11. Hukuk Dairesi 2017/892 E. , 2018/6623 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ(ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 10/11/2016 tarih ve 2016/531-2016/825 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin asıl ve birleşen davada davalı ... vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin damadı ... aracılığıyla davalı bankaya para yatırdığını, ancak davalı bankanın müvekkilinin talimatı olmaksızın mevduatı 3. kişilere ödediğini ileri sürerek şimdilik 10.000 DM ile 100,00 TL"nin vadeli mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, birleşen dosyada 50.375,53 DM"nin usulsüz ödemelerin yapıldığı tarihten itibaren işleyecek vadeli mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, banka kayıtlarında davacıya ait bir mevduat sözleşmesinin bulunmadığını, davacının bankada hiçbir işlem yapmadığını, hesaplar üzerindeki tasarruf hakkının ...r"e ait olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı vekili ayrıca davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilinin borcu üstlendiğini belirtmiştir.
Davalı ... A.Ş. vekili, müvekkili banka nezdinde davacı adına bir hesabın açıldığını, ancak hesabı açanın davacı olmadığını, davacının hesap üzerinde hiç bir işlem yapmadığını, dava dışı ..."in bu hesaplar üzerindeki tasarrufları kendi hesabına yaptığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacıya ait ... ve ... nolu mevduat hesaplarının müşterek hesap olmamasına karşın davacının talimatı ve imzalı beyanı olmaksızın bu hesaplardan dava dışı üçüncü kişilere ödeme yapıldığı, davalı bankanın bankacılık hizmetlerinden kaynaklı olarak usulsüz bu işlemler nedeniyle meydana gelen zarardan sorumlu olduğu, ... devir sözleşmesi uyarınca dava konusu borç ve yükümlülüğün ... tarafından üstlenildiği, bu şekilde sorumluluğun ..."ye ait olduğu, 28/02/2002 tarihi itibariyle 1.95 DM"nin 1 EURO"ya karşılık olduğu ve bu tarihten sonra miktarın EURO olarak güncellenmesi gerektiği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 DM (28/02/2002 tarihindeki kur üzerinden 5.128,20 Euro)"nun 26/06/2000 tarihinden 28/02/2002 tarihinde kadar devlet bankalarının DM bazında 1 yıllık mevduat faizine uyguladıkları oranda ve 28/02/2002 tarihinden itibaren devlet bankalarının Euro bazında 1 yıllık mevduat faizine uyguladıkları oranda temerrüt faiziyle birlikte davalı ..."den alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen davanın kabulü ile 50.305,73 DM (28/02/2002 tarihindeki kur üzerinden 25.797,81 Euro)"nun davalı ..."den tahsili ile davacıya ödenmesine, bu miktardan 3.650,00 DM (28/02/2002 tarihindeki kur üzerinden 1.871,79 Euro)"ya 18/08/1998 tarihinden 28/02/2002 tarihine kadar devlet bankalarının DM bazında 1 yıllık mevduat faizine uyguladıkları oranda ve 28/02/2002 tarihinden itibaren devlet bankalarının Euro bazında 1 yıllık mevduat faizine uyguladıkları oranda temerrüt faizi işletilmesine, bakiye 46.655,73 DM (28/02/2002 tarihindeki kur üzerinden 23.926,02 Euro)"ya 26/06/2000 tarihinden 28/02/2002 tarihine kadar devlet bankalarının DM bazında 1 yıllık mevduat faizine uyguladıkları oranda ve 28/02/2002 tarihinden itibaren devlet bankalarının Euro bazında 1 yıllık mevduat faizine uyguladıkları oranda temerrüt faizi işletilmesine, esas ve birleşen davada 18/12/2007 tarihli ve 798 sayılı ... komisyon kararı uyarınca dava konusunu oluşturan borç ve yükümlülükler ... tarafından üstlenildiğinden davalı ... (...) aleyhinde açılan davada hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davada davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl ve birleşen davada davalı ... vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, asıl ve birleşen davada davalıdan harç alınmasına yer olmadığına, 24/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.