HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulu"nca incelenerek dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, katılma alacağı istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 230.500,00 TL nin yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine Özel Daire"ce bozulmuştur. Mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Mahkemenin direnmeye ilişkin kararı davalı vekilince temyiz edilmiş; ne var ki davalı taraftan maktu temyiz harcı alınmıştır.
Davanın katılma alacağı istemine ilişkin bulunması nedeniyle, konusu belli bir değer (para veya para ile değerlendirilebilen bir şey) ile ilgili bir dava niteliği taşıdığı; dolayısıyla, Harçlar Kanunu’nun 16.maddesi anlamında “Değer ölçüsüne göre harca tabi” işlemlerden biri olduğu; esas hakkında hüküm verilmesi halinde (1) Sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınması gerektiği ve kararın temyizi halinde de yine nispi temyiz harcı alınacağı açıktır.
Mahkemece karar ve ilam harcı maktu olarak hesaplanmış ve tahsil edilmiş olup temyiz harcı da maktu olarak tahsil edilmiştir.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 434/3.maddesine göre, temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin tamamı ödenmelidir. Bu hükümdeki “…Harç ve giderlerin tamamı ödenir” ifadesinin anlamı, karar ve ilam harcının tamamının değil, dörtte bir oranındaki temyiz harcının tamamının ödeneceğidir (10.5.1965 gün ve 1965/1-1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı).
Buna göre; nispi harca tabi davalarda verilen esasa ilişkin hükümlerin temyizi sırasında, mahkeme kararında hüküm altına alınan bedel üzerinden hesaplanacak nispi karar ve ilam harcının dörtte biri, temyiz harcı olarak peşin alınır.
Ne var ki, somut olayda olduğu gibi, yerel Mahkemenin nispi harç yerine maktu harç aldığı veya nispi harç oranı yahut miktarı konusunda yanılarak, alınması gerekenden daha az veya daha çok nispi harca hükmettiği hallerde; Yargıtay Daireleri ve Hukuk Genel Kurulu"nun, temyiz harcının tam olarak ödenip ödenmediğini, bu konuda bir temyiz itirazı olup olmadığını da gözetmeksizin re"sen incelemesi gererekir.
Bu inceleme sonucunda, alınan temyiz harcının eksik olduğu belirlenirse, yapılması gereken, bu eksikliğin tamamlanması için dosyanın Yerel Mahkemeye geri çevrilmesidir. Zira, Harçlar Kanunu"nun 32. maddesine göre, yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılmaz.
Hukuk Genel Kurulu"ndaki görüşmeler sırasında bir kısım üyelerce yerel mahkemece maktu harç alınmasına hükmedildiğinden temyiz harcının da maktu yatırılması gerektiği, çevirmeye konu hususun ancak işin esasının incelenmesi halinde değerlendirilebileceği belirtilmiş ise de bu görüş Genel Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir.
Somut olayda, yerel mahkemece, direnme kararının hüküm kısmında maktu karar ve ilam harcının tahsiline karar verilmiş olup, direnme kararının temyizi üzerine, ilgilisinden maktu temyiz harcı tahsil edilmiştir.
Her ne kadar ilk bozmadan sonra ilk kararın temyizi için yatırılan harcın iadesine karar verilmişse de, bu miktarın iade edilip edilmediği ve yeterli olup olmadığı dosya kapsamından anlaşılamamaktadır.
Dosyada harç eksikliği saptandığından, bu eksikliğin tamamlanması için dosyanın geri çevrilmesi gerekir.
Hal böyle olunca, Yerel Mahkemece, direnme kararını temyiz eden davalı vekilinden dava değeri üzerinden nispi temyiz harcı istenilip tahsil edilmesi; şayet daha önce yatırılan temyiz harcı iade edilmemiş ve bu miktar yeterli görülmüş ise bu hususun tereddüde yer vermeyecek şekilde açıklanması suretiyle, eksik ikmal edildikten sonra dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a yeniden gönderilmesi için, dosyanın mahalline geri çevrilmesi gerekir.
S O N U Ç : Dosyanın, yukarıda açıklanan temyiz harcına ilişkin eksiklik tamamlandıktan sonra dizi pusulasına da bağlanarak yeniden gönderilmek üzere, Yerel Mahkemeye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 6217 sayılı Kanunun 30.maddesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen “Geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı HUMK"un 440/1. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.02.2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi.