Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6403
Karar No: 2021/1671
Karar Tarihi: 16.02.2021

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/6403 Esas 2021/1671 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, iş kazası sonucu maluliyete uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemiyle açılmıştır. İlk derece mahkemesi, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Yerel mahkemece verilen karar, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesi'nin bozma kararına uyulmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Dosya incelendiğinde, mahkemece yapılacak iş; öncelikle rücuan tazminat talepli dosyanın incelenmesi ve alınan kusura ilişkin bilirkişi raporlarının değerlendirilmesi, her iki davalının ve işçinin kusur oranlarının ayrı ayrı belirlenmesi ve hesap raporu neticesine göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanunlar açısından incelendiğinde, mülga Borçlar Kanunu'nun 53. maddesi ve Türk Borçlar Kanunu'nun 74. maddesi gereğince, hukuk hakimi zarar verenin kusuru olup olmadığına karar verirken, ceza hukukunun sorumluluğa dair hükümleri ile bağlı değildir. Ancak ceza mahkemesinin mahkumiyet kararındaki kabul, hukuk hakimini de bağlar. Bu nedenle, davacı ve davalıların temyiz itirazları kabul edilmeli ve yerel mahkeme kararı bozulmalıdır.
10. Hukuk Dairesi         2020/6403 E.  ,  2021/1671 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :İş Mahkemesi


    Dava, iş kazası sonucu maluliyete uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesi"nin bozma kararına uyularak ilamında belirtildiği şekilde, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Dava, sigortalının iş kazasından sürekli iş göremezliği nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davalı ... yönünden açılan davanın reddine, 93.445,52 TL maddi tazminatın ve 39.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 11/10/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalı ..."dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
    Mahkemece, (kapatılan) 21. Hukuk Dairesi’nin 09/02/2016 tarihli, 2015/18697 esas ve 2016/1562 karar sayılı bozma ilamı öncesinde, 160.631,10 TL maddi tazminatın ve 39.500,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihi olan 11/10/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; yerel mahkemece verilen bahse konu kararın “.. olay tarihinde yürürlükte bulunan 4857 sayılı Kanun"un 77. maddesine uygun şekilde işçi sağlığı-iş güvenliği konularında uzman ehil bilirkişi kuruluna konuyu yukarıda açıklandığı biçimde yeniden inceletilmesi, kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilerek verilen raporu dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilmesi ve çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği ”şeklinde belirtilerek bozulduğu; akabinde Yerel Mahkemece Dairenin Bozma İlamına uyulduğu, kusur durumunun tespiti amacıyla 3 kişilik iş güvenliği uzmanlarından oluşan bilirkişi kurullarından raporlar alındığı ancak hükme esas alınan kusur raporunda davalıların sorumluluklarının usulünce tartışılmadığı, olayda ilgili Kanunun öngördüğü koşulların göz önünde tutularak ayrıntılı incelenmediği, böylelikle Dairenin Bozma İlamına uygun şekilde hüküm tesis edilmediği anlaşılmıştır.
    Dosyanın incelenmesinden; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından davalı ... aleyhine açılan rücuan tazminat talepli dosyada mahkemece davanın kabulüne dair verilen kararın, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi"nin 27/01/2015 tarihli 2014/3688 esas 2015/1322 karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilerek kesinleştiği, olaya ilişkin olarak ceza dosyasında ise davalı ..."un birinci dereceden kusurlu bulunarak hüküm giydiği ve bu kararın da Yargıtay 12. Ceza Dairesi"nin 24/09/2013 tarihli 2013/2730 esas 2013/21319 karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
    Olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı mülga Borçlar Kanunu"nun 53. maddesine göre; hukuk hakimi zarar verenin kusuru olup olmadığına karar vermek için ceza hukukunun sorumluluğa dair hükümleri ile bağlı olmadığı gibi, kusurun takdiri ve zarar miktarının belirlenmesi konusunda da ceza mahkemesi kararı ile bağlı değildir. Ancak Ceza Mahkemesinin mahkumiyet kararındaki, fiilin hukuka aykırılığını ve illiyet bağını saptayan maddi olaya ilişkin kabul, hukuk hakimini de bağlar. Aynı şekilde de bu düzenleme olay tarihinden sonra yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 74. maddesinde de yer almaktadır.
    Yukarıda yapılan açıklamalardan sonra; Ceza Mahkemesinin mahkumiyet kararındaki maddi olaya ilişkin kabulün, hukuk hakimini de bağlayacağı, öte yandan rücuan tazminat talepli dosyada davalı ...‘in işveren sıfatını haiz olduğunun belirlendiği göz önünde bulundurulmak suretiyle; mahkemece yapılacak iş; öncelikle ... İş Mahkemesi‘nin 2012/453E - 2013/247K sayılı rücuan tazminat dosyasının onaylı örneğinin temin edilerek, bu dosyada, Ceza Mahkemesinde ve eldeki dosyada alınan kusura ilişkin bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi gidermek amacıyla işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman bilirkişilerden, İş Kanunu"nun 77. maddesi ve tüzük hükümleri göz önünde tutularak yöntemince rapor alınmak suretiyle olayda her iki davalının ve işçinin kusur oranlarını ayrı ayrı saptamak ve alınan raporu mevcut delillerle birlikte değerlendirmek, taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış haklara riayet edilerek hesap raporu neticesine göre bir karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ve davalı ...’un temyiz itirazlarının sair yönleri incelenmeksizin BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacı ve davalı ..."a iadesine, 16/02/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi