20. Hukuk Dairesi 2018/4981 E. , 2018/7989 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine, ... Yönetimi ile ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar ... ve ...; 09.10.2007 ve 24.10.2007 tarihli dava dilekçelerinde sınırlarını bildirdikleri... Beldesinde bulunan üçer parça tespit dışı taşınmazları imar ve ihya ettiklerini, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunu belirterek adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır.
Mahkemece; dava dosyaları birleştirildikten sonra ..."in davasını takipsiz bıraktığından davasının açılmamış sayılmasına; fen bilirkişisinin 11/06/2013 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 13.870.00 m2’lik yer ile (B) harfi ile gösterilen 3298.00 m2’lik yerlerin davacı ... ... oğlu ... adına tapuya tesciline, aynı tarihli raporda (C) harfi ile işaretlenen taşınmaz ile fen bilirkişinin 04.07.2005 tarihli krokili raporunda (B) harfi ile işaretlenen taşınmazın 1166 sayılı mera parseli içinde kaldıklarından bu yerlere ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalılardan Hazine, ... Yönetimi ile ... tarafından fen bilirkişi tarafından düzenlenen 11.06.2013 tarihli krokili raporda (A) ve (B) harfleri ile işaretlenen taşınmazlar yönünden temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, TMK"nın 713. maddesi uyarınca açılan tapusuz taşınmazın tescili ile tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 30.09.2013 tarihinde ilan edilen ... kadastrosu ve 2/B madde uygulaması, 1954-1959 yıllarında yapılıp kesinleşen genel arazi kadastrosu vardır. Arazi kadastrosunun kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
Mahkemece eksik inceleme ile yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmiştir. Dava konusu taşınmazlar açısından imar-ihya yönünden yeterli araştırma yapılmamıştır. Mahkemece, dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı"ndan dosya arasına getirtilerek mahallinde fen bilirkişi, 3 kişilik ziraat fakültelerinin toprak bölümünde görev yapan öğretim üyelerinden oluşturulacak ziraat bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri uzmanı ile yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik mahalli bilirkişi kurulu ve aynı yöntemle seçilecek taraf tanıklarının katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, ilk kez hangi tarihte kullanılmaya başlandığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, kim ya da kimler tarafından ne şekilde kullanıldığı, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, üç kişilik ziraat bilirkişi kurulundan taşınmazın öncesi, toprak yapısı, bitki örtüsü ve niteliği ile zirai faaliyete konu olup olmadığı, hangi tarihte imar-ihyasına başlandığı ve tamamlandığı hususlarında bilimsel verilerle desteklenmiş, denetime elverişli rapor alınmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye dava konusu taşınmazın dava tarihine göre 15-20-25 yıl öncesine ait ve üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak, taşınmazın niteliği, eğimi, taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerine başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetliğin başlangıç tarihini ayrı ayrı belirtir rapor alınmalı, teknik bilirkişiye keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli, HMK"nın 290/2. maddesi uyarınca birlikte keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla taşınmaz ile çevresinin yakın plan ve panoramik fotoğrafları çektirilip, üzerine taşınmaz sınırları işaretlenerek ve mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı yanında, murisi yönünden de tapu ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 03.07.2005 gün 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli ve ulaşılacak sonuca göre karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar Hazine, ... Yönetimi ile ... vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile 11.06.2013 tarihli krokili raporda (A) ve (B) harfleri ile işaretlenen taşınmazlara ilişkin hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 06/12/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.