9. Hukuk Dairesi 2017/4653 E. , 2018/4952 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, ücret ve bakiye süre ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin davalı nezdinde 08/12/2011 tarihli sözleşme uyarınca acil hekimi olarak görev yaptığını, davalı ile davacı arasında imzalanan akdin 12 aylık olduğunu, davacı müvekkilinin acil hekimliği dışında başhekim yardımcılığı görevi de yaptığını, davacının maaşının giderek azaldığını, hakettiği ücretlerin kendisine ödenmediğini ileri sürerek, ücret ve bakiye süre ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının herhangi bir alacağının olmadığını, başhekimlik görevi yapmadığını, davacının brüt ücretinin kadrolu hekim iş sözleşmesinde gösterildiğini, ücretin aylık 2.000,00 TL olduğunu, bordolardan da davacıya düzenli olarak ödemelerin yapıldığının görüleceğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulüne hükmedilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Yargılama safhasındaki tarafların ispat hakkı ve buna bağlı olarak delillerin değerlendirilmesi hususu uyuşmazlık konusudur.
Somut uyuşmazlıkta; davacı talep konusu işçilik hak ve alacaklarının ispatı için tanık deliline dayanmış ve dinletmek için mahkemeye dava dilekçesi ile birlikte 6 kişilik tanık listesi sunmuştur.
Mahkemece 28/11/2012 tarihli 1. celsede 3 davacı tanığının dinlenmesine karar verilmiş ve " Diğer davacı tanıklarının, mahkememizce gerek görülürse beyanlarına başvurulmasına " şeklinde ara karar oluşturulmuş, 20/03/2013 tarihli 2. celsede ise gelmeyen davacı tanığı ..."nın zorla getirilmesine karar verilirken, "Davacı tanıklarından Haktan Bağış ve Sait Uçan"ın bu aşamada dinlenmelerine yer olmadığına" kararı verilerek, davacı tanıklarının tamamı dinlenmeden yargılama yapılarak nihai karar verilmiş, tanıkların dinlenmeme gerekçesi açıklanmamıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Bu hak açıklamada bulunma hakkını ve dolayısı ile delil bildirme ve bildirilen delillerin toplanmasını ve değerlendirilmesini kapsar. Davanın taraflarının, usul hukuku hükümlerine aykırı olarak ispat hakkını kullanmalarının kısıtlanması, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur.
Ayrıca, 6100 sayılı Kanun’un 241. maddesinde tanık ile ispatı istenen hususta bir kısım tanığın dinlenmesinden sonra mahkemenin yeterli bilgi edinmesi halinde geri kalanların dinlenmemesine karar verebileceği kuralına yer verilmiş ise de, bu hükme dayalı olarak kalan tanıkların dinlenmemesi için birden fazla tanığın dinlenmesi şartının gerçekleşmesi gereklidir. Mahkemece tanıklar henüz dinlenmeden aralarından 3 tanık seçilmek suretiyle ispat hakkı kısıtlanmış ve bu bağlamda hukuki dinlenme hakkı ortadan kaldırılarak adil yargılanma hakkı ihlal edilmiştir. Yargılamanın usul hükümlerine aykırı olarak yapılıp, sonuçlandırılması hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 12/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.