesinin 06.07.2015 tarih ve 12037-13848 sayılı onama kararının sanık ... yönünden KALDIRILMASINA,
    3-Kayseri 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 20.01.2015 gün ve 624-8 sayılı hükmünün, alt sınırı beş yıl hapis cezasını gerektiren suçtan yargılanan sanığın sorgusunun istinabe yoluyla yapılması isabetsizliğinden sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA,
    4-Yerel mahkemece sanık ... hakkındaki hükmün Özel Dairece onanması üzerine kesinleştirilerek infaz için Cumhuriyet Savcılığına gönderilmesi, ancak bu hükmün Ceza Genel Kurulunca bozulması nedeniyle, sanığın cezasının infazının DURDURULMASINA ve TAHLİYESİNE, başka bir suçtan hükümlü veya tutuklu bulunmadığı takdirde derhal salıverilmesinin temini için YAZI YAZILMASINA,
    5-Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.12.2016 tarihinde yapılan müzakerede birinci uyuşmazlık ve infazın durdurulması yönünden oybirliğiyle, ikinci uyuşmazlık yönünden ise oyçokluğuyla karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi