13. Hukuk Dairesi 2015/21596 E. , 2017/6477 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı firma ile devremülk satış sözleşmesi imzaladığını, 850 TL ödeme yaptığını, 12 adet 1.000 TL değerinde bono imzaladığını, ancak devremülkün tesliminin yapılmadığını belirterek sözleşmenin geçersiz sayılmasını ve senetlerin iptali ile ödenen 850,00 TL"nin ve 909 TL noter masrafının iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, DAVANIN (Dava konusu sözleşme ve sözleşmeye bağlı tanzim edilen aşağıda dökümü yapılan senetlerin iptal edilmesi suretiyle) KABULÜNE, 10/01/2012 vadeli 1.000 TL tutarında bono, 10/02/2012 vadeli 1.000 TL tutarında bono, 10/03/2012 vadeli 1.000 TL tutarında bono, 10/04/2012 vadeli 1.000 TL tutarında bono, 10/05/2012 vadeli 1.000 TL tutarında bono, 10/06/2012 vadeli 1.000 TL tutarında bono, 10/07/2012 vadeli 1.000 TL tutarında bono, 10/08/2012 vadeli 1.000 TL tutarında bono, 10/09/2012 vadeli 1.000 TL tutarında bono, 10/10/2012 vadeli 1.000 TL tutarında bono, 10/11/2012 vadeli 1.000 TL tutarında bono, 10/12/2012 vadeli 1.000 TL tutarında bonoların iptaline, 850 TL nin REDDİNE, karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-14.7.2004 günlü ve 5219 sayılı yasa ile HUMK.nun 427/2 maddesindeki temyiz ile ilgili parasal sınır 1.000.000.000 TL, 5236 sayılı yasanın 19. maddesi uyarınca 1.1.2015 tarihinden itibaren 2.080 TL.ye çıkarılmıştır. Anılan yasada derdest davalar yönünden ne şekilde uygulanacağı yönünde açık bir uygulama hükmü bulunmamakta ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.2.2005 gün ve esas 2005/13-32, karar 2005/85 sayılı kararı uyarınca yerel mahkemelerce kurulan hükümlerin temyizinin ve temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay daireleri ya da Hukuk Genel Kurulunca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesi durumunda temyiz ya da karar düzeltme istemi hangi karara yönelik ise, o karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmünün esas alınacağı belirtilmiştir. Davacı tarafından temyiz edilen bölüm karar tarihi itibariyle 2.080 TL.yi geçmediğinden HUMK.nun 5219 sayılı yasa ile değiştirilen 427.maddesinin 2.fıkrası gereğince davacının temyiz hakkı bulunmamaktadır. O nedenle davacının miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3-Dava, devremülk satış sözleşmesinin geçersizliği, bonoların iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, 850 TL peşin ödeme yönünden davanın reddine karar verilmiş olmasına rağmen davalı vekili lehine vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Karar tarihinde yürürlükte olan ... gereğince davalı lehine 750,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu konuda hüküm tesis edilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/7 maddesi gereğidir.
SONUÇ; Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle; davacının temyiz dilekçesinin reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair itirazlarının reddine, 3. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın hüküm başlıklı bölümüne 6. bent eklenerek “Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı vekili yararına 750,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,” cümlesinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.