8. Hukuk Dairesi 2015/1033 E. , 2015/5869 K.
"İçtihat Metni"İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire"ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Borçlu vekili, müvekkili aleyhine, ilama dayalı olarak icra takibi başlatıldığını, ancak İcra Müdürlüğü tarafından ana para, yargılama giderleri, vekalet ücreti, uygulanan yasal faizler kalem kalem yazılması gerekirken bu yapılmayıp yanlış hesaplamalar yapıldığını, faizin fazla hesaplandığını, dayanak ilamın taşınmazın aynına ilişkin olduğunu kesinleşmediğini ve taşınmaz üzerindeki ipotek kaldırılmadan tazminat bedelinin talep edilemeyeceğini belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece, şikayetin reddine karar verilmiş , hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkeme kararında, yeterli gerekçe bulunmamaktadır.
Şöyle ki kararda sadece İİK 18. madde kapsamında neden duruşma yapılmadığı açıklanmış, tarafların iddia ve savunmalarının neden reddedildiği konusunda bir açıklama yapılmamıştır.
Anayasa"nın 141/3 maddesinde, mahkeme kararlarının gerekçeli olması gerektiği belirtilmiştir. HMK m. 297 bent c hükmünde de kararda iki tarafın iddia ve savunmalarının özetlenmesi, ihtilaflı konular hakkında toplanan delillerin anlatılması, delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma sebeplerinin belirtilmesi, sabit görülen vakıalardan çıkarılan sonuçların açıklanması ve hukuki sebebin bulunması gerektiği belirtilmiştir. Davanın tarafları, kararın sebebini dayandığı gerekçeden anlayabileceklerdir. Keza Yargıtay denetimi de ancak kararın gerekçe ihtiva etmesi halinde mümkün olabilecektir.
Hükmün gerekçeli ve açık olması için, iddia ve savunmaların tek tek ele alınması, cevaplandırılması, hukuka ve yasaya aykırı bulunma ya da bulunmama nedenlerinin açıklanması, yasal dayanaklarının gösterilmesi, anlamaya ve denetime elverişli nitelikte bulunması gereklidir. Ancak bu durumda HMK. m. 297"ye uygun bir kararın varlığından söz edilebilir.
Yukarıda yapılan açıklamalar karşısında; mahkemenin, tarafların taleplerini ve savunmalarını nazara almadan ve bu konudaki delilleri ortaya koyup tartışmadan, HMK m.297/c hükümüne aykırı olarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunduğundan kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK"nun 366. ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 12.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.