4. Hukuk Dairesi 2016/2222 E. , 2017/8584 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/05/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem sonucu yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince;
Davacı, davalının kendisine yönelik yaralama suçunu işlemesi sebebiyle yaralandığını ve tedavi gördüğünü, üzüntü duyduğunu belirterek, meydana gelen maddi ve manevi zararın tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı ise, iddiaların yerinde olmadığını belirterek, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalının, davacının yaralanmasına sebep olduğu, davacının olay nedeniyle manen acı duyduğu, davacıya karşı yaralama suçunu işlediği, bu eyleminden dolayı tazminat ödemesi gerektiği, davalının kusur durumu, tarafların sosyo-ekonomik durumu dikkate alınarak manevi tazminatın kısmen kabulüne; maddi tazminat istemi açısından ise davacının bu istemine ilişkin delil sunamadığı gerekçesi ile istemin reddine karar verilmiştir. Kararı davacı ve davalı temyiz etmişlerdir.
Dosyanın incelenmesinde;
a-) Davacının dava konusu olay nedeni ile yaralandığı hususu ceza davasında alınan adli rapor ile sabittir. Bu haliyle, mahkemece maddi tazminat olarak talep edilen hususlarda tüm bilgi ve belgelerin, gerekirse tedavi yapılan birimlerden istenmesi, temin edilememesi halinde ise Türk Borçlar Kanunu’nun 50. maddesi gereğince zararın takdiren belirlenmesi gerekir. Açıklanan nedenler gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde maddi tazminat isteminin reddine karar verilmiş olması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
b-) Olay tarihinde yürürlükte bulunan Türk Borçlar Kanunu"nun 56. maddesine göre, hakimin manevi zarar adı ile hak sahibine vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde, belirlenecek manevi zararın tutarını özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Miktarın
belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel hal ve şartların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde objektif olarak göstermelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafetle hüküm vereceği TMK m. 4" te belirtilmiştir. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Davaya konu olayda, olayın gelişim biçimi, olay tarihi, tarafların ekonomik ve sosyal durumu ile yukarıdaki ilkeler gözetildiğinde davacı yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminat takdir edilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2-a/b) no"lu bentte gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davalının tüm ve davacının öteki temyiz itirazlarının (1) no"lu bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.