19. Hukuk Dairesi 2015/6305 E. , 2016/4589 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalı yanca müvekkili aleyhine on sekiz adet faturaya dayalı şekilde icra takibi başlatılmış ve usulsüz tebligatla kesinleşmiş ise de, bu faturalardan bir tanesinin müvekkili adına düzenlenmiş olup takip öncesi bedeli ödendiği gibi diğer faturaların dava dışı ...... adına keşide edildiğini, bu faturalar nedeniyle müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını belirterek icra takibinden dolayı müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tesbitiyle %40 oranında tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin ticari ilişki içinde bulunduğu dava dışı ......."ne ait şantiyetlere akaryakıt teslim ettiğini, anılan şirketçe keşide olunan çeklerin ödenmemesi üzerine takipler başlatılmış ise de sonuç alınamadığını, davacı ve dava dışı şirketin ortak ve yetkilisinin adreslerinin aynı olup, aslında organik bağ bulunması nedeniyle perdenin kaldırılması teorisinden hareketle faturalara konu alacağın tahsili için haklı şekilde davacı aleyhine takip başlatıldığını bildirerek, davanın reddini savunmuş ve %40 oranında tazminatın davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece, davacı ve dava dışı ...... ticaret sicil kayıtları, faturalara konu mal teslimine dair irsaliye içerikleri ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek benimsenen bilirkişi raporları doğrultusunda her iki şirketin ortaklık, yönetim yapısı ve adreslerinin aynı olduğu, malları teslim alan kişilerin belirli aralıklarla her iki şirkette de çalıştığının saptanması sonucunda şirketler arasında organik bağ bulunduğu, her iki şirketin tek bir ekonomik ünite olarak çalıştığı böylece tüzel kişilik perdesinin kaldırılması çerçevesinde davacının faturalara konu mal bedellerinden sorumlu bulunduğu ancak takibe konu edilen 18 adet faturadan bir tanesinin bedelinin takipten önce ödenmiş bulunması, diğer iki faturanın ise davaya konu alışverişle ilgili olmadığı, neticeten 109.795,77 TL" den davacının sorumlu tutulamayacağı gibi, takip öncesi temerrüdün kanıtlanamadığı, davalının tazminat isteminin koşulların oluşmadığı davalının ise üç fatura bedeli 109.775,77 TL yüzünden takibinde haksız ve kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, icra takibi nedeniyle 109.795,77 TL asıl alacak ve 69.763,77 TL işlemiş faiz bakımından davacının davalıya borçlu olmadığının tesbitine, fazlaya dair ve davalının tazminat isteminin reddine, kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 43.918,30 TL kötüniyet tazminatının, davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre,
davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava konusu uyuşmazlık davalının ihbar edilen ......" ne sattığı mal bedelleri nedeniyle düzenlenen faturalardan kaynaklanmaktadır. Davacının dava konusu mal satışıyla ilgisi bulunmadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Davacı ile dava dışı ihbar edilen ayrı tüzel kişiliklere sahip şirketlerdir. Somut olayda perdenin aralanması teorisinin uygulanması gerektiğine dair bir durum söz konusu değildir. Bu itibarla davanın tümden kabulü gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir .
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.