Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/3375
Karar No: 2015/5714
Karar Tarihi: 11.03.2015

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2014/3375 Esas 2015/5714 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2014/3375 E.  ,  2015/5714 K.

    "İçtihat Metni"

    Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil, tazminat

    .... ile .... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil, tazminat davasının kabulüne dair Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 10.04.2013 gün ve 297/176 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı vekili, yanlar arasında düzenlenen miras taksim sözleşmesi uyarınca dava konusu 824 parsel sayılı taşınmazın vekil edenine bırakıldığını, taksimde tam mülkiyet olarak hesaplanmasına karşın, taşınmazın 1/2 hissesinin davalı ......"a ait olduğunu öğrendiklerini ileri sürerek, dava konusu taşınmazın davalı ...... adına kayıtlı 1/2 hissesinin iptali ile vekil edeni adına tesciline, 1/2 hisse değerinin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Islah dilekçesi ile, taşınmazın 1/2 hissesinin iptali ile vekil edeni adına tescili ile diğer 1/2 hisse değeri olan 43.687 TL"nin davalı ....."dan tahsiline 1/2 hisse tescilinin mümkün olmaması halinde, taşınmazın tamamının değeri olan 87.375 TL"nin davalı ....."dan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar ... ve ... vekili, dava konusu taşınmazın ½ hissesinin mirasbırakana ait olup, diğer ½ hissesinin dava ile ilgisi bulunmayan .... "a ait olduğunu, taksim sözleşmesi yapılırken davacının bu durumu bildiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini bildirmiş; davalı ... 14.12.2011 tarihli yargılama oturumunda, dava konusu 824 parsel sayılı taşınmazın davacıya verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine, hüküm; davalılar Sayim ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    T.C. Anayasası"nın 141/3 maddesi gereğince bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerekir. 6100 sayılı HMK"nun 297/1-c maddesi (1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 388/1-3. maddesi), bir mahkeme hükmünün kapsamının ne şekilde olması gerektiğini açıklamıştır. Bir mahkeme hükmünde, tarafların iddia ve savunma özetinin, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hükümde gösterilmesi gereklidir. Bu kısım, hükmün gerekçe bölümüdür. Gerekçe, hakimin (mahkemenin) tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar. Gerekçe bölümünde hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanır. Hakim, tarafların kendisine sundukları maddi vakıaların hukuki niteliğini (hukuk sebepleri) kendiliğinden (re’sen) araştırıp bularak hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar.
    Hakim, gerekçe sayesinde verdiği hükmün doğru olup olmadığını, yani kendini denetler. Üst mahkeme de, bir hükmün hukuka uygun olup olmadığını ancak gerekçe sayesinde denetleyebilir. Taraflar da ancak gerekçe sayesinde haklı olup olmadıklarını daha iyi anlayabilirler. Bir hüküm, ne kadar haklı olursa olsun, gerekçesiz ise tarafları doyurmaz (Kuru, Baki/ Arslan, Ramazan/ Yılmaz, Ejder; Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı 6100 sayılı HMK’na göre Yeniden Yazılmış, 22 Baskı, Ankara 2011, s.472).
    Bu açıklamalar karşısında Mahkemenin “davacı taraf iddiaları, davalı tarafın savunması, dinlenen tanıklar, Şile Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 1999/312 Esas ve 2002/102 Karar sayılı dosyası, Şile Noterliği"nce 12.08.2009 tarih ve 5985 yevmiye numaralı miras taksim sözleşmesi ve tüm dosya kapsamı” şeklindeki açıklamalarının gerekçe olarak kabulü mümkün değildir. Bu açıklamalar hükümde bulunması gereken hususları içermediği gibi hangi taleple ilgili hangi delilin neden dikkate alındığı ve sunulan delillerden hangilerinin hangi sebeple diğerlerine üstün tutulduğunu da göstermemekte olup bu bakımdan hukuki denetimin yapılamayacağı açıktır.
    Bundan ayrı, tarafları bağlayan ve infaz edilmesi gereken bölüm hüküm fıkralarıdır. Davada birden fazla davalı bulunduğu, davalılar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmasının zorunlu olduğu halde, davalılar ... ve .... hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması da doğru görülmemiştir.
    O halde Mahkemece yapılacak iş; taraflarca sunulan tüm deliller ile yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporundaki açıklamalar da değerlendirilerek az yukarıdaki ilkeler doğrultusunda tüm delilleri birlikte değerlendirerek, sonucuna göre her bir taleple ilgili kabul ve ret sebeplerini içeren, tarafları doyurucu, hukuki denetimi mümkün ve özellikle Anayasa"nın 141/3. maddesi ve ona koşut bir düzenleme içeren 6100 sayılı HMK"nun 297. (Mülga HUMK"nun 381, 388 ve 389.) ve 27.maddeleri de gözetilerek gerekçelerini açıkça kaleme aldığı anlaşılabilir ve denetlenebilir nitelikte bir hüküm kurmak olmalıdır.
    Açıklanan nedenlerle, Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 1.397,45 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 11.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi