9. Hukuk Dairesi 2015/11138 E. , 2018/4946 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti, genel tatil ücreti ve fazla çalışma ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin 18.02.2010–07.02.2013 tarihleri arasında bölge sorumlusu olarak çalıştığını, 04.02.2013 tarihinde müvekkilinin amirleri tarafından çağrılarak envanter açığı olduğu, bu açığı 2 ay içerisinde kapatması gerektiği, açığın kapatılmaması halinde kullanılmak üzere boş bir kağıda imza atmasının istendiğini, davacının bu talebi reddettiğini, davalı işveren tarafından tüm alacakların ödenmek suretiyle iş sözleşmesinin feshedileceğinin söylendiğini, ancak müvekkiline çok düşük bir meblağ teklif edildiğini, müvekkilinin bu meblağı kabul etmediğini, iş akdinin işveren tarafından haksız feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin, genel tatil ve fazla çalışma ücret alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının, müvekkili işyerinde 18.02.2010–25.06.2012 tarihleri arasında çalıştığını, davacının bölge sorumlusu olarak çalıştığını, deneyimli ve iş görme ifasının en üst düzeyde olacağına emin olunan bir personel olduğunu, boş kağıda imza attırılması imzasının mümkün olmadığını, davacıya 15.02.2013 tarihli noter ihtarnamesi gönderilerek boş kağıda imza attırılması talebinin mevcut olmadığını, davacının mağaza denetim elemanı olduğunu, müvekkili şirket yönetiminin mağazaların işleyişine ve son durumuna ilişkin tüm bilgileri, bölge sorumluları vasıtası ile elde ettiğini, şirket bünyesinde envanter açık oranının -0,70 olarak belirlendiğini, davaya konu olayda envanter açığının -2,70 olarak tespit edildiğini, bu olaya ilişkin davacıdan savunma istendiğini, davacının savunma vermekten kaçınması nedeniyle 07.02.2013 tarihinde iş akdinin feshinin kaçınılmaz hale geldiğini ve iş sözleşmesinin işveren firma tarafından 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25/II-e maddesi gereğince haklı nedenle feshedildiğini, bu nedenle davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanamadığını, davacı tarafından belirtilen çalışma saatlerinin gerçeği yansıtmadığını, işyerinde denkleştirme esası uygulandığını, buna göre personele fazla mesai ücreti adı altında ödeme yapılmadığını, fazla çalışılan süre kadar personele izin verildiğini, davacının görevi gereği kendi mesaisini kendisinin belirlediğini, imzaladığı hizmet sözleşmesinin 4. maddesinde davacının fazla mesai yapmayı ve fazla mesai yapsa dahi ücretinin içinde olduğunu kabul ettiğini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ulusal bayram genel tatil ve fazla çalışma ücret alacaklarının davalıdan tahsiline hükmedilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçi dava dilekçesinde Pazar günleri de çalıştığını açıklayarak "tatil" alacağını talep etmiş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, "tatil" alacağı istemi ulusal bayram genel tatil çalışma ücreti olarak kabul edilip hesaplanmıştır. Bilahare bilirkişi raporundan sonra davacı tarafından sunulan ıslah dilekçesinde de ilgili talep açıklanmaksızın yine "tatil" adı altında arttırılmış ve mahkemece de ulusal bayram genel tatil ücreti olarak hüküm altına alınmıştır.
6100 sayılı HMK"nın 25. maddesi uyarınca hakim Kanunda öngörülen istisnalar dışında iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamaz. Bu düzenleme vakıa ile bağlılık ilkesi olarak kabul edilmektedir.
Somut uyuşmazlıkta, dava dilekçesinde ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığından bahsetmeyen bilakis Pazar günleri çalıştığını açıklayarak istemde bulunan davacının maddi vakıa ile bağlılık ilkesine aykırı olarak ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının tespiti hatalıdır.
Davacının dava dilekçesindeki anlatımından "tatil" ücreti isteminin hafta tatili alacağına yönelik olduğu anlaşıldığından ve davacının hafta tatili günlerinde çalıştığı usulünce kanıtlanamadığından bu talebin reddine karar verilmeli, genel tatil ücreti yönünden ise istem bulunmadığından işlem yapılmamalıdır. Yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
3-Ayrıca, hüküm altına alınan alacakların net mi, yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesi HMK. nun 297/2. maddesine aykırı olup, bu durumun infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de hatalıdır.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, 12/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.